Tırnaklarımı yerken bir yandan da telefona uzaylıymış gibi bakıyordum. Açsam mı açmasam mı diye düşünürken kapının açılmasıyla oraya baktım. Ayaz, kapıyı kapatıp yanıma oturdu ve benim değişik değişik baktığım telefona baktı. Sonra bana baktı. Sonra tekrar telefona ve sonra tekrar bana.Bu döngü böyle devam ederken en sonunda sinirle oflayıp kolundan tuttum ve yatağa oturttum. Yastığı elime alıp boğazımı temizledim ve bunca hazırlıktan sonra konuşabildim.
"Ayaz ben bir şey yaptım."
Bu dediğime gözlerini devirdikten sonra yatakta bağdaş kurarak oturdu ve benim gibi elime bir yastık aldı. Bana bakışından aslında bir şey yaptığımı anladığını anladım.
"Tahmin ettim ama bir de senden duyalım ne yaptığını."
Gözlerimi kaçırıp hızlıca söyledim. Nednesizce çok utanıyordum ve bu beni geriyordu.
"Ben ona söyledim."
"Kime neyi söyledin?"
Aslında her şeyi anlamıştı ama bunu R'ye söyleyecek cesaretim varsa ona da söylemem için cesaretim olduğunu sanıyordu. Ama yanılıyordu. Çünkü o anki bir deli cesaretiydi ama şu an o cesaretin birazı bile yoktu bende. Daha Ayaz'a söylemeye utanırken bir de R'ye mi söylemiştim ben? Evet evet bu kesinlikle deli cesaretiydi.
"R'ye onu sevdiğimi."
Bu dediğimle derin bir sessizlik oldu. Dışarıdan birkaç araba sesi vardı. Onun dışında ikimiz de sessizdik. Aslında Ayaz'ın ne tepki vereceğini kestiremiyordum. O bir ağabey gibi biraz korumacıydı ve Berke'den sonra bu yaptığımın hata olduğunu düşünüyordu elbette. Ama ben duygularımdan emindim. Daha adını bile bilmediğim birine aşıktım. Evet bu biraz garipti ama yapacak bir şey yoktu.
Hala devam eden bu sessizlikten sıkılıp Ayaz'a baktım.
"Bir şey demeyecek misin?" Bunu sorarken diyeceği şeyi çok merak ediyordum ve bu merak sesime de yansımıştı. Dediğim şeyle birlikte bana bakıp kaşlarını kaldırdı.
"Bilmiyorum. Aslında diyeceklerimi az çok tahmin ediyorsundur diye düşünüyorum. Hemen güveniyorsun bu benim hiç hoşuma gitmiyor. Baksana daha adını bile bilmediğin birine aşıksın ve bunun bir gün canını yakmasından korkuyorum. Bir daha Berke gibi bir şey olmasını istemiyorum."
Sözünü kestim.
"Bunu ben de istemiyorum tabii ki. Ama...of ben de bilmiyorum. Aklımı karıştırmak yerine neden bana yardımcı olmayı denemiyorsun?"
Hafifçe gülüp yastığı yüzüme bastırdı. Çığlık atıp yastığı almaya çalıştım ama sesim yastıktan dolayı boğuk çıkıyordu. Elimi rastgele bir yerlerine vururken en sonunda gülerek yastığı yüzümden çekince sinirle saçımı düzelttim. Bu çocuk bugünlerde çok delirmişti. Ya da her zaman deliydi. Kesinlikle ikincisiydi.
"Ayaz mal mısın? Yürü git odamdan. Lütfen gider misin?"
Gözlerini kırpıştırıp dudağını büzünce kaşlarımı çattım. Tatlı olduğunu falan mı sanıyordu? Hiç tatlı değildi ayrıca sinirimi bozuyordu.
"Bakma öyle mal mal. Ben sana düzgünce fikrini soruyorum ama bu yaptığına bak. Şimdi çık odamdan."
Ellerini teslim olmuş bir şekilde kaldırıp yataktan kalkarken gözlerim onu takip ediyordu. Kapıyı açtı ama çıkmadı. Arkasını dönmeden " Bir tavsiye mi istiyorsun?" diyince gözlerimi devirip yastığı ona fırlattım. Deminden beri ne anlatıyordum ben ona?
"Düzgünce tavsiye verelim dedik gördüğümüz muameleye bak. Yok sana tavsiye mavsiye. Bir çokbilmiş olarak onu da kendin bulmalısın öyle değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R kişisi | texting
القصة القصيرةR: Sevdiceğim. Siz: Neden öyle sesleniyorsun bana? R: Sevdiceğimin bir anlamı var. Siz: Neymiş o? R: Sevdiğim ve seveceğim kelimelerinin birleşimidir. R: Ben seni seviyorum ve hep seveceğim. Başlangıç; 09.08.20 Bitiş; 06.03.21 İkinci kitap başlangıç...