BÖLÜM (1)

50.8K 2.2K 450
                                    

HADİ BİSMİLLAH.
İYİ OKUMALAR.

SATIR ARASI YORUM YAPMAYI VE BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN..

SATIR ARASI YORUM YAPMAYI VE BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

↓(1) Mavi Üniformalı ↓

******************************

Yavaş, sakin ve bir o kadar da tedbirli bir şekilde daha önce bir kez geçtiğim yoldan geçerken etrafıma karşı da tedirgin bakışlar atmaktan geri kalmıyordum.

Boynunda asılı olan fotoğraf makinasına bana güç verirmiş gibi sıkıca tutunmuş sağa sola baka baka ilerliyordum. Çalıştığım şirketin çıkardığı dergilerin fotoğraflarını çekmek için geldiğim Adana'da hiç umulmadık işler peşine düşmüştüm.
Normalde şirketin il dışına çıkarmak için başka bir fotoğrafçısı vardı fakat kendileri ayak bileğini kırdığı için bu seferlik ben İstanbul'dan tutupta buralara kadar gelmiştim.

Çekip gönderdiğim fotoğraflar beğenilmişti, döneceğim günün sabahında ise şirketin üst düzey kişilerinden birisi olan Doruk bey tarafından aranılana kadar bu güzel bir şeydi benim açımdan.

Telefonu açtığımda telefonumda bir fotoğraf vardı ve fotoğraf karesine yanlışlıkla dahil olmuş bir adam. İlk başta bunun sebebini anlamamış dahi olsam beni arayan Doruk bey sebebini net bir şekilde açıklamıştı.

Şirket çıkardığı dergilerin yanı sıra ortaklık yaptığı bir başka şirketin modellerinin fotoğrafçılığını da yapıyordu. Ve ben fotoğrafları gönderdiğim sırada işler biraz karışmış ve benim gönderdiğim fotoğrafları Doruk bey yerine yanlış patrona göndermişlerdi.

Fotoğrafları alan kişi -Kamil bey- de fotoğraf kadrajına yanlışlıkla dahil olan kişinin yeni bir yüz olduğunu, daha önce böyle birisini görmediğini, rakip şirketlerden önce gördüğü için şanslı olduğunu söyleyerek ajansında modellik yapmak için bulunmasını istemişti. Bu sayede sözleşmeler uzun bir süre daha imzalı kalacaktı. Bu iki şirket içinde güzel bir antlaşmaydı.

Bu güzel bir şeydi ama benim için değildi. İki gündür geçtiğim sokakları arşınlayarak fotoğraftaki adamı arıyordum. Koskoca Adana'da. Bir tanecik fotoğrafa dahil olmuş bir adamı arıyordum, dün bulmuş, hazır bulmuşken de birkaç fotoğraf çekmiştim. Çekmiştim çekmesine de adam puf diye tekrar ortadan kaybolmuştu.
Ki yaklaşık yarım saat önce de tesadüf ya tekrar bulmuştum. Şimdi ise arkasından seslenmeme rağmen durmadığı için arkasından gidiyordum.

"Beyefendi." Diye bir kez daha seslendim ardından henüz kalabalık sokaktan çıkmamışken. "Bir dakika bekleyebilir misiniz?"

Kibar bir insandım (!) ama sabrımın da sınırı vardı.

"Bekle işte be adam duyduğunu biliyorum." Diye sesli bir şekilde yakındığımda adımları durmuştu. Demek ki herkes kibarlık ne bilmiyormuş. Usul usul ardına döndüğünde yeşil gözleri üzerimde dolandı birkaç saniye. Ve sonra da bütün bedeni bana döndü. "Sonunda." Diye mırıldanarak yanına ulaştım.

POLİS FOBİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin