-Bölüm 22-

54.2K 3K 711
                                    

Multimedya: Doğukan Enis Yılmaz

Keyifli Okumalar!

---

MELİSA'DAN birkaç ay sonra

"Son iki ders boşmuş,müzik odasına mı gitsek?" dedi Kaya sıranın üzerinden atlarken.Çantamı omzuma alarak ayağa kalktım. "Olur,bunaldım zaten." Kaya kolunu omzuma attığında güldüm.

Esra'yı anılarıma katalı birkaç ay olmuştu. İnsanlar hata yapar,hatalarından ders çıkarır ve bir daha o hataları yapmayacaklarına dair söz verir. Fakat biz bunu bilemeyiz,inanırız. İnsanoğlunun temel ihtiyaçlarından biri de inanmaktır.

O günün sonrası konuştuk,konuştuk ve konuştuk. Yeri geldi üçümüz konuştuk. Ben,Esra ve Doğukan. Yeri geldiğinde ise hepimiz. Ama hallettik. Rüya ve Berk ise bir anda hayatımızdan çıktı. Bizden uzak Allah'a yakın olsunlar diye düşündüğümüzden fazla irdelemedik.

Okul başlamıştı, zor bir dönemden geçiyorduk. Elif annem,yani öz annem şimdi ki kocasından boşandı. Arsadan kalan para ve ablamın birikmişini de üstüne koyarak ufak da olsa bir ev aldık,bu süreç kolay değildi tabii. Ancak ailece geçireceğimiz güzel anların hayalini kurunca tüm zorluklar uçtu gitti.

Son iki ders boş olduğu için dağılmak yerine müzik odasında vakit geçirmeye kadar vermiştik. Son zamanlardaki favori yerimiz burasıydı.

Kaya eline elektro gitarı alırken Aras da bateriye geçti. Doğukan mikrafonu eline alırken bende sandalyeye oturmuştum.Deniz,Emre ve Esra resimdeydiler.

Resim sınıfının dersi bittiğinde bizde odadan çıktık. Normalde 12.sınıflar resim,müzik,beden eğitimi gibi derslerde kütüphaneye tıkıştırılarak test çözdürülürlerdi ancak Deniz ve Emre'nin yağlı boya resimleri sergiye gönderilecekti. Bu nedenle resim öğretmenlerinin yoğun ilgisi ile karşılaşmışlardı.

Zil çalmıştı ve sırtımızı duvarı yaslamış hâlde Deniz,Emre ve Esra'nın çıkmasını bekliyorduk. Kaya ve Aras dışarı çıkmışlardı.

"Çekil,çekil." Deniz kapıyı açıp dışarı çıkarken elindeki boyalı su dolu olan kabı havada tutmaya çalışıyordu ancak çok geçti. Kapının ağzında duran Doğukan'la çarpıştılar ve boyalı suyun bir kısmı üstüne döküldü.

Doğukan sessiz bir küfür mırıldanırken Deniz ufak bir çığlık atıp eliyle ağzını kapattı. Arkadan gelen Emre ve Esra ise umutsuz vaka bakışı atarak başlarını iki yana salladılar.

"Allah kahretmesin," diyerek Doğukan'ın yanına ilerledim. Doğukan sweatshirtini çıkarıp bana verdi ve montunu giydi. "Umarım lekesi çıkar," diye mırıldandım.

"Gel bari lavaboda yıkayalım,eve gidince de makinaya atarız,eh çıkar herhalde." dedi Esra bana bakarak. Başımı salladım ve Esra'yla merdivenlerden hızlıca çıkarak kızlar tuvaletine girdik.

Bol sabun ve suyla sweatshirti çitiledik. Esra yanında getirdiği poşete sweatshirti koydu. Eve gidene kadar idare edecekti artık. Aşağı indiğimizde Doğukan elimi tuttu. "Gidelim artık,fazla bile oyalandık." Okuldan çıktık, herkes motorlara bindi ve evlere dağıldık.

Boş günlerimi kütüphanede ya da starbucks'ta ders çalışarak geçiriyordum. Ara sıra Deniz de bana katılıyordu ancak çoğu zaman evde tek başımıza ders çalışmayı tercih ediyorduk.

Ablam doğum yapmıştı ve bebeğin ismini Gözde koymuştu. Atakan abi ile ablam çocukları için görüşmeye devam ediyorlardı. Atakan abi Gözde'yi görebilmek için her hafta sonu bizim eve geliyor ve bir saat kalarak dönüyordu ama biz yaşadığımız tüm zorluklara rağmen bir arada ve mutluyduk.

"Yeni Kıza Ne Yapalım?"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin