Ember Island - Umbrella
"Neden gidiyorsun ama?"
Hafifçe gülümseyip 1.81 boyuyla bana sarılınca ağlama isteğim daha da artmıştı. En azından kahverengi gözlüydü de fazla kıskanmıyordum. Hem boyu yeter kıskanmam için. Bir de kuzenim diye demiyorum ama yakışıklıydı yani beyefendi. Ben neden bu çocukla kankaydım ki? Şaka tabiki de asla o gözle bakmam ona.
"Okul var ama."
O an okuldan nefret ettim. Hep nefret ederim orası ayrı tabi. Ayaz benim çocukluk arkadaşımdı. Arada mesafeler olunca fazla görüşemiyorduk ama tatillerde ve fırsat bulduğu zamanlarda babaannemle hep gelirlerdi. Bu sefer tek başına gelmişti babaannem yoktu. Şimdi ise otobüs durağına gidecekti ama sayemde geç kalacak sanırım.
"Tamam git hadi geç kalacaksın."
Benden ayrılıp gülümsedi. Kapıya doğru ilerledi. Çıkmadan dönüp bir daha baktı. Böyle yaparsa ayrılamayacaktık. Elimle kış kış yapınca güldü.
"Sılaya selam söylersin."
"Ne selamı ben geldim."
Kapıdan Sıla görününce Ayaz Sılaya baktı.
"Kız cadı sabah sabah gelmeseydin keşke."
Gözlerini kısıp cık cıkladı.
"Ayıp oluyor ama."
"Tamam tamam alınma hemen gel."
Sılaya da sarıldıktan sonra gitti. Hazır gelmişken beraber kahvaltı yaptık. Bugün pazardı ve ben evde yatmayı düşünüyordum.
"Kalk gidiyoruz hadi."
"Nereye?"
"Çağanlar çağırdı kafeye."
Bir de bu bir hafta içerisinde grupla konuşmaya başlamıştık. Kesinlikle Sıla sayesinde. Yoksa ben bu utangaçlıkla yapamazdım. Zaten fazla konuşmazdım grupla. Akel ve Toprakla konuşurdum. Çok kafa insanlardı. Bir de kardeş oldukları için birbirleriyle uğraşırlardı. İyi çocuklardı yani. Rüya ve Sıla çok iyi anlaşmıştı. Beni satarsa onu çok kötü yapardım. Ama gitmek istemiyordum. Pazar günü yatma günüdür gezme değil.
"İstemiyorum ama yaa. Bir haftasonu da rahat bırakın be."
"İtiraz yok hadi. Kız kime diyorum hadi!"
Ağlamaklı bir şekilde yataktan zorla kaldırıldım.
"Ya istemiyorum ya"
Dolaptan çıkardığı kazak ve pantolonu yüzüme fırlatıp yatağa oturdu. Sılaya kötü kötü bakıp kıyafetleri giydim. Telefonumu da alıp odadan çıktım. Annem ve babam çalıştığı için ev boştu. Anahtarı alıp spor ayakkabımı giymeye başladım. Sıla zaten hazır gelmişti. Beraber evden çıktık. Ölü gibi yürüyordum. Çünkü gitmek istemiyordum. Dünden cips stoku bile yapmıştım. Amacım tüm gün oturup film izlemekti. Ama Sıla gibi bir arkadaşınız varsa bu asla mümkün değil.
Kafeye geldiğimizde grubun yanına oturduk. Garson da tam o zaman gelmişti. Sadece meyve suyu isteyip arkama yaslandım. Şu anda yatağımda cips çekirdek kola üçlüsüyle korku filmi izliyor olabilirdim. Asosyal bir insandım. Dışarı çıkmayı sevmezdim. Tabiki bu 10. sınıfta Sılayla arkadaş oluncaya dek sürmüştü. Çok fazla geziyordu.
"Kız naber?"
Bunu söyleyen Topraktı. Hafifçe gülümsedim.
"İyi senden?"
"Ne olsun işte şu yarım akıllıyla uğraşıyorum."
Akel bana baktı.
"Bana mı diyor bu salak."
"Abinim ben senin düzgün konuş."
"Sadece 1 yaş."
"Ama abinim."
"Of susun artık. Sizin kavganızı dinlemek istemiyorum."
Rüyanın çıkışmasıyla ikisi de susup pastalarını yemeye başladılar. Mesaj sesiyle telefonumu çıkardım. Ayazdan gelmişti.
Ayaz: Bindim.
Siz: 3 ay sonra görüşürüz :(
Ayaz: Geleceğim merak etme :)
Siz: Gelmezsen döverim.
Ayaz: Döversin biliyorum.
"Kız kim o sevgilin mi?"
Rüyaya bakıp kaşlarımı çattım.
"Telefonuma mı bakıyorsun?"
Saçlarıyla oynamaya başladı.
"Hayır ya gözüm çarptı bir erkek gördüm. Ee sevgilin mi?"
"Değil."
"Haa tamam."
Sormasına anlam veremeyerek telefonu kapattım. Meyve suyumdan bir yudum alıp bıraktım.
"Sınıflar değişecekmiş."
"Ne zaman?"
"Yarın."
"Gerçekten mi?"
Akel çok şaşırarak sormuştu. Sanırım Cuma günü müdürü dinlememişti. Ben de pek dinlememiştim aslında ama değişeceğini duymuştum.
"Of ya ayrılmayalım."
"Evet ya ama siz de bizimle aynı sınıfta olun."
Pek sanmıyorum ama olursa güzel olur,"dedim.
Eve gittiğimde kendimi yatağa attım. Artık film izleyebilirdim. Üstümü değiştirip pijamalarımı giydim. Sıla hala onlarla birlikteydi. Yorulduğumu söyleyip ayrılmıştım oradan.
Çekirdek kola ve cipslerimi odaya götürüp seçtiğim korku filmini de açtıktan sonra artık hazırdım. Çok övmüşlerdi. Dabbe 5 . Gündüz izliyordum çünkü asla ama asla gece izlemezdim bunu. Gündüz hiç korkmam ama gece olunca işler değişir tabi.
Tam başlayacakken mesaj geldi. R'den. Bu bir haftada onunla da konuşuyorduk. Eğlenceli çocuktu aslında. Ama bana yardımcı olmak istiyordu ve olamazdı. Bu zamana kadar kimse böyle bir sey istememişti. Kimseye de anlatmamıştım. Anne ve babamın durumunu Sıla bile bilmiyordu.
9. sınıfta başka okuldaydım aslında. 10 da değiştirmiştim okulumu. 9 da okulumuzda Berke diye biri vardı. Bana seni seviyorum demişti. Biraz zaman sonra ben de sevmeye başlamıştım. Ama sonra bana yalan söylemişti. Okula rezil etmişti. Bu yüzden okuldan ayrılmıştım. Ama burada da anonim diye biri çıktı karşıma. Ona inanmıyordum. Sadece okulun bitmesini bekliyorum. Bir anlık kabul etmiştim. Yoksa hayattaetmezdim teklifi. Neden kabul rttim bilmiyorum. Ona inanmıyordum. Berke olayından sonra kimseye inanmayacaktım da.
R: Gecee.
R: Ne yapıyorsun?
Siz: Film izleyeceğim şimdi rahatsız etme.
R: :(
R: Demek gitmemi istiyorsun.
Siz: 3 ay sonra gideceksin zaten.
R: Eminsin yani.
Siz: Evet.
R: Göreceğiz.
Siz: Ben senin gibisini daha önce de yaşadım.
Siz: Yalancının tekisin.
R: Vallahi öyle değilim.
R: Lütfen böyle söyleme.
R: Önceden ne oldu bilmiyorum ama öncesini unut.
R: Ben onlar gibi değilim.
Siz: Ben geçmişi unutsam bile geçmiş peşimi bırakmaz.
Siz: Boşuna uğraşma R.
Siz: 3 ay sonra peşimi bırak.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)) Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtirseniz çok sevinirim.
![](https://img.wattpad.com/cover/236468270-288-k942286.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R kişisi | texting
Short Story| texting | R: Sevdiceğim. Siz: Neden öyle sesleniyorsun bana? R: Sevdiceğimin bir anlamı var. Siz: Neymiş o? R: Sevdiğim ve seveceğim kelimelerinin birleşimidir. R: Ben seni seviyorum ve hep seveceğim. Başlangıç; 09.08.20 Bitiş; 06.03.21 İkinci kit...