32. Bölüm

279 17 7
                                    

...
Demir ve Ahmet bahçe kapısının önünde duruyordu beni farketmediler biraz daha yaklaşıp konuştuklarını duymaya çalıştım.
"Lan sen ne iki yüzlü bir adamsın çık adam gibi seviyorum seni kazanmaya çalışıyorum de ama dur az kaldı herşeyi görecek Ceylin."
"Ya Demir bırak bu işleri artık görene kadar bana çoktan aşık olacak çünkü sen kendi ayağına sıkıyorsun beni kötüledikçe sen kaybediyorsun ben kazanıyorum."

Bu gece kaç yara daha alacaktı kalbim...

"Seni buraya gömmek vardı şimdi ama dua et Ceylin'e."
"Sana duacıyım ben sayende bana çok güveniyor, bu güveni sevgiye çevirmek içinde sen imkanlar veriyorsun. Demir, ben seviyorum onu ben sen değil ben herşeyi göze alırım."
"Bu lan sevmek he bu mu iki yüzlülük yaparak onu kazanmaya çalışmak mı git burdan elimde kalacaksın sonra yine ben suçlu olacağım."
"Seninki mi sevmek zorla..." diye başladığı cümlesini bitirmesine izin vermedim Ahmet'in araya girerek;
"Kesin artık ya kesin bıktım sizdenn!" dedim bir nefeste Demir araya girerek.
"Bak Ceylin artık gör bu..." ama Ahmet cümlesini devam ettirmesine izin vermedi.
"Ceylin.." diye lafa giren Ahmet'i elimle susturdum.
"İkinizde şimdi burdan gidiyorsunuz, şimdi. Sizin kim fazla seviyor kavgalarınızdan bıktım anladınızmı bıktım." diye vurguladım son kelimemi onlarda arabalarına binip gittiler. Duymadığımı düşünsün istedim Ahmet. Arabalar biraz uzaklaşınca içeriye girip hemen Demir'i aradım. Telefonu açar açmaz
"Bak Ceylin ne olur bir kere beni dinle önce."
"Demir..."
"Ya yalancı iki yüzlü herifin teki bu adam ben senin anladığın şeyden dolayı değil."
"Demir herşeyi duydum."
"Yine ona inanıyosun... Ne? Ne dedin sen? Bir dakika duydun mu? Herşeyi mi?"
"En başından hemde."
"Bekle geliyorum hemen."
"Yok yok gelme artık bu akşamlık gerçekten yeter duydum ve biliyorum ama bana zaman ver bunları sindirmem için sadece bil istedim sen haklıydın Eray haklıydı yine ben körmüşüm ve görememişim."
"Oh be oh be o itin ne olduğunu öğrendin ya ne zaman istersen o zaman konuşuruz. Ha bana laf soktuğunuda anlamadım sanma ama sen bana kör değildin Ceylin sen benim en derinimi yalansız dolansız bilen tek kişisin."
"İyi akşamlar." dedim sadece çünkü bu dediğine çok emindim. Hiç yalan söylememiş hiç bir şeyi benden saklamamıştı şimdiye kadar.
"Uzun zaman sonra gerçekten akşamım iyi Ceylin." derken sesi gittikçe fısıltıya dönmüştü sanki biri duyarda bozulmasından korkar gibiydi.

İçeriye geçtim şuan ne yapcağımıda nasıl bir yol izleyeceğimide bilmiyordum. Kızlarla güzel bir masa hazırladık, oturduk.
"Ahmet beni kandırmış." dedim pat çünkü konuya başka nasıl gireceğimi bilmiyorum. Topluca "ne! oha!" tepkilerini aldıktan sonra devam ettim.
"Hani konuşmuştum onla sevgili olamayız, arkadaş olmak en iyisi diye." yine topluca bir "eee" sesinden sonra;
"Oda tabi önemli olan sensin, senin hayatın, sen nasıl mutlu olursan demişti hemen kabullenmişti meğer oyunmuş. Yani böyle yaparak yanımda kalacak ve bir şekilde beni kendine çekecekti hemde bunu bana Demir'i sürekli kötüleyerek yapacaktı."
"Oha ama ya Ahmet'te böyle bir adam çıktı ya abi biz koca bulamayız Duygu iyi yırttın valla." dedi İrem. Duygu gözleriyle sus der gibi;
"İremmm." dedi ismini uzatarak.
"Ne yalan mı? Bak Deniz'e Ceylin'e bunlar en yakınımızdakiler, neler duyuyoruz neler yaşıyor kadınlar, neden? Seviyoruz diyip her istediklerini yapabileceklerini sanan bir avuç aptal erkek yüzünden yok kalsın beni kimse sevmesin istemiyorum."

Söyledikleri o kadar doğruydu ki kısa bir sessizlik oldu masada, sessizliği bozan Deniz oldu.
"Nasıl öğrendin emin misin yani?"
"Eminim kendim duydum biraz önce kapıda Demir'e derken. Zaten Demir demişti bana inanmamıştım."
"Ne yapmayı düşünüyorsun peki?" diye soran Duygu'ya sorusundan başka bir cevap verdim.
"Eray'da söylemişti biliyor musun?"
"Banada söyledi pek sevmedim diye ama işte bende Amasra'da tanıdığımız o Ahmet şimdi bu hali hala şoktayım."
"Bence tamamen seni kazanmak için her yol mübah kafasında o yoksa özünde iyi biri." dedi Seda.
"Ben Ahmet'i çok uzun yıllardır tanırım nasıl böyle bir şey planlar yapar aklım almıyor."  dedi Deniz sonra kafasını ellerinin arasına alıp bir of çekti.
"Deniz ne olur sakin ol sen hepimiz kandık ona yani bir tek sen değil." dedim elini tutarak.
"Benim yüzümden yine benim yüzümden işte, ben tanışmana imkan verdim Yusuf olayı var bide, hep bela açtım ben senin başına." dedi gözleri dolarak. Ayağa kalkıp sarıldım ona hemde sımsıkı.
"Sen benim uğurumsun tamam mı sakın unutma bunu. Beni o hastane odasından alıp bulutların üstüne attın, benim ömrümün en güzel günleriydi herşeyiyle."
"Tamam hadi yeter o Ahmet'e ne yapacağımızı Demir'le konuşup size anlatırım." dedim. Hepimiz masadan kalktık, Duygu'nun düğününden Seda'nın okuldakio yakışıklı arkadaşına,  İrem'in part time iş ararkenki maceralarına kadar bir sürü şey konuştuk ve yine beklenen son gelmişti. Kızların hiç israr etmesine zaman vermedim ve başladım.

GECE  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin