10. Bölüm

397 48 28
                                    

...
Sevmek nedir sizce? Sevince herşey hak mı? Sevince hep haklı mısın? Sevdim ben demek yeterli mi? Hayır! Güzel sevmek, önemli olan güzel sevebilmek... karşılıklı veya tek taraflı her durumda kaliteli sevmek...

Telefonu açar açmaz bağırarak konuşan Pınar'ı deli eden bir şey olduğunu anladım.
"Sen nasıl yaparsın bunu sen ne hakla bana oyun edersin sen kimsin beni Demir'e karşı düşük düşürürsün." Kendi kendini küçük düşürüp ben yapmışım gibi konuşuyor hala ya, artık bu Pınar'ın yaptıklarına öyle dolmuştum ki patladım belkide geç bir patlamaydı.
"Asıl sen kimsin be yeter artık çirkinleştiğin. Demir benim sevgilim anla artık beni seviyor bende onu seviyorum. Bizim aramızdaki bağ senin iki lafınla bozulamayacak kadar güçlü. Geçmişin hiç bir izi bizi yok edecek kadar güçlü değil. Senin zehirli dilin bizi ayırmaya yetmez anla artık kendini daha fazla küçük düşürme." tüm sinirimle bağırmıştım annem sesimi duyup yanıma geldi ama sus işareti yapıp elinden tutup yatağıma oturttum onu. Pınar'ın cevap vermesine olanak tanıdım.
"Sen yokken ben vardım Ceylin hanım."
"Evet biliyorum aciz insanlar gibi Demir' i şikayet eden bir sen vardın. Ne oldu o gün sikayet ettiğine pişman oldun dimi? Ama sen şuan onla çalışıyor olsaydın bile ben olacaktım, seni Demir hiç görmedi görmeyecekte boşuna bizimle uğraşma."
"Sen kendini ne sanıyorsun ya daha dün geldin bana akıl veriyorsun Demir'i ben tanıyorum sen değil."
"Uzatma artık uzatma! Evet sen vardın neden senle değil Demir sordun mu kendine bunu, ben yoktum ama sende yoktun. Daha fazla küçülme gözümüzde istersen ben Demir'i seviyorum oda beni konu bu kadar şimdi kapat ve bir daha sakın bizi rahatsız etme." konuşmasına izin vermeden telefonu kapattım. Annemin yanında oturdum herşeyi anlattım sabah hariç.

"Bak kızım hayat böyledir her zaman karşına böyle insanlar çıkacaktır. Sen sakın karşındakini dinlemeden başkasının lafıyla karar verme. Önce dinle ne kadar sinirli, kırgın olursan ol önce dinle tamam mı? Yani demem o ki üçüncü şahısların lafıyla hareket etmeyin."

Bu sabahıda anlatmayı çok istedim ona ama bana olan güvenini kaybedemezdim. Şans verdim Demir'i dinledim ve hallettik diyebildim sadece. Aslında yanlış yaptım ben ne olursa olsun saklamayacaktım annemden. Bu son olsun diye söz verdim kendime.

Söz verdim ama sözümü defalarca bozdum... annemin canını yakmaktansa onu üzmektense yalan söylemeyi tercih ettim hep...

"Hadi gel birşeyler hazırladım birlikte yiyelim sohbette ederiz hem özledim bir tek yarın var sonra yine iş, özlüyorum kızımı valla." dedi gülümseyerek ve küçük bir öpücükten sonra odamdan çıktı. Annemle konuşmak iyi gelmişti bana. Hemen Demir'i aradım.

"Ooo güzellik uykusundan uyanabildiniz demek ama hiç ihtiyacınız yok buna küçük hanım."
"Demir..."
"Birşey olmuş ne söyle."
"Pınar beni aradı sen onu aramışsın heralde baya sinirlenmişti." sesi bir anda sertleşti.
"Ama bu kız iyce abarttı yeter artık ben ona ne diyorum o ne yapıyor. Aradım evet söylemem gerekenleri söyledim kapattım. Canını sıkacak birşey dedimi sana?"
"Hayır hayır boşver ben hallettim zaten kapatalım bu konuyu sen dinlendin mi nasılsın?"
"Bak söyle bana sakın saklama senin canını kimse sıkamaz seni kimse üzemez."
"Gerçekten sadece bil diye söyledim ben iyi misin?"
"Seni özledim." öyle yumuşak bir tonla söylediki bunu içimde bir anda ılık rüzgarlar esti.
"Uyurken mi yalancı seni." dedim bende pek başarılı olamasamda cilveliydi sesim.
"Rüyama gelmedin bende özledim olamaz mı?"
"Hımm öyle olabilir belki." gülümsedim.

Yüzümü güldürüyor, içimi ısıtıyor beni başka dünyalara götürüyor. Gösteremiyordum sevgimi belki ama bazen onu sarıp sarmalayasım geliyor. Yanında olmak her anına şahit olmak istiyorum. Adını duyunca heycanlanıyorum hatta ne garip değil mi? Demir'den öncede hayatımda birileri oldu ama sıradan iki üç buluşmayı mesajlaşmayı geçmedi, hiç birini tamamen kabullenip bu kadar benimsemedim. Değer veriyor, beni herşeyden sakınıyor, üzerime titriyor... Ben onu görmeden bir gün bile geçirmek istemiyorum. Bakışını, gülüşünü, kokusunu özlüyorum. Seviyorum şimdi gerçekten seviyorum ve sevildiğimide hissediyorum.

GECE  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin