3.6

468 27 17
                                    

Medyadaki şarkının güzelliği...

'Üşüyor musun?
Üzülme bee!
Gel yanıma.
O kadar yaktın ki canımı;
Isınırsın, üşümezsin bir daha.'

O kadar yaktın ki canımı be R... Ağlamak istedim ama artık gözyaşlarım da anlamıştı kime ağladığımı. Onun için olduğunu farkedince akmak istememişlerdi boş yere, boş birine. Başka zamanlara kalsın Gece. Belki biri canını ondan daha da fazla yakar. Belki! Sanmam ama. Yakar mı ki acaba? Sanmam.

Ne çok ağlamıştım, ne çok sızlanmıştı kalbim. Tek damla gözyaşı dökmeden. Böyle dediğime bakmayın, tek damla gözyaşını artık dökmüyordum aslında. Oysa ilk günlerde ne çok ağlamıştım. Şimdiyse onu her gördüğümde kalbime bir çizik atılıyordu. Onu görmemeliydim, yoksa artık ağrıyacak bir kalbim olmayacaktı. Çizikler bir kalp bırakacak mıydı ki bende? Sanmam.

❄❄❄❄❄

Yanımdaki salıncağın rüzgarda hafifçe sallanmasıyla çıkan tiz sese yüzümü buruşturdum. Evet, yine aynı yerdeydim. Dediğim gibi, mabedim burası. Aslında başta gelmek istemiyordum. Onunla burada olan anılarımız aklıma gelince daha da yanıyordu canım. Biliyorum, üzülmemem gerekiyordu onun yaptığı şeyler için. Ama elimde değildi ki. Bir şekilde üzülmenin yolunu buluyordum. Gerizekalı!

Salıncaktan tekrar ve daha yüksek bir şekilde ses gelince yerimden sıçradım. Dalmıştım. Bu aralar fazla dalıyordum zaten.

Yan tarafıma baktığımda yine onu görünce iç çekip ayağa kalktım. Onunla konuşmak istemiyordum, onu görmek istemiyordum. Görmemeliydim. Çünkü onu her gördüğümde kalbime bir çizik atılıyordu. Canım çok yanıyordu. Ve o bunu anlayamıyordu. Asıl soru, bir gün anlayabilecek miydi?

"Gece, lütfen. Gitme."

Arkam ona dönüktü, onu göremiyordum ama neden kalbime bir çizik daha atılmış gibi hissediyordum? Sesi bile yetiyormuş demek ki. Üzgünüm R, sanırım artık sesini bile duymamam gerekiyor. Kalbimin tamamen yok olmaması için.

"Neden işleri zorlaştırıyorsun? Neden R? Seni seviyorum, kahretsin ki mal gibi seni seviyorum ama olmuyor. Sana yaklaşamıyorum, seni görmemem gerekiyor, anlamıyor musun aptal? Seni görünce kahroluyorum, ölüyorum, bitiyorum anlamıyor musun? Seni seviyorum ama sana güvenemiyorum. Seni seviyorum ama senden nefret ediyorum. Kalbim çok ağrıyor R, nasıl iyileşecek?"

Adım sesleri duydum ama arkamı dönmedim. Hava bulutluydu, ne sokakta ne de parkta kimsecikler yoktu. Ellerini omuzlarıma koyup kendine doğru çevirince gözlerimi kapattım. Ona bakmayacaktım. Daha da mahvolmak istemiyordum. Ama atladığım bir şey vardı, kokusu. Kalbimi parçalayan bir etken daha. R, gerçekten seninle olamayız biz. Her geçen gün daha da yok olacağım çünkü.

"Bana bakmayacak mısın?"

Ağlayacağımı farkettim. Onunla hayallerim böyle değildi. Karşıma çıkacaktı, beraber güzel vakitler geçirecektik. Hayallerim bu yöndeydi. Ama tam tersi olmuştu. Şu an bu halde olmamızın sebebi tamamen oydu ama ben yine de ona aşıktım. Belki affederdim, belki her şey eskisi gibi olurdu. Sanmam, affetsem bile güvenemezdim ki! Aşk her şey mi sanıyorsunuz? Hayır, güven olmazsa aşkın bir önemi olmazdı ki. Ben niye bir önemi olmasını istiyordum peki? Sadece aşkım yetmez miydi? Bu sorunun cevabını bilmiyordum. Belki de hiç öğrenemezdim.

"Peki o halde." diye fısıldadı. "Sadece dinlesen de yeter."

Bu sefer de ellerimi kulaklarıma götürecekken elimi tutmasıyla durdum. Elimi tutuyordu! Nedense içimde bir şeyler kıpırdadığını hissettim. Nefes alışverişlerim hızlanırken gözümü açmak istemiştim ama kendime engel oldum. Onu görmek istemiyordum. Yani sanırım.

"Dinlemelisin Gece. Sadece 1 kere."
Derin bir nefes alıp devam etti. "Hayatımda hiçbir şeyden bu kadar pişman olmamıştım, şu an değil daha önceden. Bu işe bulaştığımda vazgeçmek istedim Gece'm. Ama vazgeçemedim. İçimden bir ses her şey güzel olacak, çok güzel olacak diyordu. O sese güvendim. Her şeyin güzel olacağına inandım. Olmadı, pişman oldum.

Seni o kadar çok seviyorum ki. Seni görmeyince kalbimin içi buz gibi, üşüyemiyorum bile. Şurama batana özlem demeselerdi, bıçak derdim hiç şüphesiz. İki hafta geçti. Ve ben bu iki hafta boyunca her şeyimi kaybettim. Geri kazanabilir miyim bilmiyorum ama elimden geleni yapacağım. Sana kendimi affettirmek için hangi yol varsa kullanacağım Gece.

Seni o kadar çok seviyorum ki. Gecem, aklına gelebilecek her şeyden fazla seviyorum seni. Her şeyim, sevdiceğim, bana bir şans ver. Kendimi affettireyim. Her şeyi düzeltme sözü veriyorum sana. Lütfen Gece'm. Lütfen."

Fısıltıyla söyledikleri bitince ağladığımı farkettim. Gözlerimi hala açmamıştım. Gözyaşlarımı sildiğini hissedince yavaşça gözlerimi açtım. Dolu gözlerle bana bakıyordu. Onu böyle görünce daha da ağlamaya başlamıştım. Ben...her şeyi bir kenara itip nasıl ona bir kere daha güvenebilirdim ki? Ne yapabilirdim? Çıkmaza girmiştim, kalbimin çıkmazına. Bir yanım izin ver, affettirsin kendini sana, buna ihtiyacın var diyordu. Diğer yanımsa yaptığı şeyleri ne çabuk unutuyorsun diyordu. Unutmak istedim, bir türlü unutamadım. Cevap veremedim.

"Ait olmadığım bi denizin tam ortasındayım,
Yüzeceğim sana varana kadar kulaçlarım."

Gözlerimin ta en derinine bakıp söyledikleriyle bakakaldım. Vazgeçmeyecekti, kendini ben hayır desem bile affettirecekti. İstiyor muydum? Evet, affetmeyi o kadar çok istiyordum ki. E o zaman bir şans ver, zaten aradığın şey bir şans daha değil mi? Affetmek isteyen yanımdı bunları söyleyen. Diğer yanım sustu. Hiçbir şey demedi. Ben de en sonunda bir adım geri gidip gözlerimi sildim.

"Bana biraz süre ver...düşünmem için."

O güzel gülümsemesiyle kocama gülünce ben de gülecektim ama tuttum kendimi. Üzerimde bu kadar etkisi olmasını istemiyordum. Onu affetmek istiyordum. Bu yüzden affettirmesi için bir şans veriyordum.

"Sana sevgimi nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Anlıyor musun onu da bilmiyorum. Tek bildiğim, seni kendimden bile sakınacak kadar çok sevdiğim. Bunca yıl boyunca böyle duygular hissetmedim ben Gece'm. Korkuyorum, sonu kötü bitecek diye. Ama bitmesine izin vermeyeceğim. Seni öyle çok seveceğim ki her şeyi unutturacağım. Ve boşa geçen her bir zamanın yerini en güzel anılarla dolduracağım."

Yavaşça yaklaşıp kollarını bana sarınca hiçbir şey yapmadım. Ne itim ne de sarıldım. Sadece bekledim. İki yanım da savaş halindeydi, ikisini de dinlemedim. Başımın üzerine kondurduğu tüy gibi öpücükle gözlerimi kapatıp iç çektim. Kalbimi buz gibi yapan adam, ben seninle ne yapacağım?

Dudakları saçlarımın arasındayken duydukça sarhoş gibi hissettiğim sesiyle mırıldandı.
"Söz veriyorum Gece'm, söz."

❄❄❄❄❄❄

Ah R, kalbime söz geçirtmeyen, aklımı hiçe saydıran adam. Kokusundan öptüğüm, gülüşüyle tebessüm ettiren adam. Nereden buldun sen beni? Nasıl aşık ettin beni kendine? Nasıl da deli divane oldum sana. Kalbimi kalbine mühürledim bana ağlamayı sevdiren adam, gözlerini gözlerime yasakladım, kimseler bakamasın diye. Yalanını sevdiğim, rüyalarımı rahat bırakmayan adam. Ben sana çok pis aşık oldum, yeni anladım.

R kişisi  | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin