KEYİFLİ VE GÜZEL OKUMALAR....
Bu sarı çiçek olayını hatırlayanlar var mı?
Ksksjsje************
"Sen babamı sevmiyor musun?"
Ayaz ve Dağhan'ın yüzü arasında gidip gelen bakışlarımı durdurup boş boş kapıya baktım.
Allah için birisi gelsin. Yalvarırım...
Evet, ondan korkmuyordum ama bunun sevgi yüzünden olduğunu da düşünmüyordum açıkçası. Sebepsizce sadece bana zarar vermeyeceğine dair bir güven vardı içimde. Adının sevgi olduğunu düşünmüyordum. Bu yüzden ne cevap vereceğimi bilemedim.
Ben içten içe içeriye birisi gelsin diye dua ederken Ilgaz kapıyı çalmadan destursuz içeriye dalmıştı.
Kurtarıcım ilan ediyorum bu çocuğu.
Cevap vermek neden bana zor gelmişti? Alt üstü sevmiyorum diyecektim.
Ilgaz, "Ne zaman gidiyorsunuz?" Diye pattadanak sorduğunda susması için kaş göz işareti yaptım ama oralı olmadı. "Hasta ziyaretinin kısası makbuldür." Dağhan'ın yüzüne bakarak ona laf çarpıtıp elindeki suyu bana diğer elindeki çikolatayı da Ayaz'a verip yanıma oturdu.
Omzuma elini atıp ceketimin önünü önümde birleştirip öyle tuttu.
"Ayaz sen İzel ablana teşekkür et. Gidelim." Ayaz babasının suratına bakıp yüzünü bana çevirip otuziki diş sırıtarak "Teşekkür ederim İzel abla." Diyerek cebinden çıkardığı küçük kutuyu bana uzattı.
Hediye kutusuydu. Ama öyle hazır alınmış bir kutu değildi. Sanırsam kendisi yapmıştı.
Elindeki kutuyu alıp tek elimde kapağını açıp içindeki bilekliğe baktım. İnce, ip gibi ince bir bileklikti. Tam orta kısmında bir kuş vardı.
Ve çok zarif görünüyordu."Teşekkür ederim Ayaz." Dedik bilekliği incelemeye son verip ona bakarak.
"Evet. Teşekkürünü de ettiğine göre gidebilirler artık." Ilgaz'a ters bir bakış atıp yine gülerek bana bakan çocuğa baktım.
"Babamla birlikte seçtik. Ama kutuyu ben yaptım. Güzel olmuş mu?" Deyip bir süre sustuktan sonra işaret parmağıyla Ilgaz'ı işaret etti. "Ama bu adama gösterme. Sevmedim bu adamı." Tıpkı Ilgaz'ın babasına dediği gibi suratı asık bir şekilde demişti 'bu adam' kısmını.
"Tamam. O zaman ben sonra inceleyeyim hediyeni. Tekrar teşekkür ederim." Dememle Dağhan Ayaz'ı kucağına alıp odadan çıkıp gitti. Herhangi bir şey demedi. Demesini beklemiştim aslında. Ama en ufak bir şey söylemeden hemen gitmişti. Yüzüm düştü. Neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLİS FOBİSİ
Novela Juvenil❝Geçmişinde yaşadığı travmatik bir olaydan dolayı polislik mesleğinin adından bile ölesiye korkan bir kadın, farkında olmadan başına ömürlük bela olacak bir başkomiserle Adana sokaklarında denk düşer. Adamın polis olduğunu öğrendiğinde korkuyla ora...