5.4 ( İlk Kitaptan Devam )

206 14 0
                                    

Maceramız devam ediyor. İyi okumalar ;')

Havana - I lost you

***

'Sana sahiptim,
Seni kaybettim.'

***


Atkımı da takıp evden çıktığımda ani soğuk karşısında titredim. Tamam Ocak ayları soğuktu ama bu kadar soğuk olacağı aklıma gelmezdi. Sabahın köründe olan dershaneme gecikmemek için hızlı adımlarla yürürken bir yandan da esniyordum. Sabahın altısında beni kaldıran dershaneme de buradan sevgisizliğimi yolluyorum.

Yanımda yürüyen Ayaz zaten ayakta uyuyordu. Arada bir gözleri kapanıyor, sonrasında soğuktan ya da dengesizlikten açılıveriyordu. Elinin tersini ağzına koyup tekrardan esneyince ben de esnedim. Esnemek bulaşıcıydı derken doğru demişler.

"Gece kaçta uyudun?" diye sordum dayanamayarak. Tamam, benim de uykum vardı ama onunki bir üst seviyeydi.

"Bilmem," derken araya esneme girince sesi değişik çıkmıştı. Esnemeyi bitirince devam etti. "Galiba bir gibiydi."

Omzuna vurdum. "Gerizekalı!"

Gözlerini devirip çantasını düzeltti.

"Sen ne zaman uyudun?" diye sordu bilmiş bilmiş. Bu sefer ben gözlerimi devirecektim ama ondan daha geç uyumuştum. Ne yapayım ama? Yeni bir dizi keşfetmiştim. Onu da sadece o saatlerde izleyebilirdim. Malum sınav senesiydi ve gündüz durmadan çalışıyorduk(m).

"Daha geç değil mi?" diye güldü. O gülünce ben de hafifçe gülümsedim. Otobüs durağına yaklaştık sayılırdık. Babam bazen bizi götürmekte ısrar etse de sabahın altısında onu uyandırmak istemiyordum. Zaten doktorluk onun için zor bir meslekti.

Her gün onu görüyordum. Ben 12. sınıfta açığa geçip tüm günümü dershanede geçirirken o okulda kalmamıştı. Benim peşimden aynı dershaneye gelmişti. Her sabah aynı durakta beklememize rağmen şaşırtıcı bir şekilde onun yüzüne bile bakmıyordum.

Durağa doğru adımlarım kendiliğinden yavaşlamıştı. Kulaklığımı çıkarıp son ses Fikri Karayel açtım. Onu böyle görmezden gelebiliyordum.

Oradaydı. Durakta oturmuş, kat kat ceketlere sarınmış bir halde gözleri etrafı arıyordu. En sonunda gözleri benimle buluşunca hızlıca başımı önüme eğip onu tamamen görmezden geldim. Omuzlarının düştüğünü göz ucuyla görmüştüm ama umursamamaya çalıştım. Yaklaşık 4 aydır her gün benimle konuşmaya çalışıyordu. Ben sırf diğerlerinden kurtulmak için okuldan ayrılmışken o peşimden geliyordu.

Beni acımla baş başa bile bırakmıyordu.

Durakta yanında boş olan yere oturmak yerine ayakta kalıp buz gibi demire omzumu yasladım. Ayaz ise benim yerime Deniz'in yanına oturdu. Bir süre sessizce bekledik. Sonrasındaysa Deniz kalkıp yanıma yürüdü.

Nefes alışverişlerim birdenbire hızlanmıştı. Sıcak mı basmıştı ne? Elimle saçlarımı geriye atıp kulaklığımdaki sesi bir tık daha arttırdım. Artık son ses olmuştu ve dinlediğim şeyleri o da duymaya başlamıştı.

Kaldığım yerler çok uzak sana artık
Gülüşlerin yabancı artık bana

Tam gözümün içine baktı. Gülüşlerim yabancılaşmamıştı. Sadece artık gülemiyordum.

R kişisi  | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin