BÖLÜM (11).

29.6K 1.7K 457
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

-------------11/06/2023 DUYURUSU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-------------
11/06/2023 DUYURUSU

Arkadaşlar ben bölümleri yeniden yazıp paylaştığım için haliyle satır arası yorum falan hiçbir şey kalmıyor.
Issız mezarlığa dönüyor buralar.
Ve bu görüntü çok can sıkıcı.

Sizden ricam önceki gibi satırları, yorumlarınızla donatmanız ve doldurmanız.....
*************


SAATLER SONRA HASTANEDE

"Kardeşim senin yüzünden içeride." Ilgaz bir türlü sinirini bastıramazken sürekli bir sağa bir sola ilerleyip çareyi Dağhan'a sataşmakta buluyordu. Defalarca aynı cümleyi söylemişti. Defalarca...

Kardeşim senin yüzünden o odada.

Artık sabrının son damlalarını yaşayan Dağhan sakince ayağa kalkıp Ilgaz'a doğru bir kaç adım attı. "Kardeşinin o odada olması ne kadar benim suçumsa seninde suçun. Sessizce otur yerine." Eliyle koridorun başında bekleyen diğer insanlari işaret etti. "Seninki kadar onlarınki de yürek yangını. Kendi dertleri ile uğraşırken birde senin çeneni çekmek zorunda değiller!"

Ilgaz ona en sonunda cevap veren adamı omzundan itip "Benim suçum mu? Kardeşimin seninle ne işi vardı? O lanet ormanda ne halt yapıyordun? Birde polis olacak. Siktir git ya." Deyip içindeki nefreti kusarken Dağhan sakince acısı var diyerek kendini sakinlestirmeye çalışsa bile, artık sabrının son demlerini yaşıyordu. Az kalmıştı cileden çıkmasına. Çok az kalmisti hemde.

"Kardeşim dediğin kızı korkusunu bildiğin halde benim yanıma konuşması için gönderecek kadar seviyorsan, şimdi bana burada artistlik yapmayacaksın. Aksi halde ben senin sevginden de şimdiki sinirinden de şüpe duyarım. Hala burada kalmak istiyorsan. Kapat çeneni otur yerine." Ilgaz yüzüne tokat gibi çarpan cevapla derin bir nefes aldı içine.

Hepsi benim suçum.
Hepsi benim suçum.
Hepsi benim suçum.

Evet Dağhan suçunu kabul ediyordu. En başta reddedecekti Naz'ı ama yapmamıştı. O an en mantıklı yol o gibi gelmişti. Yapmalıydı ama zamanı geriye alamazdı maalesef. Pişmandı ama elinden de bir sey gelmiyordu.
Fakat tek suçlu kendisi değildi.
Onu oraya gönderip bunu teklif etmesini sağlayacak kişilerde en az onun kadar suçluydu. Birde mesleğine olan korkusunu bilen kişiler yapmıştı bunu. Sebebpleri ne olursa olsun, kendisi kadar krfesi ve arkadaslari da suçluydu.

Dağhan son noktayı koyup, Ilgaz'ı kendi iç savaşı ile baş başa bıraktığında sinirden kalktığı yere oturmadan ameliyathane kapısının önünden geçerek kendini açık bir pencere önüne attı.

"Dağhan. Konuşabilir miyiz?" Diyerek Naz'a olan herhangi bir yakınlığı olmadığı icin Ilgaz ve Dağhan'dan daha mantıklı hareketler sergiliyordu ve en önemlisi sakindi. Uğur, arkasından gittiği adamın omzuna elini koyup kendine dönmesini sağladı.

POLİS FOBİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin