BÖLÜM (17)

26.3K 1.4K 315
                                    

ADIM ADIM İYİLEŞİYORUM, VE BEN ADIM ADIM İYİLEŞME BASAMAKLARINI ÇIKARKEN SİZE YENİ BÖLÜM YAZMAYI DA İHMAL ETMİYORUM.

BOL EĞLENCELİ VE KEYİFLİ OKUMALAR...

Şu an bulunduğum yerde internet sıkıntılı. Beklettim biraz kusura bakmayın.

Instagramdan sürekli olarak yeni bölümlerden partlar ve kesitler atıyorum. Takip etmek isterseniz
Instagram: philtrumm8
Profilimden hemen ulaşabilirsiniz Philtrum8

 Takip etmek istersenizInstagram: philtrumm8Profilimden hemen ulaşabilirsiniz Philtrum8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***********

DAĞHAN'DAN

Dağhan, "Baba, baba, baba!" Diyerek evin içinde yalın ayak dolanan Ayaz'ın omuzlarından tutup yalın ayak yürümesine izin vermeyip oğlunu tek seferde omuzundan aşağıya doğru sallandırarak yemek masasına doğru ilerledi. "Babaannem gelecek mi?"

"Hayır. Amcanlarda kalacak bugün." Demesiyle Ayaz birazcık üzülmüş olsada olduğu konum bunu hemen unutmasın sağlamıştı ve gülmeye başlamıştı. Baba oğul yemek masasina tam oturmuşlarken çalan kapı zili Dağhan'ı şimdi oturduğu sandalyeden kaldırmıştı. "Sen başla yemeye. Ben kapıya bakıp geliyorum."

Dağhan seri bir şekilde kapıya ulaşıp, ikinci zil çalmadan açtı kapıyı. Bal rengi gözleri ve gözleriyle aynı renk saçlarıyla Özün kapıda duruyordu. "Selam Dağhan abi, nasılsın?"

Dağhan, "Ne işin var senin burada?" Demeye kalmadan içeriye giren Özün'ün ardından bakmak yerine onun arkasından gelen Çağlar'a baktı. "Hayırdır?" Dedi.

Çağlar ile aynı karakolda iş arkadaşıydı. Uğur kadar yakın olduğu sayılı kişilerdedi kendisi lakin karakollarının daimi müşterisi sayılan küçük kız kardeşinin neden burada olduğunu bir türlü anlayamamıştı. Çağlar arada gelirdi Daghanla dertleşmek için ama kız kardeşiyle birlikte ilk defa geliyordu. Dağhan, karakolun daimi müşterisi olduğundan Özün'ü de tanıyordu. 24 yaşında yaramaz bir çocuk gibiydi. Gören kimse milleti dövüp, burnunu kırıp nezarethaneye düştüğünü asla düşünmezdi.

"Evde bırakamadım, başını belaya sokacak diye. Mecbur getirdim. Ayaz'la oynar." Diyerek önden içeriye girdi, arkasından da Dağhan kapıyı kapatarak içeriye girdi.

"Dağhan abi, seni birisi aradı." Dedi Özün Ayaz'ın yanına oturmuş sarıya çalan saçlarıyla oynarken. Ayaz'la daha önce tanışmış olduklarından ne Ayaz ne de Özün yabancılık çekiyordu. Dağhan yavaş yavaş hem çay koymak için hemde çalıp kapanmış olan telefona bakmak için mutfağa doğru ilerledi. Telefonun ekranına baktığında arayanın Naz olduğunu görünce suratında kendinin haberi olmayan bir gülümseme oluştu.

POLİS FOBİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin