BÖLÜM (40)

13.4K 1.3K 733
                                    

İYİ OKUMALAR GÜZEL İNSANLAR...

BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ VE BOL BOL SATIR ARASI YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN...

VE VE BANA GÜZELİNDEN VE RENKLİSİNDEN BİR KALP BIRAKMAYI UNUTMAYIN.

Rekor beğeni istiyorum bu bölüm.. Hadi bakalım...

********

********

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sokulduğum sıcaklık bedenimden uzaklaşmaya başlamışken ıslak saçlarımın arasında dolanan parmakların varlığıyla gülümseyip incecik bir tişörtün sardığı yarı çıplak sayılan bedenimin sığındığı yere daha da çok sokuldum.

"Naz?" Konuşacak kadar ayık olmadığımın farkındaydım ki cevap vermek gibi bir düşünceye hiç girişmemiştim. Hala uykum vardı ama, omzuma değen ve beni uykunun tatlı esaretinden çeken dudaklar sanki tehlike çanları çalmaya başlamıştı.

"Nazlı güzelim, kalk artık." Yakınarak çıkmaktan ziyade naif ve daha yumuşak bir ses tonu ve ılık nefes kulağımın kenarını okşuyordu.

"Çok azıcık daha uyusak olmaz mı?"

"Ayaz eve gelip ne yaptığımızı sorduğunda 'sana kardeş' cevabını vermek istiyorsan, tabii uyuyabiliriz."
Duyduğum cümle üzerine hızlıca dirseklerim üzerine kalkıp Dağhan'a baktım.

"Şaka mı yapıyorsun?" Derken telaşla göbeğime kadar çıkan tişörtü düzenlemeye çalışıyor, aynı zamanda saçlarımı toplamaya çabalıyordum.

"Hayır, uçağa bindiklerini henüz 10 dakika önce haber vermek için aradı." Yataktan kalkmak için Dağhan'ın üzerinden atlayarak hala kurumamış ıslak saçlarımı tokasız ne kadar düzgün toplanırsa o biçimde toplayıp yatakta öylece beni izleyen adama baktım.

Bana bakışı hiçte doğruyu söylüyor gibi değildi!

"Dağhan benimle dalga geçmediğine emin misin?"

"Dalga geçmiyorum, sadece kalkman için gelecekleri zamana akşam yerine sabah demiş olabilirim." Korkumun ve telâşımın yerini bir rahatlama alırken az önce tedirginlikle kalktığım yatağa oturmak yerine beni kucağına çeken Dağhan'ın kucağına oturdum, düzene girmeye başlayan kalp atışlarımı kontrol ederek.

"Yüreğime iniyordu."

Daghah, "Naz," Derken belimi sıkıca sararak çenesini omzuma koydu. "Bugün sabah sen uyurken kimi aradım biliyor musun?"

"Ayaz?" Dedim bir seçenek hatta en önde gelen seçenek olduğu için.

"Hayır."

"Annen, baban, Can?" Dağhan boynuma birkaç küçük öpücük bırakırken belime sardığı elini çekip saçlarımı arkaya doğru attı.

POLİS FOBİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin