SATIR ARASI YORUM YAPMAYI VE BEĞENMEYİ UNUTMAYIN...
İYİ OKUMALAR...
------------------
Benim daha saatler önce kırılmış, daha doğrusu benim ayaklarımın altında ezmiş olduğum, kartta olan adamın fotoğrafları nasıl oluyordu da Doruk bey tarafından üzerinde birkaç oynama ile bana gönderiliyordu.Bana atılan fotoğraf Bir magazin sayfasının sayfalarına aitti. Hemen ilk sayfasında yer alan fotoğrafın altında yazılan yazılar dikkatimi çekti.
'Kerina modellik şirketinin uzun zamandır sakladığı yeni model bazı kişiler tarafından basına sızdırıldı!'
İçimde fokur fokur kaynayan sinir kabarcıkları ile başımı telefondan kaldırıp Ilgaz'a çevirdim. O kartta olan fotoğrafları ne olur ne olmaz diye bilgisayara atmıştım. Ne kadar çok önemli fotoğrafta olmasa da..
Ve sadece Ilgaz'a göndermiştim."Ilgaz." Dedim tekdüze bir ses tonuyla.
"Söyle bir tanem."
"Sen söyle bir tanem! Söylemek istediğin bir şey varsa!" Diye dişlerimi sıkarak fısıldadım.
"Yok!" Sesi içine bir yerlere kaçmış gibiydi.
"Emin misin?" Cevabını bildiğim soruyu yine de sorarak. "Benim sana attığım fotoğraflar neden, daha önemlisi nasıl Doruk bey tarafindan geri bana gönderiliyor?!"
"Savaş'ın aklına uydum-duk." Diye düzeltti hemen kendini.
Bütün iyi özellikler Ilgaz'a gitmiş derken ciddi değildim!
"Ne yaptınız?! Şu hayatta," diye sinirle yataktan çıkıp odanın içinde Fink atarak ellerimle etrafı gösterdim. "Ya bak şu koskoca hayatta en aklına uyulmayacak insana mı uydunuz siz?! Lan sen-"
Savaş iyi çocuktu, güvendiğim nadir arkadaşlarımdan biriydi ama bu tür ciddi konularda fevri davranır ve aklına uyulmayacak ilk kişi olarak hepimiz tarafından bilinirdi.
Sinirime yenik düşmemek için durarak dudaklarımı ısırdım. "Ilgaz sen manyak mısın? Ilgaz başıma bela mı alayım istiyorsun sen? Ilgaz ben tekrar evden çıkamayayım mı istiyorsun? Adamın mesleği belli. Üstün bastırarak söyledim sana! Ilgaz,Ilgaz, Ilgaz..."
Parmaklarımı saçlarımın arasından geçirip arkama döndüm ve derin birkaç nefes aldım. "Ilgaz adam arkamdan geldi sırf o kartı almak için, gözlerinin önünde kırdım. Bana," dedim tek elimle kendimi göstererek. "Ben o kartta bana ait fotoğraflarlar bulursam 'senin için hiç iyi şeyler olmaz' dedi."
"İzel-"
"Ne İzel? Ilgaz ne İzel'i? Ben iki dakika adamla karşı karşıya kaldığımda elim ayağım titredi. Belli etmemek için şekilden şekle girdim. Adama çalıştığım yerin kartını verdim ben. Doruk denen manyak da anlaşma diyor imza diyor. Sana dedim adam kabul etmedi diye. Bunu yaparken aklınızda ne vardı?!"
Ses yok!
"Lan hadi böyle bir bok yediniz hiç mi aklınıza gelmedi bunlar adam nerde diye de mi sormayacak diye?! Ilgaz sen benim ikiz kardeşimsin!
Sen. Benim. İkiz. Kardeşimsin. Herkesi geçtim sen benim kardeşimsin. Adam çıkıp şikayet etse beni ne yapacağım ben?!"
Sinirle birlikte usul usul gözümden akan yaşları elimin tersiyle silerek odanın tavanına baktım."Çözeceğim ben!" Dediğinde gözümden yazar akmaya devam ederken ben büyük bir kahkaha attım.
"Çözeceksin!" Dedim alayla. "Hadi bekliyorum. Çöz bakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLİS FOBİSİ
Teen Fiction❝Geçmişinde yaşadığı travmatik bir olaydan dolayı polislik mesleğinin adından bile ölesiye korkan bir kadın, farkında olmadan başına ömürlük bela olacak bir başkomiserle Adana sokaklarında denk düşer. Adamın polis olduğunu öğrendiğinde korkuyla ora...