...4... Şer Birliği

972 84 42
                                    

Multimedya: Deniz Nisa Yılmaz

Merhabalar! Ben geldim 👋🏻 Bölüm gecikti farkındayım, oturup da bölümü tamamlayamadım bir türlü. Neyse, şimdi tamamladım geldim umuyorum bölümü seversiniz. 🙏🏻 Bu bölümde bazı misafirlerimiz var, tanıyorsunuz onları, kendileri geçmişten geldiler 😁 Lakin ziyaretlerine sevinir misiniz, bilemem 🙊 Yılmaz ailesinin üzerine kara bir bulut gibi çökecekler... Şer birliği toplanıyor! Bakalım neler olacak?

Keyifli Okumalar Dilerim!

•••

MİNE'DEN

Terasta oturmuş kahvemi yudumluyordum, tatlı bir esinti tenimi yalayıp geçti. "Mine hanım, misafiriniz geldi" elimdeki fincanı sehpaya bıraktım. "Gelsin" bu akşam çok özel bir misafirim vardı. "Hoş geldin, ben de seni bekliyordum" oturması için işaret ettim. "Biliyorsun, uzun zamandır senden haber bekliyorum. Sen işaret vermeden harekete geçmek istemedim." kollarımı göğsümde birleştirdim. "Harekete geçince ne olduğunu gördük zaten. Hayal kırıklığı!" mahcup görünüyordu, seneler önce tanıştığımızda ona bir görev vermiştim. Diğerlerinin gözünü boyayıp, onların içine sızacaktı. Eline yüzüne bulaştırmıştı. Değil içlerine girmek, bir güzel dayak yiyip çıkmıştı o kapıdan. Bu da bize seneler kaybettirmişti intikamımızı almak için. "Haklısın. Ancak o hala benim tarafımda" Aras'tan bahsediyordu, başımı iki yana salladım, bu yeterli değildi. "Yetmez. Bak, Esra, bizi birbirimizden başka kim anlar? İkimiz de kimsesiz bırakıldık zamanında. Bunu bize yapandan öyle bir intikam alacağız ki, ölmeden mezara sokacağız onu. Kızı, kocası, arkadaşları... birer birer terk edecekler. Ateş olup üstüne yağacağız." 

"Her türlü yardıma varım, varız. Öyle acı çeksin ki, ölmek için yalvarsın. Emir de benimle aynı şeyleri düşünüyor. Zaten, senelerdir Eşref beyin sağ kolu, o da senin sayende" hizmetlinin getirdiği kahvesini aldı ve teşekkür etti. "Sayemde tabii, bir şeyi oldurmam için istemem yeterli" dediğimde güldü, "Bir çıkarın olmasa yapmazdın" birbirimizi tanıyorduk artık. "O benim şirketteki gözüm, kulağım... Yılmaz ailesinin tüm fertleri gazabımıza uğrayacak. Bu hem maddi, hem de manevi bir savaş... Yılmaz ailesini ruhsal olarak da yoralım, değil mi?" hafifçe güldü. "Bu şer birliği ikimize de çok şey kazandıracak. " Emir'in ne yaptığını da merak ediyordum, bu vakitlerde Yılmaz ailesinin evinde olmalıydı. "Emir'in ne yaptığını merak ediyorum. Şu vakitlerde Yılmazlarla birlikte olması gerekiyor." 

"Emir... " Esra iç çekti. "Acı ve kederle büyüdü, intikam arzusuyla yaşama tutundu. Benim hapse girmemle de içindeki ateş günbegün arttı. Sonrasında kimse tarafından kabul edilmeyişimiz, bir kedi yavrusu gibi açta açıkta kalmamız... Ah, ah! Akıbetimiz, bu mu olacaktı?" tüm bunları senelerdir içinde biriktirmişti belli ki, onun benimki gibi arkasında duracak, sığınak olacak ne bir eşi olmuştu, ne de uğruna yaşayacağı, istikbalini düşünmesi gereken çocukları. Onu hayatta tutan, yaşama bağlayan tek şey intikam ateşiydi. 

"Bunca sene içindeki intikam ateşini canlı tutmayı başarmışsın. Ancak şöyle de bir şey var, seneler evvel, o kız karşınıza çıktığı ilk an işini bitirseydin, hazin sonunu yazması için defteri kalemi ellerine bırakmış olmazdın." daha konuşacak çok şeyimiz vardı pek tabii ancak Alaz'ın gelmesiyle sohbetimiz yarıda kaldı. "Anne, terasta olduğunuzu söylediler, bir gelip bakmak istedim" ayağa kalktım, "Oğlum, aslan parçam, Esra ablanı hatırlıyorsun, öyle değil mi?" Esra da ayaklandı, "Elbette, hoş geldiniz, uzun zamandır görüşememiştik, nasılsınız?" , "Gayet iyiyim, nasıl büyümüşsün böyle, aslan gibi bir delikanlı olmuşsun!" gülümsedim, zaman akıp gidiyordu. Bu ne benim Esra ile ilk karşılaşmamdı, ne de çocuklarımın. Ve son da olmayacaktı...

"Yeni Kıza Ne Yapalım?"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin