Selamlarr yine ben. Ara verdim gibi bir şey olmuştu ama şimdilik devam ediyorum gibi hadi bakalım.
İyi okumalarr ♡
Bazı anlar yerin dibine girmeyi o kadar çok istiyorum ki, gözlerimi kapatınca sanki bir devekuşuyum da kafamı gömdüğüm için kimse beni görmüyormuş gibi hissediyordum. Görmesinler de.
Tam o anlardan birindeydim.
Gözlerimi ne kadar süre kapalı tuttum bilmiyorum ama Deniz'in korku dolu fısıltısı beni kendine getirmişti.
"Gece'm, lütfen bana baban olmadığını söyle."
Babam aslında o kadar katı biri değildi ama şu anda o kadar kararsızdım ki. Gecenin bir yarısı hava alacağım diye çıktıktan sonra birine seni seviyorum diyip elini tutuyordum. Babamın şu anda sakin kalabileceğini düşünmek bir hata olurdu.
"Gece, kime diyorum ben! Derhal bana aranızdaki ilişkiyi açıkla!"
"Metin neler ol- Gece?"
Annemin sesini duymamla utançtan inleyip yüzümü Deniz'in göğsüne gömdüm ama ailemin karşısında yaptığım bu hareket daha da sinirlerini bozmuştu.
"Gece yanıma gelir misin?!"
Başımı isteksiz bir şekilde kaldırıp Deniz'e üzgün gözlerle baktıktan sonra yavaş adımlarla kapıya yürüdüm. Babamın karşısına geçtim.
"Baba, açıkla-"
"Burada olmaz!"
Daha fazla onu sinirlendirmemek için sustum. Anneme yardımcı olsun diye baktım ama annemin de babamdan aşağı kalır bir yanı yoktu maalesef. Bana evde her şeyi döküleceğimi anlatan bir bakış atıp kollarını kavuşturdu.
"Efendim, merhaba."
Deniz'in kısık çıkan sesine baktım. Şu anda babamın ne tepki vereceğini bilmiyordum. Gecenin bir yarısı olmasına mı yoksa Deniz'e mi sinirliydi bilmiyordum. Bu yüzden Deniz'e üzgün gözlerle baktım. Yapabileceğim hiçbir şey gelmiyordu aklıma.
"Dur bakalım evlat. Şimdi burada bağırıp çağıracak değilim. Ama gündüz düzgün bir şekilde seni sorgulayacağıma emin olabilirsin. Şimdi, evine! Gece, sen de içeri!"
Deniz'le birbirimize son kez baktık. Tam eve girecekken bana gülümsemesiyle dayanamayıp ben de gülümsedim. Ona son kez somurtarak bakmamı istemiyordu.
En sonunda babam kapıyı kapatınca bana sorgulayıcı gözlerle bakıp salonu işaret etti. Annem çoktan koltuğuna kurulmuş, bizi bekliyordu.
Neden ağzıma sıçacaklarmış gibi hissediyordum?
Titreyen adımlarla babamın arkasından salona girdim. Babam annemin yanına oturunca ben de karşılarındaki tekli koltuğa oturdum ve başımı eğdim. Ne olacağını, ne tepki vereceklerini kestiremiyordum. Bu yüzden susup konuşmalarını bekledim.
"Pekala, bize anlatmak ister misin?"
Annemin sakin bir sesle sorduğu soruyla başımı kaldırdım. Bu sakinlik birazdan da devam eder miydi acaba?
Sesim titremesin diye dua ederken boğazımı temizledim. Annemi her ne kadar bir kere atlatmış olsam da ikincisi olmamıştı işte. Artık yalan söyleyemeyecektim.
"Tahmin ettiğiniz üzere sevgilim," diye mırıldandım. Onların karşısında bu konuyu konuşmak o kadar geriyordu ki! Tedirgin bakışlarımı onlara çevirdim. Devam etmemi bekliyorlardı.
"Başka ne diyebilirim ki?"
"Ne zamandır?" Babamın sorduğu soruyla birlikte kendi içimde sorguladım. Ne zaman?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
R kişisi | texting
Historia Corta| texting | R: Sevdiceğim. Siz: Neden öyle sesleniyorsun bana? R: Sevdiceğimin bir anlamı var. Siz: Neymiş o? R: Sevdiğim ve seveceğim kelimelerinin birleşimidir. R: Ben seni seviyorum ve hep seveceğim. Başlangıç; 09.08.20 Bitiş; 06.03.21 İkinci kit...