2.5

662 50 22
                                    

İki gün geçmişti. R'nin dediklerini düşünmem için iki gün yetmiş miydi bilmiyorum. Hiçbir şekilde mesaj atmamıştı. Beklemiş miydim? Evet beklemiştim. Mesaj atmasını istemiş miydim peki? İşte bunun cevabını verirken korkuyordum. Çünkü iki gün boyunca telefonun başında bekledim desem yeridir.

Peki sorduğu soruya ne cevap verecektim? Cevap vermediğim sürece mesaj atmamaya devam edecekti ve ben bunu istemiyordum. Cevap vermem lazımdı ancak cevabı bilmiyordum. Sorun buydu işte.

Kapının tıklamasıyla düşünmeye ara verip gelene baktım. Ayaz kapıdan bana bakıyordu. Başımla gel işareti yaptıktan sonra yatakta oturması için biraz yana kaydım. Yanıma oturup bana bakmaya başladı. Niye bakıyordu anlamamıştım. Bir şey mi oldu?

"Ayaz niye baktığını anlamadım. Bir şey mi oldu?"

Boğazını temizleyip dikleşti. Bir şey söyleyecekti sanırım. E söyle işte ne uzatıyorsun ki?

"Bu iki gündür biraz düşüncelisin. Bir sorun mu var?"

Bence o da anlamışken ona da sormalıydım. Yoksa kafayı yiyebilirim.

"Aslında var. Yami sorun değil de bir konu hakkında danışmam lazım."

"Dinliyorum."

Nasıl desem ki? Bence direkt aklımdan geçenleri söyleyeyim. Evet evet en doğrusu bu.

"Ayaz ya R iki gündür yazmıyor."

Gözlerini kısıp bana bakmaya başladı. Niye öyle baktın ki şimdi sen?

"Yazmasını mı isterdin?"

"Tabi ki."

Dediğim şeyin farkına varınca gözlerimi büyüttüm. Ağzımdan bir anda çıkmıştı. Gerçekten istiyor muydum? Sanırım bunun cevabı evetti. Of kafayı yemek üzereyim.

"Yani demek istediğim...şey...yani ben şe-"

"Anladım Gece. Bana danışmak istiyorsun çünkü onu sevip sevmediğinden emin değilsin. Doğru mu?"

Doğruydu. Bir gün bunu diyeceğim aklıma gelmezdi ama ben galiba R'ye aşık olabilirim. Galiba yani. Küçük bir ihtimal.

"Doğru  Ayaz. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Önceden Berke'ye aşık olduğumu sanıyordum ama değildim. Zaten R'ye hissettiklerim de tam olarak bunlar değil. Daha başka şeyler. Anlatamadığım şeyler. Ne olduğunu bilmiyorum ama bu iki gündür çok değişik hissediyorum."

Hafifçe gülümsediğini görünce kaşlarımı çattım. O kadar anlattım ve sadece gülmüş müydü yani?

"Neden güldüğünü anlamadım."

Elini omzuma koyup gülümsedi. Neden güldüğünü hala anlamamıştım yalnız.

"Sen aşık olmuşsun işte. Bir anonimin seni aşık edeceğine inanmazdım ama olmuş işte. Hayırlı olsun artık sen de bir salaksın."

Son dediğine sinirlenip elimdeki yastığı kafafına vurdum. Durmadan vurmaya başladım. Nasıl salak derdi bana? Asıl salak sensin bir kere hıh.

"Kes sesini aptal. Salakmış hıh. Sensin o bir kere tamam mı? Kes sesini!"

Kahkaha atıyordu artık. Bu da beni daha da sinirlendiriyordu.

"Bir...şey...demedim ki... Aaaa! Gece dursana...artık. Gece!"

"Banane özür dile. Yoksa devam ederim. Aptal."

Benden kaçmaya çalışırken yere düşünce yastığı bırakıp kahkaha atmaya başladım. Bu sefer gülme sırası bendeydi. Deli gibi gülerken Ayaz da gülmeye başlamıştı.

R kişisi  | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin