BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ VE YORUMLAMAYI UNUTMAYIN.
KEYİFLİ OKUMALAR.
---------------
"Yaptığın mesleğe ihtiyacı olan birisi olarak, senden yardım istesem bana yardım eder misin?"
Dağhan'dan ses gelmemişti bir süre. Umutsuzca sormuştum zaten. Kabul etmesini umut ediyordum ama etmeyeceği bir bir ikiydi.
"Hayır." Gözlerimi gökyüzünde gezdirip aşağıya doğru sallanan elimi de telefona değdirdim. Yoksa telefon elimden kayıp düşecekti.
"Lütfen."
"Eğer yaptığım mesleğe ihtiyacın varsa 155'i arayabilirsin. Beni böyle birşey için rahatsız etme." Yürümeyi kesip etrafıma baktım.
"Bana güvenmediğini defalarca dile getirdigin halde oğlunu o durumda bırakmayıp sana yardım ettim. Şimdi senden yardım istiyorum. Lütfen." Bir süre yine sessizlik olmuştu. Duyduğum kapı sesi ile yutkundum.
"Bir şeyi anlaman için her defasında iki kez mi söylemem gerek benim?" Başımı belli etmeden arabadan tarafa çevirip boğazıma takılan yumruyla derin bir nefes aldım.
"Peki."
Telefonu kapatıp cebime koyarak hâla yağmur yağan gökyüzüne bakmak adina nemli gözlerimi arabadan çekip kapatarak yukarıya kaldırdım.
Telefonu cebime koyup "Bir daha birisine yardım edersem. İki olsun!" Diye kendi kendime yakınarak henüz kapanmamış olan kafelerden birisine gidip beni birisi kovana kadar orada oturmaktan başka planım yoktu.
Başta üşüdüğüm için titrediğimi düşünsem bile sonradan cebime sıkıştırdığım telefon olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
Ekrana bakmadan telefonu açıp kulağıma götürdüm. Soğuktan akan burnumu çekip "Efendim." Diyerek önümdeki boş kaldırıma baktım."Söyle?" Bıkkınca dışarıya verilen nefes ile yüzümde minik bir tebessüm belirmişti.
"En son 155 diyordun?!"
"Haklısın. Aptallık edip yardım etmeye karar vermem hata."
"Tamam tamam. Dur kapatma. Yanıma gelir misin?" Sesim sonlara doğru kısılmış ve yalvaran tonda çıkmıştı.
"Nerdesin?" Olduğum yerin adresini verdiğimde telefonu kapatmıştı. Ve üstü kapalı bir şekilde pesimdeki arabadan bahsettiğimde özellikle kalabalık bir yere gidip beklememi söylemişti.
Bende biraz önceki kafe plânımı uygulayıp açık olan kafelerden birisine girip boş masalardan herhangi birine oturdum.
*************
Kafeden içeriye giren Dağhan ile derin ve rahat bir nefes alıp gözlerimi ondan çekmeden bana doğru gelmesini bekledim.
Sandalyeyi kendisine doğru çekip oturdu. "Beni buraya yüzüme bakmak için mi çağırdı?"
Yanımda birisi olmasının verdiği güvenle gülümseyip başımı aşağı yukarı salladım. "Evet. Gül cemalini görmeyeli çok uzun zaman oldu. Yüzünü görmek için çağırdım."
"Senin sataşmana karşılık vermek için gelmedim. Bahsettiğin araba?" Pencereden bilerek uzak bir yere oturmuştum ama yine de dışarıyı net bir şekilde görebiliyorduk. Elimi kaldırıp işaret parmağımı kırmızı ve beyaz arabanın arasından kalmış siyah araca doğrulttum.
"1 haftadır 4 kez gördüm. Ve bugün ikinci görüşüm. Başta tesadüf sanmıştım benzer bir arabadır demiştim ama plaka aynıydı. Sonra da zaten seni aradım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLİS FOBİSİ
Jugendliteratur❝Geçmişinde yaşadığı travmatik bir olaydan dolayı polislik mesleğinin adından bile ölesiye korkan bir kadın, farkında olmadan başına ömürlük bela olacak bir başkomiserle Adana sokaklarında denk düşer. Adamın polis olduğunu öğrendiğinde korkuyla ora...