BÖLÜM (18)

24.4K 1.4K 391
                                    

BOL BOL SATIR ARASI YORUM VE VOTE BEKLİYORUM...

SİZE BOL KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM.

--

***********

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***********

1 AY SONRA

Uçaktan indikten sonra uyuştuğunu hissettiğim parmaklarımı ve ayaklarımı hareket ettirerek karıncalanma hissi geçsin diye uğraştım.

Henüz beş dakika önce, Almanya uçağından inmiştim ve yeniden Türkiye'deydim. Normalde geleceğimi söylediğim tarihten bir gün önce gelmiştim Türkiye'ye çünkü Ilgaz ve diğerleriyle uğraşamazdım yorgun yorgun. Boynumdaki asılı olan kameranın askısıyla oynarken bavulumu sürükleyerek içeride dolandım.

Kendime gelmem gerekiyordu bir süre. Bu yüzden bir sağa bir sola gidiyordum an itibariyle.

Cebimden telefonu alıp, uçak modundan çıkartarak gelen mesajlara baktım. Dağhan'da bugün geleceğimi bilmiyordu.

Bakışlarıyla etrafı izlerken, yemyeşil gözleri parıl parıl etrafta dolanan ve kumral saçlarını havalı bir şekilde geriye atarak karşımdan geçen Dağhan'ın görüntüsünü gördüm.

Yaklaşık bir aydır telefon ekranından gördüğüm için halüsinasyon mu görüyordum?

Sanırım!

Veya beynim, romantik komedi dizilerindeki gibi erotik şarkılar çalarak onun karşımda bu şekil havalı havalı geçişini mi düşünüyordu?

Yok artık. Tövbe!

Başımı sağa-sola sallayarak kendime gelmek istedim.

Gelemedim. Zira Dağhan aynı erotik şarkıyla karşımdan yürümeye devam ediyordu.

Ben Dağhan'a geleceğim günü söylemiştim de, unutmuş muydum sonradan?

Dudaklarımı hafiften aralayarak beni görmeyerek çıkışa doğru ilerleyen henüz şimdi bana döndüğü sırtını izledim.

Allah rızası için beynimin bu adamı erotik şarkıyla hayallemediğini birisi bana söylesin! Ben kudurmuş olamazdım değil mi? Sapıtmamıştım! Lütfen kudurmuş olmayayım. LÜTFEN.

"Dağhan?" Diye mırıldandım kendi kendime ve onun arkasından dışarıya çıkmak için adımladım.

Boynumdaki kameraya daha da sıkı tutundum. Ne işi vardı ki burada? Bir yerden mi dönüyordu? Ama valiz veya çantası yoktu? Ayrıca o kadar konuşmuştuk hiçbir şeyden de bahsettmrmişti bana.

Duraksadım. İşi için olabilir miydi? Öyleyse ve ben arkasından gidiyorsam korkudan kalp krizi geçirmeme sebep olacak şeyler görebilirdim. Bu olsun kimse istemezdi.

Boynumdaki kameraya birazcık daha sıkı tutundum. Ama icimdeki meraklı İzel'e de dur diyemiyordum.

Peşinden ilerlemeye devam et, diyen ilahi bir ses duydum.

POLİS FOBİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin