BÖLÜM (20)

22.9K 1.5K 524
                                    

SİZE BOL EĞLENMELİ BOL BEĞENMELİ VE GÜLMELİ BİR BÖLÜM DİLİYORUM...

İYİ OKUMALAR...

Satır aralarında yorumlar,
Buraya bir çiçek bırakın lütfen 🌼🌼

Satır aralarında yorumlar, Buraya bir çiçek bırakın lütfen 🌼🌼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


ADELE • LOVESONG

***************

"Ilgaz?" Uykudan nasibini fazlasıyla almış sesim boğuk ve genizden çıkıyordu. Gözlerimin kapalı, üzerine iyice tebelleş olduğum bedenin sıcaklığına biraz daha sokuldum.

"Hmm?" Derin, fazla derin bir nefes aldığımda burnuma dolan alışık olduğum fakat Ilgaz'ın kokusundan fazlaca uzak olan koku dolmuştu ciğerlerime. Bu kokuyu beynim hatırlıyordu hatta fazlaca seviyordu ki ben derin nefesler alamya başlamıştım. Ama Ilgaz'a ait değildi koku. Kime aitti o hâlde?

"Sen," burnumu biraz daha altımda olan bedene değdirip kokladım. "Parfümünü mü değiştirdin?" 

"Ne?" Şaşkınlık. Evet alımdaki bedenin dudakların çıkan iki harf şaşkınlık nidaları içeriyordu. 

"Ne demek ne?" Diyerek başımı, altımdaki bedenin boynuna daldırıp birazcık daha kokladım.

"Hangisi güzel kokuyordu?" Bu soruya tepkim yalnızca şaşkınlıkla dudaklarımı büzmekti. Çünkü Ilgaz böyle bir cümleye asla 'hangisi' sorusunu sormaz 'sanki sen sıkıyorsun kızım karışma' diye çıkan bir yakarış ve kınamayla karşılık verirdi. 

Beynim yavaş yavaş ne olduğunu idrak etmeye başladı ve ben dün beler olduğunu birkaç saniyede hatırlayıverdim. Bütün saniyeler hızlı hızlı aktı gözlerimin önünden, Dağhan ile uyuduğum an yavaş yavaş salındı göz kapaklarımın önünde.

Göz kapaklarımı aralayıp, çenemi Dağhan'ın göğsüne koydum. Yastığa koyduğu başını kaldırıp, saçlarımın arasına birkaç öpücük bıraktı.

"Dağhan," diyerek sorduğu sorunun ciddiyetini ölçtüm ama gayet ciddiydi sanki. "Bana sarı çiçek gibi kokuyorsun dememin acısını şimdi mi çıkarmalıyım?"

"Seni ısırmamı göze alıyorsan eğer, şansını bir dene." Dediğinde dirseklerimden destek alarak biraz yükledim.

"Altımdayken düzgün konuş. Bak kötü şeyler olur." Diye onu tehditleyip kalkmak istediğimde üzerimdeki tişörtün yaka kısmından beni kendine doğru çektiğinde kucağına düşerek, göğsüne çarptım sert bir düşüşle.

"Beni kötü emellerine alet edebilirsin Naz. Ne yapacaksan yap, gıkım çıkarsa ne olayım?"

Abartılı bir şekilde ağzımı kapattım ayıplar gibi. "Terbiyesiz, ben öyle bir şeyden mi bahsediyorum?" Dedim yeniden üzerinden kalkmak için hareketlenerek. Ama yine izin vermedi.
"Ne var Dağhan?" Sondaki kelimeyi, adını, uzatarak konuştum. 

POLİS FOBİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin