-Bölüm 10-

73.6K 3.8K 722
                                    

Multimedya: Emre Kayhan 

Keyifli Okumalar Dilerim! 

---

Evde oturmuş Melisa ve Deniz'e yapacaklarımı düşünüyordum. Beni nasıl tüm okulun önünde küçük düşürürlerdi? Doğukan'la nasıl aramı bozarlardı? Onlara öyle şeyler yapacaktım ki değil okulu şehri terk edeceklerdi. O kız birden hayatımıza girmiş ve benim olan her şeyi elimden almıştı. Sevdiğim kişiyle ve arkadaşlarımla aramı açmıştı. Biz on yaşından beri arkadaştık. Ayrılmaz dörtlüydük. Her şeyi birlikte yapardık ama şimdi... 

Doğukan'ın yeri bende çok ayrıydı. Senelerdir ondan hoşlanıyordum, hatta daha fazlası. Yanlış kişiye aşık olduğumun farkındaydım ancak önemli olan bu değildi. Benim olanı kimse elimden alamazdı. Hem, benim aşkım ikimize de yeterdi. 

Melisa'dan hiçbir eksiğim yoktu, hatta fazlam bile vardı. Ondan nefret ediyordum. Sevdiğim adamın nefret ettiğim kıza olan aşkından daha çok nefret ediyordum. Söylememişti belki ama emindim. Seviyordu onu. Hislerini açıkça belli etmezdi. Belli ki bu acı gerçeği kendine bile itiraf edemiyordu.

Akan göz yaşlarımı sildim. Ben ağlamazdım, ağlatırdım. Bu hep böyle olmuştu ve böyle devam edecekti. Onlardan öyle bir intikam alacaktım ki.. sonsuza kadar kurtulacaktım. Telefonum çaldığında uzandım ve kimin aradığına baktım. Aras'tı, ancak açmadım. Düşünmem gerekiyordu. 

MELİSA'DAN

Odamda oturmuş ders çalışıyordum. Ablam evde, eniştem işteydi. Telefonum çaldığında çözdüğüm teste ara vererek cevapladım. "Efendim Deniz?" "Nasılsın, Merve abla iyi mi?" Doğru ya, ona haber vermemiştim. "İyi, çok iyi. Teyze oluyorum!" düşüncesi bile beni heyecanlandırıyordu. "Gerçekten mi? Hayırlı olsun, çok sevindim" "Bizim eve gelsene" dediğimde, "Ama olmaz ki, siz ailecek bu güzel haberi kutlarsınız" dediğinde güldüm. "Eniştem işte. Onlar bir ara yemeğe çıkıp kutlarlar. Gel sen" "Tamam, anneme sorayım önce. Haber veririm" telefonu kapattığımızda kalan testlerimi çözmeye başladım. 

Deniz'in annesi izin vermişti, buraya geliyordu. Kalktım ve odamı topladım, tabii ablama da haber vermiştim. Bir süre sonra kapı çaldığında ablam açtı. "Hoş geldin canım, Melisa da odasında!" "Hoş buldum, bu arada hayırlı olsun" dediğinde ablam gülümsedi. "Teşekkür ederim canım" sohbetlerini böldüm ve Deniz'i odama çektim. "Hadi," dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Anlat bakalım" "Neyi ya?" dedim koltuğa oturup. "Doğukan ve sen işte" dediğinde baygın bir bakış attım. "Öyle bir şey yok, Deniz!"

"Nasıl yok? Sende olmasa bile Doğukan'da var. Bak, ben onu iki senedir tanıyorum. Kalpsizin tekiydi! Esra dışında bir kıza iyi davrandığını da görmedim. Ama sen... başta yine atışıyordunuz ama Doğukan ona yaptığımız şeyden sonra bile zeytin dalı uzatıp hastaneye geldi. Bunları göz ardı mı edeceğiz?"

"Doğukan'la aramızda bir şey yok, Deniz. Arkadaşız tamam ama bu bile çok tuhaf. Yani, ne değişti? Ne oldu da böyle değişti bu çocuk? Hastanelik olmamdan bir gün önce biz bu çocuğu tüm okula rezil ettik ama ertesi gün... hiçbir şey olmamış gibi yanımıza gelmesi o kadar anormal bir durum ki! Ben bunu düşünmekten kendimi alamıyorum. Ona bir türlü güvenemiyorum." 

İçimi döktükten sonra Deniz bir şey diyecekse de diyemedi. "Hem, benim yüzümden Esra ile arası açıldı. Aras ve Emre ile de pek konuşmuyorlar. Böyle olmasını istemiyorum. Esra'dan nefret ediyorum ama sonradan gelen benim. İnsanların hayatına bu şekilde dahil olmam çok yanlış." 

"Takıldığın şeye bak! Esra değişemez belki ama Doğukan değişti. Onun samimiyetine inanmak zorundayız. Kafamızdaki bu sorularla hayat geçmez bir kere. Ayrıca Doğukan Esra'nın ne mal olduğunu hep biliyordu, arkadaşı diye susuyordu. Bence gerçek Doğukan bu,şimdiki hali. Eskisi olmaya çalıştığı Doğukan idi ama sen onu değiştirdin. Ve bu olumlu yönde bir değişim." 

"Yeni Kıza Ne Yapalım?"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin