4.5

316 25 14
                                    

Anıl Bektaş - Yol Al Rüzgarımda

Arabaya yaslanıp etrafıma baktım. Hava çok sıcaktı. Üzerimde askılı açık mavi bir bluz ve kot şort vardı. Yine de bunlar terlememi engelleyemiyordu. Ellerimle kendime hava yapmaya başlamışken yanına gelen Akel elindeki kare kartonla üzerime hava yapınca gözlerimi kapattım. Şu anda ihtiyacım olan tek şey buydu.

"Nasıl bu kadar sıcak burası ya? Beni bulamazsanız bilin ki buharlaşmışımdır."

Baygın gözlerle ona baktım. Bana hava yapmaya devam ediyordu. Gözüme giren havayla gözlerimi kırpıştırıp elimle gelişi-güzel bir şekilde ona vurdum. Koluna çarpmıştı.

"Oha ve gözüme girdi yavaş! Hem Adana'ya yakın bir şehirden ne bekliyorsun ki? Tabi bu kadar sıcak olur."

Omuz silkip bana hava yapmaya devam edince kollarımı kavuşturup ona kötü kötü baktım. Aklıma yine yaptıkları gelmişti işte. Yine numara mı bunlar diye düşünmeden edemiyordum. Bunu anlamış gibi, "Biraz tadını çıkarsan? Unutturmaya çalışıyoruz ki unutulur mu bilmiyorum ama bu sefer gerçek bunlar. Gerçi o zaman da gerçekti ama," dedikten sonra duraksayıp başını çevirdi. "Boşver."

Dediği gibi yapıp boşverdim. Belki ben de onlar gibi çabalamalıydım. Yine de bu hiç çaba göstermediğim anlamına gelmiyordu. Elimden geleni yapmaya çalışıyordum. En azından içimdekileri  susturmaya çalışmak ve en doğrusunu düşünmeye çalışmak da zordu.

"Hey siz ikiniz! Mal gibi dikileceğinize gelin yardım edin bakayım! Her neyse Gece sen gelmesen de olur ama Akel! Seni gebertmeden buraya gel hemen!"

Rüya'nın dediklerine hemen itiraz etmeye başlamıştı. Elindeki kartonla hava yapmayı kesince bir itiraz mırıltısı koyverdim. Bunu duyunca hava yapmaya devam etti ama bu duracağı anlamına gelmiyordu tabiki de. Konuşmaya devam etti.

"Benim şu anda ne kadar önemli bir isim olduğunu göremiyor musun acaba? Beni.bu işten alıkoyarak çok büyük bir hata yapıyorsun! Sen söyle Deniz önemli işimi. Ben anlatamayacağım. Hıh!"

Gülmemeye çalışıp başımı çevirdim ama böyle de hava gelmeyince tekrardan ona baktım. Sırıtmamı engellemeyip gülerek ona baktım. Bu hallerimizi çok fazla özlemiştim. Her ne kadar çok eşinde olmasalar da bana çok eskidenmiş gibi geliyordu her şey. Gülümsemem yavaşça solmaya başlayınca hava birden kesildi. Tam itiraz edecekken Denizi görünce sustum.

Akel'den kartonu alıp bana baktı. Ardından Akel'e dönüp Rüya'yı gösterdi. "Bu önemli görevi ben üstlenirken sen neden gidip yardımcı olmuyorsun?" Akel bu sefer itiraz etmedi. Hatta ikimize bakıp sırıtınca kaşlarımı çatıp hafifçe koluna vurdum. "Sırıtma!"

Sırıtmaya devam ederek yanımızdan gidince gülmeme engel olamadım. Ama sonra onun varlığını farkedince göz ucuyla ona bakıp gülmemi engellemek amacıyla dudaklarımı birbirine bastırdım. Neden birden yaptıkları tekrar aklıma doluşmuştu ki? Gelmeden önce ne kadar güzeldi her şey oysaki. Ama aklım yine eskiye gittiği için somurtmaya başlamıştım.

"Ben kendime yapabilirim." Ona bakmadan konuşunca başını iki yana salladı. "Ben yapmak istiyorum ama."

"Yapma!" Eline uzanıp almaya çalışınca elini yukarı kaldırdı. Dik bakışlarla ona bakmaya devam ettim. Gelmeden önceki olanları aklından silmeye çalışıyordum. Onu hala affetmemiştim. Belki de affedebilirdim bilmiyorum ama durmadan geçmişi hatırlarken bu biraz zordu. "İsteme de!"

Dik bakışlarıma karşılık olarak gülümsedi. "İstiyorum ama." Gözlerimi devirip ayakucumda yükselip almaya çalıştım ama çok uzundu ve elini daha da yukarı kaldırmıştı. Nefesimi sinirle verip tekrar eski yerime döndüm ve kollarımı kavuşturdum. 

R kişisi  | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin