R kişisi | texting

2.1

Medyadaki şarkı bölümle alakalıdır. İsterseniz bölüm başında isterseniz dediğim yerde açabilirsiniz. Size kalmış. İyi okumalar herkese❤💕

Karşıdan gelen Ayaz ve Toprak'ı görünce heyecanla ayağa kalktım. Seçileceğini biliyordum ama yine de heyecanlıydım işte. Heyecanım sesime yansıdı.

"Eee ne oldu? Alındın mı takıma?"

Benim heyecanıma karşılık gülümseyip başını salladı. Başını sallayınca sevinçle boynuna atladım. İkisi de benim bu halime gülüyordu ama nedense çok sevinmiştim. Bu aralar kafasını dağıtabilirdi.

"Gece abartmadın mı biraz? Hem sen bilmiyor muydun seçileceğimi?"

"Biliyordum tabi. Ama biraz heyecan yaptım sanırım."

Gülüp saçlarımı karıştırdı. Toprak da hafifçe güldü.

"İyi oynuyor yalnız. Rakibimsin artık."

"Eh biraz öyle olabilirim."

Biz gülerken karşıdan Rüya ve Deniz gelmeye başladı. Yanımıza gelince Rüya Toprak'a bakıp gülümsedi.

"Ee ne gülüşüyorsunuz öyle?"

"Hiiç. Öylesine konuşuyoruz işte."

Rüya Toprak'a bakıp gülümserken yanakları da kızarmıştı. Kolundan tutup kulağına fısıldadım.

"Biraz belli etmiyor musun sence de?"

"Belli olsun işte sevdiğim. Anlasın sevdiğimi."

"Ya o seni sevmiyorsa ve aranız bozulursa. Bunu hiç düşünmedin mi?"

İç çekip Toprak'a baktı. Toprak Deniz ve Ayaz konuşuyorlardı. Denizle göz göze gelince başımı geri çevirdim ve Rüyayı dinlemeye devam ettim.

"Düşündüm tabi. Ama kendimi buna hazırladım. Yani sanırım. Hazır olduğumuz sanıyorum sadece belki. Bilmiyorum."

"Bence şimdi belli etme. Önce öğrenmeye çalış. Emin olduktan sonra söyle."

"Bilmiyorum. Neyse ya boşver."

Bizimkilerin yanına oturup konuşulanları dinlemeye başladım. Diğerleri de gelmişti. Sıla'nın yanına oturunca kolumdan tuttu. Ne var dercesine baktım. Kulağıma fısıldadı.

"Kanka ya Çağan benden hoşlanıyor gibi."

"Ne? Nereden anladın?"

"Ya arada bana bakarken yakalıyorum onu. Yakalayınca gülüyor falan. Ay kesin o da seviyor ya."

Gülmeye başlayayınca ben de hafifçe güldüm. Sonunda onca yaptığım şey boşa gitmemiş olacaktı. Ne demek bir şey yapmadın ki? O kadar Sıla'nın peşinden koştum bir zahmet bir şeyler olsun yani. Hıh.

"Sonunda ya. Ne zaman söyleyeceksin?"

Gözlerini büyütüp bana bakmaya başladı. Ne demiştim ki ben?

"Gecee. Ne demek ne zaman söyleyeceksin? Ben mi söyleyeceğim. Tabiki de ilk önce o söyleyecek."

Dedikleriyle gözlerimi devirip arkama yaslandım. Dediklerine katılmıyordum. Seven söylemeli bence. Sonuçta ne zaman ne olacağı belli olmuyordu. Bu yüzden fazla küs veya ayrı kalmak iyi değildi. Bunu diyordum ama küsüyordum ben de arada. Aklıma her ne kadar her şey olabileceği de gelse barışamazdım. Bazen fazla kırıyorlardı işte. Düşündüğümüzden fazla hem de.