Multimedya: Deniz Nisa Yılmaz
Keyifli Okumalar Dilerim! son kez...
---
DENİZ'DEN
Sırtımı duvara yaslamış, başımı da dizlerime gömmüş bir şekilde bekliyordum. Buradan kurtulacağıma inanıyordum ama nasıl ve ne zaman? Orasını kestiremiyordum işte. Kaç saattir buradaydım, saat şuan kaçtı? Hiçbir bilgim yoktu. Ama kafaya koymuştum. Buradan kendi çabamla kurtulacak ve ilk iş olarak karakola gidip her şeyi anlatacaktım.
Ani yaptığım planla hızla doğruldum ve kapıya koştum. Kapıya vurmaya başlarken bir yandan da bağırıyordum. "Açın şunu! Kimse yok mu! Arda! Aç şunu lütfen!" yaklaşan adım sesleriyle bağırmayı bıraktım ancak vurmaya devam ediyordum. "Ne bağırıyorsun? Açamam diyorum sana, rahat dur hasta etme adamı!"
"Arda, aç lütfen, bak, şey.. benim çok tuvaletim geldi!" dediğimde küfürler savurdu. "Deniz, eğer yalan söylüyorsan canın yanar, biliyorsun değil mi?" dediğinde ürperdim ancak geri adım atmaya niyetim yoktu. "Yalan yok, gerçekten. Lütfen aç kapıyı bir tuvalete gideyim," dediğimde ikna olmuş gibiydi. Bir adım geriledim. Kapıyı açtı ve sinirli bir şekilde bana baktı. "Düş önüme," dediğinde başımı salladım. Odadan çıkmıştım ya, gerisini de halledebilirdim.
"Berk yok mu?" diye sorduğumda gözlerini gözlerime dikti. Buz gibiydi, içim titredi. "Yok ama umutlanma. İşi vardı bir saate kalmaz gelir yani."
"Peki ya kızlar?" dediğimde ofladı. Şansımı zorladığımın farkındaydım ancak bilmek zorundaydım. "Buradalar, ama seni alakadar eden bir durum yok. Gir hadi tuvalete, çabuk ol." odanın hemen karşısında olan tuvalete hızla adımladım. Işığı açtım ve içeri girdim, kapıyı da ardımdan kapadım ve kilitledim. Onda anahtar olduğunu biliyordum ama bu bana zaman kazandırırdı, yine de.
"Ne yapacağım, ne yapacağım, ne yapacağım..." deli gibi tuvaletin içinde volta atıyordum. Buradan bir yere kaçamazdım ki.. Aklıma gelen fikirle duraksadım. Berk evde yok demişti değil mi? Eğer Arda'yı etkisiz hale getirirsem kızlarla birlikte buradan çıkabilirdik. Sonra doğruca karakola giderdik, her şeyi anlatırdık. Arda ve Berk hapse girerdi. Bir daha hiçbir şeyden korkmak zorunda kalmazdık.
"Kızım ne yapıyorsun iki saattir, içine mi düştün klozetin?" Arda'nın sinirlenmeye başladığını anladığımda harekete geçmem gerektiğini anladım. Sifona basarak birazdan çıkacağımı belli ettim. Rafta duran vazo ve içerisindeki yapay çiçekler dikkatimi çekti. Musluğu açtım, çiçekleri çıkarıp kenara koydum ve vazoyu elime aldım. Çamaşır makinesinin üstünde duran fön makinesini de alarak yanımdaki rafa koydum. Ona da ihtiyacım olacaktı.
Musluğu kapatıp önce kilidi sonra kapıyı açtığımda Arda'yla göz göze geldik. "Özür dilerim," diye mırıldanarak cam vazoyu kafasına geçirdiğimde sersemledi. Kafasından akan kanı gördüğümde yutkundum, daha fazlasını yapmalıydım. Bacak arasına sert bir tekme savurduğumda dizlerinin üstüne düştü ve acıyla inledi. Kafasına fön makinesiyle sert darbeler indirmeye başladım. Rüya sesimizi duyarak yanımıza geldi ve Arda'nın halini görerek çığlık attı. Ama asla durmadım, Arda'nın güç toplamasını istemiyordum. Vurmaya devam ettim, her darbem daha da sertti. Arda yerde kıpırdamadan yatarken ona bir tekme savurdum ve makineyi elimden bıraktım. Gürültüyle yere düştüğünde kendime gelmeye çalışıyordum.
"Deniz... sen ne yaptın?" dedi Rüya sonuna konuşabildiğinde. Nefesimi düzene sokmaya çalıştım. "Buradan kaçabilmek için ondan kurtulmamız gerekiyordu." dedim soğukkanlı olmaya çabalarken ama kalbim hızla atıyordu, ellerim titriyordu ve başım ağrıyordu. "Yapmak zorundaydım, anladın mı beni!" dedim gözlerimi Rüya'ya dikerek. Gözleri dolu doluydu, ne yapacağını bilemez bir haldeydi ama ben biliyordum. Yere eğildim ve Arda'yı yüzüstü çevirdim. Üzerine eğilip nefes alıp almadığını kontrol ettim. Karşımda hıçkıran Rüya'ya sinirli bir bakış attım. "Kes sesini, yaşıyor işte!" Arda'nın ceplerini yoklamaya başladım. "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda ofladım. "Anahtarı arıyorum, başka ne yapacağım?" arka cebindeki anahtarı çekip aldığında derin bir nefes alarak gülümsedim. "İşte burada," anahtarı Rüya'ya doğru salladım. "Gidelim hadi, Esra nerede?" diye sorduğumda başını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Yeni Kıza Ne Yapalım?"
Literatura Feminina17. yaş gününde Melisa, ailesi hakkında öğrendiği gerçekle ne yapacağını bilemez ve bir süreliğine İstanbul'dan İzmir'e giderek ablasıyla yaşamaya karar verir. Her şeyin daha iyi olacağını sanan genç kız, okulda karşılaştığı zorluklar karşısında ne...