1.0

965 113 32
                                    

Listeye bakarak son malzemeyi de alıp kasaya gittim. Parayı verip kendi getirdiğim bim poşedini çıkarınca kasiyer bana değişik bir şekilde bakıp önüne döndü. Tamam bime bim poşediyle gidiyorum ama ne var yani bunda. Poşet paralı.

Marketten çıkıp eve doğru ilerledim. Köşedeki bakkaldan yumurta alıp çıktım. Kendime pasta yapacaktım. Tabi ne kadar olursa artık. Bakalım ben de yeni öğreneceğim hünerlerimi.

Yolda yürürken arkamdan birinin geldiğini hissediyordum. Dar ve ıssız bir yola girmiştim. Ama eve gidiş sadece buradandı. Hava da kararmak üzereydi. Adımlarımı hızlandırdım. Ama içimde hala bir şey vardı. Elimi poşedin içine koyup bir yumurta aldım. Derin bir nefes alıp hızla arkamı döndüm ve yumurtayı arkamdaki kişiye attım. Tam kafasına hem de. Kim olduğuna baktığımda gözlerimi büyütüp bir adım geri gittim. Sanırım yanlış alarmdı. Çünkü yumurtayı Barış'a atmıştım. Evet evet gruptaki Barış'a. Ve şuanda bana tek kaşını kaldırmış bir şekilde bakıyordu. Şirin olduğunu düşündüğüm bir gülümsemeyle el salladım.

"Naber Barış?"

"Gece."

"Hım?"

"Ne yaptın!!"

Bağırınca geri çekildim. Galiba sinirli biriydi. Onunla fazla konuşmazdım. Zaten o da fazla konuşmazdı. Ama bu kadar sinirleneceğini düşünmemiştim. Ah Gece. Tabiki de sinirlenecek. Kafasına yumurta attın kızım. Yani bana olsa ben şimdiye neler neler demiştim. İyi tuttu kendini valla.

İyi mi tuttu? Çocuk nasıl bağırdı duymadın mı?

En azından bağırdı. Dövse daha mı iyi olurdu.

"Gece niye yaptın bunu?"

Barış'ın sorusu iç sesimle konuşmamı bitirince bakışlarımı ona çevirdim.

"Ben sapık falan zannetmiştim. Özür dilerim."

Kaşlarını çattı. Şaşırmış gibiydi.

"Sapık mı var buralarda?"

"Yani yok da yol ıssız diye öyle zannettim."

"Haa."

Hala üstündeki yumurtayı silmeye çalışıyordu. Marketten aldığım peçetelerden birini ona uzattım. Alıp yüzünü sildi.

"Sen niye buralardasın? Evin buralarda değildi sanki."

Elindeki peçeteyi kenardaki çöpe atıp geldi.

"Bugün taşındık. Sokakları geziyordum nasıl bir yer diye."

"Normal mahalle işte. Bir şey yok"

Beraber yürümeye başladık. Eve geldiğimde o evinin diğer sokak olduğunu söyleyip gitti. Ben de eve girip elimi yıkadım ve hemen işe koyuldum. Çikolatalı kek yapmayı düşünüyordum. En basidi. Digerlerini yapmaya üşenirdim.

Tariftekilere göre gerekenleri koyup karıştırdım. Kıvamı olunca tepsiye koyup fırına verdim. Bunları yapmak bile baya zahmetliydi benim için. Nerden esti acaba?

Etrafı toplayıp keki çıkardım. Bence çok güzel olmuştu. Biraz soğumasını bekledim ve keki kesmeden direkt aldım ve balkona götürdüm. Meyve suyu ve bıçak da getirip oturdum ve yemeye başladım. Hım. Güzel yapmıştım. Benden beklenmeyecek bir hareket.

Annem ve babam evde değildi. İkisi de aynı hastanede çalışıyordu ve ikisinin de nöbeti vardı. Bu yüzden evde yalnızdım. Gerçektdn biri bile nöbette olunca ev çok güzel oluyordu. Kavga yoktu. Şuan ise benden mutlusu yok.

Keyifle pastamı yerken karşıda birini gördüm. Siyah kapşonlu giyip şapkasını başına takmıştı. Yüzü görünmüyordu. Elini kaldırı salladı. Mesaj gelince ona bakmayı bırakıp mesajı açtım.

R: Yine ben😉

Siz: Farkettim.

R: Ee napıyon?

R: Bir şey yiyorsun sanki.

Siz: Evet.

Siz: Kendime kek yaptım.

R: Üşenmedin mi??

R: Şaşırdım.

Siz: Valla ben de şaşırdım.

Siz: Bir daha olmaz sjjdjsj

Siz: Yiyecen mi?

Telefondan başını kaldırıp bana baktı. Ama yine yüzünü göremedim.

R: Harbi mi?

R: Senin yaptığın şeyi yemek güzel olurdu.

Siz: Balkonun önüne gel.

R: Bakmaya çalışmayacaksın değil mi?

Siz: Ne kadar korkaksın.

Siz: Sen istemediğin sürece bakmayacağım.

R: Tamam.

Balkonun önüne geldi. Köşeden sepeti çıkarıp dilimlediğim keklerden birazını sepete koydum.

Siz: Ağacın önüne geç.

Siz: Komşular görmesin.

Siz: Dedikodumu yaparlar sonra.

Siz: Ah şu komşular.

R: Geldimm.

Sepeti aşağıya indirip keki almasını bekledim. Aldıktan sonra karşıdaki banka oturup kekleri yemeye başladı. Yüzü görünmüyordu ya. Yine. Aslında eninde sonunda öğrenecektim. Bu yüzden boşverip bir dilim daha kestim. Ben nasıl bu kadar güzel yapmıştım hala aklım almıyordu.

R: Kız ne güzel olmuş bu.

R: Vallaha.

Siz: Ben de beğendim.

Siz: Nasıl yaptığımı bilmiyorum.

R: Artık senin elinden bir kek de yediğime göre sevgili olabiliriz.

Siz: Yaa.

Siz: Öyle mi?

Siz: Avucunu yala sen.

R: Acele etmeye gerek yok aslında.

R: O da olacak sonunda.

Siz: İstediğini düşün.

Siz: Umurumda değil.

Siz: Her neyse.

Siz: Artık evine git.

Siz: Soğuk oldu.

R: Kovuyor musun beni?

Siz: Soğuk oldudan bunu nasıl çıkardın?

R: Ha yani iyiliğimi istiyorsun?

Siz: Neden istemeyeyim?

Siz: Başkası olsa da böyle söylerdim.

R: Öyle olsun 😉

R: Gittim.

R kişisi  | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin