17. Bölüm

310 45 9
                                    

Keyifli okumalar ❤️

...
Kaç gün olmuştu... Buz gibi duvarlar arasında geçen kaçıncı geceydi... Yara bere içinde olan bedenim değil ruhumdu. Geçermiydi gerçekten, iyileşirmiydi ruhum? Kaç gün daha çalacaktı bu duvarlar ömrümden?

Aynaya bakmadan geçirdiğim kaçıncı gün... Kendi yüzüme bakmaktan utandığım bedenime dokunmaktan çekindiğim kaçıncı gün... Banyo yaparken derimi soyacak kadar bastırıp keselediğim halde hala kirli hissettiğim kaçıncı gün... Şarkı söylemeden, dinlemeden geçirdiğim kaçıncı gün...

Saymayı unuttum, yaşamayı unuttum, kendi yüzümü kendi sesimi unuttum.

Kalbinin yerini biliyorsun ama Ceylin en çok acıyan yerini hiç unutmadın...

O gece benim odama kadar gelip çantamı bıraktığında bir karar verdim. İyi olacaktım o kadar iyi olacaktım ki bir daha beni asla böyle bir yerde böyle bir halde göremeyecekti. Yataktan kalktım ve dolabımı açtım getirdiği çantayı aldım ilk defa içini açtım. Bir dal papatya kurumuştu. Senin gibi Ceylin. Papatyaları sevmiyorum artık...

Deniz kızı günlerdir benimle benim için mücadele ediyordu. Geçirdiğim nöbetler, sinir krizleri boşlukta takılı kalan gözlerim hepsi aramızda sırdı. Herkes zayıf olan bünyem ve düşük tansiyonumdan dolayı yattığımı sanıyordu. Bir süre psikolojik destekte almam gerektiği söylenmişti herkese. Kimse gerçeği bilmiyordu ve bilmeyecektide. Kızlar inanmıyor ama bu onlara anlatabileceğim bir şey değil. Hem Eray'la Duygu, onlar gerçekten çok mutlu ve ben onların arasına giremezdim. O'ndan şikayetçi olmadım ama bu hesabın kapandığı anlamına gelmiyor. Polislere anlattığım hikayede kendime pay biçmiş ve suçlu yok demiştim. Elbet bir gün herkes yaptığının bedelini öder. Oda ödeyecek ama şimdi değil bu kadar kolay değil...

Aldığım ilaçtan mı yoksa düşüncelerimin ağırlığıyla bilmiyorum ama göz kapaklarıma hakim olamadım ve uyudum.

Güneş ışığını hissettim yüzümde, ılık ılık yüzümü okşayan rüzgara papatya kokusu eşlik etti. Şaşırdım. Nerden geliyordu ki bu koku? Gözlerimi açtım.. İlk gördüğüm açık pencerem ve baş ucumda duran papatya demetiydi. En sevdiğim... Anlık gözümü demetten çektim ve O..! Karşımdaydı! Ama nasıl? Neden?

"Geldim."
"Papatyalar."
"Evet en sevdiğin."
"Gelmemeliydin."
"Seni seviyorum Ceylin."
"Sevmiyorsun Demir hiç sevmiyorsun hemde."
"Gidelim burdan gel benimle, kimsenin bizi tanımadığı yerlere gidelim, sadece ikimiz." elini uzattı bana.
"Gelemem."
"Neden?"
"Canımı acıtıyor senin varlığın."
"Yok olurum Ceylin o zaman senin canın yanacaksa ben yok olurum."

Bir anda heryer değişti burası neresi? Bu kapı? Evlerinin kapısı. Yavaşca kapıyı açtı.
"Ceylin ben burda öldüm, bak içeriye ne görüyorsun?"
"Kendi cesetimi görüyorum."
Kolumdan tuttu beni içeri attı, yere düştüm. Ayağa kalkmaya çalıştım, dur demek istedim ama eliyle ağzımı tuttu. Gözlerini gördüm yine o yabancı gözler. Yapmazdı dimi, bana yine aynı şeyi yaşatmazdı, pişman dimi, oda pişmandı yaşanan herşeyden. Ağzımı bıraktı yavaşca avucumu açtı küçük bir öpücük kondurdu bana baktı. Avucuma bir tane papatya bıraktı.
"Ceylin sen tekrar çiçek açarsın, tekrar ormanların yeşerir, kuşlar cıvıldar baharlarında ama benim baharım bitti sonsuza kadar kara kışa mahkumum." Yavaşca uzaklaştı benden balkona doğru yürüdü ve kapıyı açıp çıktı kendini aşağıya bırakışını gördüm.

"Hayırrrr dur yapmaaaaaa!"
Gözlerimi açtım saçlarım yüzüme yapışmıştı terden. Deniz kızı koştu hemen yanında bir hemşireyle.
"Ceylin kabus mu yine al su iç ve her zaman yaptığımız gibi yap nefesini düzenle önce."
"İlk defa..."
"Ne ilk defa? Sakin ol nefesini düzenle burdayım ben."
"İlk defa O'nu gördüm." Su içtim biraz sakinleştim. Sonra rüyamı anlattım.
"Kendini öldürmesini istemedim neden?"
"Ceylin?" gözlerinden sorduğu soruyu anladım. Gözlerimi kaçırdım.
"Hayır."
"Konuşalım ister misin?" dedi konuşmak hep iyi geldi bana. Hastanenin terasına çıktık. Temiz hava iyi gelmişti. Sıcak bir yaz günü Temmuz 8 ve yarın O'nun doğum günüydü. Peki bu rüya bana bir mesaj mıydı? Onu tanıyalı daha 3 ay olmuştu ve ben bu kadar kısa zamanda hem aşkı hem ayrılığı hemde yaşayarak ölmeyi öğrenmiştim.

GECE  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin