22. Bölüm

340 46 18
                                    

...
"Ceylin! Gitme!"

Yavaşca ona yaklaştım oda bana doğru adım attı. Aklımda sadece o gecenin son anı vardı.

'"Ceylin bekle sakın gitme ölürüm ben." duyduğum son cümlesiydi.

"Ben öldüm Demir."
duyduğu son cümlemdi.'

Durdum kulağına eğildim. Kokusu beni deli eden bu kokusu... Şuan değil Ceylin sakın güçlü olmak zorundasın unutma. Özlemişim deli gibi özlemişim... şimdi sarılsam sımsıkı çeksem içime kokusunu can bulsa tüm hücrelerim, kalbim yeniden atmaya başlasa, gözlerime bahar yeniden gelse... Kendine gel sakın kapılma ona sakın hadi bunun için ayakta durdun sen yapma! Derin bir nefes aldım fısıltıya yakın bir sesle;

"Unuttun mu ben bir ölüyüm gidemem." diyip geri çekildim gözlerini gözlerime getirdiği anda;
"Yani kalıyorm..." cümlesini tamamlamasına izin vermeden devam ettim.
"Çık çık baya unutkan olmuşsun sen Demir unuttun mu katilimde sensin yani kalamamda!" gözlerindeki şeyi okuyamadım ama acı çektiği çok belliydi. Arkamı döndüm ve arabada ön koltuktaki yerimi aldım.

Ahmet'i kullanıyor gibi hissettim kendimi ve bu beni rahatsız etti. Herşeyi biliyordu sonuçta onu ben çağırmadım o geldi o yanımda olmak istedi ben istemedim ki benim suçum değil yada benim kurduğum bir oyun değil bu. Böyle gelişti böyle oldu ne bileyim Demir buraya gelecek diye ben mi yaptım allah allah banane sanki Ahmet'ten. Yapma Ceylin tabiki biliyordun Demir Eray'ın dostu ve senin kuzeninle evleniyor. Ben onumu diyorum ya çekime geleceğini ne bileyim diyorum. He o Demir ne sanıyor ya hemen sevgilimi yaptım ben yani, beyinsiz ben neler yaşadım salak sen ne düşünüyorsun. Tamam sakin ol kıskandı demek ki.
Ne hakla be kim, o neyim o benim işine baksın söyle ona. Sonunda iç sesimlede yer değiştirdim allahım deliriyorum ben yine hayır ya hayır başa dönemem hayır.

"Ceylin!" diye duyduğum sesle irkildim. Nefes nefese kalmıştım ve terlemiştim. Bu hale ne ara geldim anlamadım nerdeydik onuda bilmiyorum. Durmuştuk. Kapım açıktı ve Demir diz çökmüş yanımda duruyordu. Onun ağzından duyduğum adımlamı kendime gelmiştim yani çok saçma. Gözlerinde merak, korku, sevgi, aşk, özlem... Ceylin kes şunu saçmalama başlatma aşkına özlemine ya sus artık sus!

"Ay Ceylin çok korktum ya kaç defa seslendim dokundum beni duymadın." diyen Seda'ya çevirdim bakışlarımı.
"İyiyim merak etmeyin sorun yok. Araba kapalıya oluyor bazen böyle önemli bir şey değil." söylediğim yalana ben baya inanmıştım. Bence Demir net inanmıştır zaten birde Ahmet. Gerçeği bilen üç kişiydik şuan.

Demir elini uzattı arabadan inmeme yardımcı olmak için, elinden gözümü çekip gözlerine baktım, yalvarır gibi bakıyordu elini tutmam için ölüyordu sanki. Senin vicdan azabın mıyım ben yoksa sevdan mı? Hiç bilemeyecektim bunu hiç emin olamayacaktım. Elimi uzatmaya karar verdim ama sonra... sonrası yok...

Gözümü açtığımda kolumda serum başımda Deniz kızı vardı. Nefret ediyorum serumlardan artık görünce midem bulanıyor.
"İyi misin?"
"İyiyim ne oldu hatırlamıyorum." dedim sesim çok az çıkmıştı.
"Küçük bir kriz diyelim ama geçti iyi olacaksın merak etme." diyip elini elimin üstüne koydu sonra yatağımın kenarına oturdu. Hafifce doğruldum ve oturdum. Hafiften başım dönsede oturabilmiştim.
"Deniz kızı gelmeseydim keşke dimi?" bu sorudan çok beni onaylamasını istediğim bir cümle gibiydi.
"Elbet gelecektin bunlar yine yaşanacaktı bunu düşünüp kendini yorma ve sen sormadan söyliyim çekimdeler iyi olduğunu söyledim keyifler yerinde merak etme bunuda dert edecersin sen şimdi."
"Oh iyi bari benim yüzümden en özel günleri berbat olmasın."
"Sorun yok sen dinlenmene bak şimdi."
"Gitme! Dayanmıyorum onun yanımda olmasına dayanamıyorum. Ahmet'de gelmiş sabah bir anda çıktı karşıma..."
"Ceylin..."
"Dur Deniz kızı gerçekten artık konuşmazsam patlarım gibi. Sabahtan beri neler oldu bir bilsen. Sonra Demir... of bir indik kuaförden aşağı böyle giymiş takımı..."
"Eee şey ben.."
"Yakışıklılığınımı kullanacak ne yani anlamadım sanki etkileniyorum ondan hiçde bile. Ben nefret ediyorum ondan. Neyse işte onu gördüm ikinci şok anlıyor musun beni? Bir de öyle ağır konuştum biraz sonra Ahmet'in yanına oturdum. Demir olmasa oturmazdım Deniz gerçekten bana aşık olduğunu söyledi çünkü ama onun yüzünden yine onun yüzünden işte umut vermiş oldum mu sence doğru söyle ne olur."
"Ay Ceylin susma konuş tamam mı herşeyi söyle şimdi burda herkes rahat etsin ya susmuyosun kızım susmuyorsun nefes al nefes."
"Herkes... n-ne herke..." diye cümlemi tamamlamadan kapıdaki Demir'i gördüm. Beni susturmaya çalıştı. Allah kahretsin ya salaksın Ceylin. Üzerimdeki çarşafa benzer örtüyü kafama çektim.
"Gidin burdan ikinizde."
"Ne yapıyorsun ya çek şunu kafandan deli misin?" sesindeki şaşkınlığı anlayabiliyordum Deniz kızının.
"Evet çok mu belli oluyor." ikisinde güldüğünü duydum.
"Komik değil." dedim sonra adım sesleri duydum bana doğru geliyordu ama ben git demiştim ona. Yavaşca örtünün açıldığını hissettim. Kafamı kaldırdığımda gülümseyen yüzünü gördüm.
"Benim gitmem lazım. Nişanda görüşürüz Ceylin. Ayrıca kimse bir şey bilmiyor sende çaktırma kızlarla çekimdesin sen şuan tamam mı kimseyi telaşlandırmak istemedim iyi olduğunu görünce." Bana doğru eğilip,
"Sana kendini kötü hissettiriyorsa hemen gönderirim onu burdan."
"Ben hallederim iyim sağol." dedim ve gidişini izledim. O çıkarken hemşire geldi dosyaya baktı sonra tansiyonuma sonra serumu kapattı.
"Nasıl hissediyorsunuz."
"İyiyim."
"Peki o zaman istediğiniz zaman çıkabilirsiniz geçmiş olsun."
"Teşekkürler." dedim yavaşca kalkmaya çalıştım ama eteğimin yırtmacını özenle tutup nasıl kalkacaktım bilemedim ve durdum.
"Yok anlamıyorum zaten bu yırtmaçmıdır ne haltsa olmasa olmuyor mu? Bu ne ya adım atma Ceylin sabit dur bunla sen."
"Pardon da sanane."
"Kalkabilecek misin?"
"Senden yardım alacağıma aylarca burda yatarım çık odadan."
"Yapma Ceylin."
"Sen yaptın Demir ben değil! Bak bana iyi bak ne görüyorsun? Her ne görüyorsan senin eserin işte iyi bak tamam mı?"
"Ben, ben seni çok aradım Ceylin. Bana bağır cağır vur küfret ama benden kaçma istedim."
"Dışarı çık!"
"Beni dinle anla istedim. Senin kadar bende acı çekiyorum, senin kadar benimde canım yanıyor."
"Sana dışarı çık dedim!"
"Tamam."

GECE  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin