6.1

182 19 0
                                        

Reha Deniz

"Bak doğru düzgün soruyorum, sen de doğru düzgün cevap ver! Gece eve geldi mi?"

Karşıdan bir oflama sesi gelince dişlerimi sıktım. Telefonla konuşuyor olmasaydım boğazına yapışmıştım şimdiden.

"Gelmedi tamam mı?! Gelmedi eve! Arıyorum açmıyor da! Ne yaptın kıza yine ya? Yeter artık düş yakasından kızın!"

Bir şey demedim. Ne diyebilirdim ki? Başına bir şey gelmişse bile benim yüzümdendi. Bu düşünceyi hemen kafamdan attım. Ona bir şey olmamıştı! Olsaydı yaşayamazdım.

"Tamam. Ben bulacağım onu. Bana güvenebilirsin."

"Hah! Sana güvenecekmişim! Bırak artık Gece'yi! Ben çıkıyorum şimdi evden mer-"

Telefonu Ayaz'ın yüzüne kapatıp telefonu hızlıca cebime koyarken çoktan yürümeye başlamıştım bile. Arkamdan seslenmelerini umursamadan yürüyüşümü koşmaya çevirdim.

Gittiği bir yer vardı ama artık orayı bildiğimi bilip de gitmemiş midir diye düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi. Yine de başka bir yer yoktu aklımda. Bu yüzden yolumdan sapmadan koşmaya devam ettim.

Bir süre sonra koşmaktan yorulup nefes nefese kendimi kaldırıma bıraktım. Bu karanlıkta nerede olabilir ki? Ya başına kötı bir şey gelirse? Hepsi sadece benim yüzümden olurdu. Ben bununla yaşayamazdım.

Bu yüzden nefesimi verip tekrardan koşmaya başladım. Hızlı adımlar atıyor, akşam karanlığında önümü sokak lambaları sayesinde görüyordum. Durmadan koştum, ara vermeden.

En sonunda parka girdiğimde nefes nefese kalmıştım. Hızla etrafıma bakarken karanlık olduğundan etrafı görmek zordu. Etrafı hızlı gözlerle tararken gözlerim dolmuştu. Çünkü göremiyordum.

Yine de tekrardan bakmaya başladım. Çünkü aklımda dönen bu soru sinirimi bozmuştu.

Ya burada değilse?

En sonunda gözüm karanlığa alıştığında köşede bir silüet gördüm. Parkın en köşesinde, yerde küçücük duran bir silüet.

Hiç düşünmeden oraya doğru koştum. O olmak zorundaydı. Yoksa ne yapardım hiçbir fikrim yoktu.

Yanına yaklaştıkça şekillendi. Çantasını kenara koymuş, dislerini kendine çekip sarılan birine dönüştü.

Oydu. Gece'm, gecesinin karanlığına sığınıyordu.

Yanına eğildim. Bana bakmadı. Vazgeçmedim. Bu sefer yanına oturdum. Konuşmasa bile yanımda onun varlığını hissetmek daima huzur vericiydi. Bu yüzden sessizce oturdum. En sonunda konuşmamaktan sıkılmış olacak ki kısık sesle konuştu.

"Her şey bir kabus olsa keşke. Öyle olsaydı sonunda uyanmış olacak ve sana sarılabilecektim. Ama değil. Uyanmayacağım, sana sarılmayacağım, seni bir daha öpmeyeceğim. Bu keşke gerçekten de bir kabus olsa!"

Daha fazla ağlamaya başlayınca kalbimde büyük bir ağrı hissedip ona baktım. Bana bakıyordu. O güzelim kahvelerinde şimdi büyük bir acı vardı.

Bunu ona ben yapmıştım.

Keşke yapmasaydım.

Bir elimi ona uzattım sanki dokunsam her şey düzelecekmiş gibi. Gözlerini elime indirdi. Geri çekilmemesi bir davetiye olabilirdi ama elimi geri çektim. Ona dokunamazdım. Bunu ikimiz de haketmiyorduk.

Sadece özür dileyebildim.

"Bunların olmasını istememiştim. Hiçbirinin. Keşke her şeyi geri alabilsem. Beni hiç tanımamış olsaydın bunlar olmazdı. Her şey gibi bu da benim suçum."

İnkar etmedi. Hayır, senin suçun değil demedi. Demesindi zaten. Çünkü yalandı.

Ve artık hayatımda daha fazla yalan istemiyordum.

"Sadece seni sevmek istemiştim. Ama bunu bile beceremedim değil mi?"

Kısık sesle dediklerimi duymaz sanmıştım ama başını hafifçe bana çevirince duyduğunu anladım. Bir süre sadece bana baktı. Ben de o güzel gözlerinin en derinlerine.

Ve o derinliklerde boğuldum.

"Biz hiçbir şeyi beceremedik Deniz. Bu yüzden bu haldeyiz. Düzeltmrye çalıştıkça daha da batırıyoruz. Bu yüzden... bırakmamız gerekiyor."

"Senden vazgeçmemi mi istiyorsun?"

"Buna ikimizin de ihtiyacı var. Biz beraber olamıyoruz."

Sesli söylenince daha da acıtmıştı. Yine de belki bir şansımız olabilirdi. Olmak zorundaydı.

"Gece'm, biliyorum yuh diyeceksin ama bırak bu sefer baş başa bu sorunları çözeyim. Kimse girmesin aramıza. Yemin ediyorum bu sefer de olmazsa giderim hayatından. Yemin ederim."

Sustu. Nefes alışı  bile hafiflemişti sanki. Başı önündeydi.  Düşünüyordu. Düşünsündü de. Bu son şansı kabul etmeliydi. Yoksa ne yapardım bilmiyordum.

"Bu aptallık olur," dedi en sonunda. O komuşmaya başladığında fark etmeden nefesimi tutmaya başladım.

"Ve gurursuzluk. Ama zamanında biri bana aşkın aptallık ve gurursuzluk olduğunu söylemişti."

Devamını getirmeyince biraz yana kayıp ona yaklaştım. Bu son bir şans daha vereceği anlamına mı geliyordu?

"Yani?" diye sordum en sonunda. Sesim biraz titrek çıkmıştı.

Derin bir nefes aldı, verdi. Aynısını bir kere daha tekrarladıktan sonra bana baktı. "Küçükken suyun altını çok severdim. Asla yüksekten yüzmedim. Çünkü balıklar, denizin altındaki sonsuz görünenler o kadar dikkatimi çekerdi ki.

Sonra bir gün baya bi derine inmişim. Annem ve babam durmadan beni aramışlar. Benim de nefesimin sonlarıydı. Boğulmak üzereydim. Aslında boğulacaktım da. Son anda babam gelip beni almasaydı sonum bu olacaktı.

Şimdi sana şunu sormak istiyorum. Ben sende boğulsam beni kim kurtaracak? Sadece ikimiz diyorsun, ben ve deniz. Söyle Deniz, bu sefer boğulacak mıyım?"

"Hayır," diye atladım hemen. Buna asla izin vermezdim.

"Yemin ederim bu son şans istediğim. Ve bunu o kadar iyi değerlemdireceğim ki en sonunda beraber olacağız. Lütfen Gece'm. Her şeyden o kadar pişmanım ki. Gözüm kör olmuştu. Senden başkasını görmüyordum. Sana zarar verdiğimi farkedemedim. Bu bir daha asla olmayacak. Söz veriyorum."

Gözyaşlarını silip oturduğu yerden tamamen bana döndü. Şimdi karşılıklı oturuyordu işte. Ellerine uzanınca itmedi. Buna güvenerek hafifçe gülümsedim ve ürkekçe ellerini tuttum. Bunu yapmayalı o kadar zaman olmuştu ki...

"Son bir şans Gece'm..."

Dolu gözlerle bana baktı, baktı. Sonra hiç düşünmeyeceğim bir şey yapıp bana sarıldı.

Sarıldı.

Bana sarıldı.

Kollarım hemen onu sarmıştı. Sanki yerini bulmuş gibiydi. Yüzünü boynuma gömerken az daha ağlayacak durumdaydım.

Lütfen hiçbiri rüya olmasın.

"Bunu sadece sesin son şansın olarak düşünme. Bu ikimizin de son şansı."

O bunu dedikten sonra hiç bırakmayacakmış gibi sardım onu. Zaten bırakmayacaktım. Bir daha onu asla bırakmazdım.

"Her şeyi düzelteceğim Gece'm, her şeyi."

Bölüm Sonu

Günaydıınn❣

R... Gerçekten son şansın.

Bunun için kızacak arkadaşlara sesleniyorum. Kızarsanız kızın. Ben onun pişmanlığını yaşıyorum resmen. Emin olun o çok pişman.

R kişisi  | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin