Ek Bölüm - "Kraliyet Emri."

780 76 15
                                    

Genç adam arabanın tekerleklerinin ezdiği çakıl taşlarının sesini duyabiliyordu, dışarıdaki kuvvetli rüzgar kalın camları bile titretebiliyordu. Arabayı çeken iki güçlü atları vardı ama onun içi hiç rahat değildi, arabayı süren adam neredeyse seksen yaşında olmalıydı. Huzursuzluk bir şekilde kalbinde yer edinmişti. Bunun sebebi Ranewen'i görmesi miydi, kendisi de bilmiyordu. Onu öyle çok özlemişti ki, onu karşısında bir prenses olarak, hatırladığı Rennator kızından çok daha farklı bir şekilde görmek onu sarsmıştı, belki de canını yakmıştı. Ranewen onları terk etmişti ve sarayda kendine en üst dereceden yer edinmişti, öyle ki, birkaç yıl sonra bu ülkenin ve Rennator'un kraliçesi olacaktı. Lit'e bir mektup yazıp her şeyi kendilerini korumak için yaptığını, veliaht prensi öldürmek zorunda olduğunu anlatmıştı, buna mecbur kaldığını söylemişti ama şimdi o prensle evlenmişti, hem de hiç zorla evlenmiş gibi değildi. Bunu istemişti. Hatta onların rengini, kırmızı renkli bir elbise bile giymişti. Bu Rennator kanına ihanetti ama Ranewen bunu yapmıştı.O prensin eşi olmak istemişti. Lit Ranewen'in Artanis'e  delicesine aşık olduğunu anlamıştı. İkisinin birbirlerine olan bakışlarından bunu fark etmemek imkansızdı zaten. Artanis zindana gelirken kolunu onun beline dolamıştı. Kendini sekiz askerle bir dövüşün içine attığında Lit ona delicesine sinirlenmişti ama, doyurması gereken kardeşleri vardı, buna Ranewen'in kardeşleri Thoni ve Rona da dahildi.

Lit, kardeşi Helina'nın ölümünden beri, işe düzenli gidemez hale gelmişti ve her akşam, evdekilerin karnına girecek yiyecek sayısı giderek azalmıştı. Eğer prens Artanis onlara yüklü miktarda para yollamış olmasaydı, Lit tüm ailenin açlıktan öleceğini biliyordu. Ya da daha kötüsü, Tahıl Günü'nde eksik mal sunmak zorunda kalabilirlerdi. Lit artık Tahıl Günlerinden nefret ediyordu. O günler Ranewen'i kendisinden çalmıştı. O günler onun hayatını mahvetmişti. Bu ülke onun hayatını mahvetmişti.

Ranewen onun için hem arkadaş, hem de aile demekti. Onunla yıllardır yaşıyordu, onunla eğleniyor ve birlikte yemek yiyordu. Hatta genç adam bunu ileri götürüp, ona kalbini bile vermişti ama Ranewen'in kendisini asla o şekilde sevmediğini biliyordu. Lit asla onun kalbini hızlandıracak türden biri olmamıştı. Şimdi o bu ülkenin en güçlü prensesiydi, Veliaht Prens ile evliydi ve kraliçe olacaktı, Lit ise, her gün iğrenç bir terzi dükkanında yerleri süpüren bir köleden başka bir şey değildi. Madendeki işinden, parasız çalıştırılan köle sayısı arttığı için atılmıştı. Asshalt lordları sanki yeterince zengin değillermiş gibi, para vermemek için Lit'i işten kovmuşlardı.

Lit kendisinin elini çekiştiren Thoni'ye döndü. Küçük çocuk ablasının yanından geldiğinden beri donuktu. "Ranewen neden o sarayda? Neden bizim yanımıza gelmiyor? Onu kaçırıp saraya mı hapsettiler?" Lit ağabey şefkatiyle çocuğun kafasını okşadı. Thoni küçük ama güçlü bir çocuktu, ama Lit'in onun sorularına verebileceği bir cevap yoktu. Camdan sessizce dışarıyı izleyen Rona konuştu. "O bizi bıraktı." dedi küçük kız, buz gibi bir sesle. "Geri gelmeyecek." Lit bir şeyler söylemek istedi ama ne söylerse söylesin, Rona'nın kalbindeki buzları eritemeyeceğini biliyordu. Küçük kıza cevap vermek üzereydi ki, araba aniden  gürültüyle durdu. Atlar kişnedi ve dışarıdan korkunç bir çığlık yükseldi. Lit koruma içgüdüsüyle öne atıldı ve Thoni'yi göğsüne bastırırken Rona'nın elini kavradı.

Arabalarını süren adama ait olduğunu düşündüğü çığlık bir kez daha yükseldi ve sonra duruldu. Lit silahsızdı ve içinden bu duruma küfretti. Kendini ve çocukları koruyabilecek hiçbir şeyi yoktu, böylece oturup av olmayı bekleyeceklerdi. Arabanın kapısının önünden konuşma sesleri geldi, beraberinde kılıçların çekilme sesi. Lit Thoni'yi daha sıkı bastırdı, Rona'nın elini sımsıkı tutuyordu, kalbi kulaklarında atıyordu sanki.. Arabalarının kapısı hızla açıldı. Karşılarında yarım düzine Asshalt üniformalı asker vardı ve hepsi kılıçlarını çekmişti.

"Hemen arabadan inin." dedi bir tanesi sertçe. Bir eliyle de kılıcını kavramıştı. "Bu araba Prens Artanis'e ait. Bize el süremezsiniz." Asker iğrenç bir kahkaha attığında yanındaki askerler de güldü. "Bu bir kraliyet emri. Şimdi inin arabadan."

YALANCI PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin