...3... PANDORA'NIN KUTUSU

1K 99 68
                                    

Multimedya: Alaz Avcı

Merhabalar, ben geldim. 👋🏻 Bölüm sonu bir soru sormuştum sizlere. "Siz olsaydınız ne yapardınız?" diye. Umursamayacağını söyleyen oldu, Mine'ye ve AVCI ailesine kızanlar oldu, herkes kendine göre haklı tabii ki. Bana göre insanların yaptıkları ya da söyledikleri değil, karşı tarafta yaptığı etki önemlidir. Siz kendinize göre iyi bir şey yapmışsınızdır ancak bu karşı tarafta kötü bir sonuç doğurmuştur. O yüzden bu bölümde Doğukan'ın düşünce ve hislerini, sonraki bölümümüzde ise Mine'de yaptığı etkiyi okuyacağız. Keyifli okumalar! 😘

•••

DOĞUKAN'DAN

Arabamı evin önüne park ettim ve aşağı indim, sürpriz yapacaktım onlara. Bu hafta geleceğimi biliyorlardı ama bugün burada olmamı beklemiyorlardı. Çok şaşıracak ve de sevineceklerdi. Zili çaldım ve beklemeye başladım, anahtarım vardı ancak onun açmasını istiyordum. Kapıyı açtı, beni görmeyi beklemiyordu. "Doğukan?" kocaman gülümsedim, "Sürpriz!" boynuma atladı, "Sana inanamıyorum!" ona sımsıkı sarıldım. "Sürprizimi beğenmedin mi yoksa?" dedim ve güldüm, "Seni çok özledim... özledik," benden ayrıldı ve ellerini yüzümde dolaştırdı. "Bende çok özledim, benim güzeller güzeli kızım nerede peki?" içeri geçtik.

"Arkadaşının evine gitmişti, gelir birazdan" normalde bu saatte okuldan dönmesi gerekiyordu.

"Hangi arkadaşı bu?" Deniz'in öyle çok arkadaşı yoktu, kime gitmişti ki?

"Tepedeki eve bir aile taşındı, dünde onların davetindeydik hatta. Eşref beyin kızı, hemen arkadaş oldular. Biliyorsun, sitede yaşıtım yok diye söylenip duruyordu!"

Eşref beyle daha tanışma fırsatımız olmamıştı ancak tanıyordum kendisini, gerçi onu tanımayan var mıydı ki? "İyi, ben gidip alayım" beni görünce ne kadar çok sevinecekti. Arabamı tepedeki eve sürdüm, Eşref beyle yarın şirkette tanışacaktık, ailesini de merak ediyordum.

Eve vardığımda merdivenlerden hızla çıktım, evin önünde, etrafında bir sürü koruma vardı, kim olduğumu sorduklarında kendimi tanıttım. İçeri girdiğimde Deniz, arkadaşıyla kapıya yürüyordu, beni gördüğünde duraksadı. "Baba..." gülümsedim ve kollarımı açtım. "Kızım!" bana doğru koştu ve sımsıkı sarıldık. "Sürpriz yapmak istedim" dedim, düşündüklerini az çok tahmin ederek. "Burada olduğumu nereden bildin?" başını kaldırdı. "Annen söyledi, bende seni almaya geldim" benden ayrıldı ve hizmetlinin getirdiği paltosunu giyindi, bende o sırada arkadaşıyla tanıştım.

"Merhaba, ben Doğukan. Deniz'in babasıyım," o da elini uzattı. "Memnun oldum, Ahenk ben de," etrafıma bakındım. "Annen baban evde mi? Onlarla da tanışayım" gerçi, Eşref beyin burada olmadığını biliyordum ama en azından eşiyle tanışabilirdim. "İşte orada!" dedi Ahenk, başımı kaldırdığımda onunla göz göze geldim. Ama bu... nasıl olurdu?

"Minessa?"

Ben ne kadar şaşkınsam, o da o kadar sakindi. "Minessa mı?" dedi Deniz kafası karışmış şekilde. "Annemin tam ismi işte! Ama pek kullanmaz, hem Mine daha iyi," diye atıldı Ahenk. Karşıma geçti ve gülümseyerek elini uzattı. "Çok memnun oldum" tanışmıyor gibi mi yapacaktık? Gerçi, karşımdaki kadını tanımıyordum. Minessa gitmişti, yerine bambaşka biri gelmişti. Bu tavırlar, özgüven... benim bıraktığım kız asla böyle biri değildi.

"Ben de" dedim, "Ben de memnun oldum. Kızım, gidelim mi hadi? Annen merak etmesin" gidecekken Minessa tekrar konuştu. "Doğukan bey!" arkamı döndüm, "Eşinizle dün davette tanıştık. Bir gün mutlaka yemeğe bekliyorum" dalga mı geçiyordu? Amacını anlayamamıştım. Bunca sene sonra, bu şekilde karşımıza çıkması... "Mutlaka geliriz, iyi günler," buradan bir an önce çıkmak istiyordum. Evden çıkıp arabama atladım, bu değişim nasıl olmuştu? Kafamda onlarca düşünce vardı. "Baba?" Nisa'nın sesiyle düşüncelerimden biraz olsun sıyrılabildim. "Efendim, kızım?" dikkatimi ona vermeye çalıştım. "Mine hanımla yeni bir tanışıyorsunuz?"

"Yeni Kıza Ne Yapalım?"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin