11.Bölüm

343 52 32
                                    

Keyifli okumalar 🥰

...
Kalbimdeki acı gözlerimden yavaşca akıyordu. Bu kadar kolaymıydı onun için, bumuydu onun aşkı. Nasıl söylerdi bu cümleyi bana bir çırpıda hiç korkmadan. Ne kadar değersizmişim onun gözünde ne kadar sıradan. Yaşlarıma engel oldum ama içindeki bu duyguyla baş etmek zordu canım yanıyordu. İçimde volkanlar parlıyordu. Ne yani bitti mi şimdi bu kadarmıydı ama bana söz vermişti gitmek yoktu. Hani benim gözlerimdi evi.. hani benim kalbimdi sığınağı...

Kendimi toparladım kalktım ve hazırlandım. Sana göre değilim öylemi Demir bey ben sana göre değilim. Asıl sen bana göre değilsin be asıl ben senle yapamam ruh hastası kasıntı buz kütlesi. Tayt yasak öylemi peki Demir bey ben sana göre değilim zaten yasak falan yok. Dolabımdan tayt aldım ve giydim üstüne rahat tek omzu açık beyaz bir tshirt ve beyaz spor ayakkabılarımla kombinimi tamamladım, saçlarımı gelişi güzel yukarda topladım. Makyaj yapmadım hiç yapasımda yoktu hatta işe gidesim yoktu gitmesem mi acaba. Hiçde bile Ceylin gideceksin sen birşey yapmadın o yaptı o gelmesin. Karar değiştirmemek için hızlıca evden çıktım.

Yol boyunca gözüme dolan yaşları kimse görmesin diye uğraşmaktan ve kendimi kasmaktan yorulmuştum ne yapacaktım ben bugün ya yarın ya ondan sonra ki gün? Aklım kalbim öyle perişan haldeydiki yol nasıl bitti anlamadım. Beni her sabah beklediği yere baktım yoktu. Her sabah burda seni ilk gördüğüm yerde hep ilk gün ki gibi... daha bunu bana söyleyeli saatler olmuştu. Ne değişti bir günde nasıl böyle oldu? Sadece bir telefon konuşmamla bitecek kadar basitmiydi bizim ilişkimiz. Basitmiş...

Dalmıştım servis şoförü bana Ceylin hanım buyrun diyince bir anda kendime geldim ve indim. Adımlarım ileriye doğru gidiyordu ama kalbim geri geri hele beynim kaçıyordu burdan. Ağır adımlarla çıkarken Songül ablaya rastladım;
"Kuzum ne oldu sana ne bu surat. Ah Demir senide kendine benzetti dimi." hafifce gülümsedi bende bozmadım biraz yorgunum uykumu alamadım dedim sadece ve üste çıktım.

Masama oturdum, bilgisayarımın kenarına arazide Demir'in saçıma taktığı papatyayı gördüm, küçük bir bantla yapıştırmıştım oraya yine gözlerim doldu. Şuan iş yerindeydim ve kendimi asla bırakmamalıydım. Arzu bir panikle odaya girdi günaydın dedim ama o beni görmedi bile odaya girdi ve çıktı ne olduğunu bile soramadım ama suratından telaşı belli oluyordu. Merakım beni bırakmadı arkasından çıktım bir şey olmuştu belli. Pınar'ın odasına girdiğini görünce durdum. Ne olmuştu acaba odaya doğru yavaşca iledim. Arzu Furkan'ın elini sarıyordu. Ali abi Pınar Eray burdaydı ama Demir yoktu. Hemen içeri girdim;
"Ne oldu yerde çok kan var hastaneye gidelim." dedim yerdeki kanı görünce bir an panik oldum.
"Yok yok iyiyim sadece küçük bir kesik hastanelik birşey yok merak etme."
"Nasıl küçük ya kana bak Arzu birşey desene."
"Dedim dedim hepimiz dedik ama dinlemiyor ki."
"Olmaz hadi ciddi bir şey olur burda yapılacak iş değil bu inat etme." dedim ama duyduğum sesle bir anda buz kestim.
"Hadi ama Furkan bak Ceylin çok üzülüyor kırma onu." diyen arkamda duran Demir'di ve sesindeki imayı hissetmemek imkansızdı. Ona doğru hiç bakmadım ve Furkan'ın yanına diz çökerek Arzu'nun elinden sargıyı aldım.
"Evet çok üzülüyorum hadi kalk gidiyoruz."
"Tamam gidelim madem." dedi ama gözleri Demir'deydi ben hiç onun tarafına bile dönmedim. Ayağa kalktı Furkan ama bir an durup;
"Ben Demir'le giderim Ceylin sağol sen zahmet etme." bunu ona Demir'in söylettiğine emindim ama ıspatım yoktu.
"Peki sen nasıl istersen umarım önemli bir şey değildir geçmiş olsun." dedim döndüğümde Demir çoktan ilerlemişti. Siyah gömleğide mi yasaklasaydın Ceylin, saçmalama siz ayrıldınız unuttun mu kendine gel.

Odamıza gidince Arzu bana Demir'le bir sorun olup olmadığını sordu. Bende sonra konuşsak olur mu diye nazikce konuyu kapattım. Kafamı bir türlü işe veremiyordum. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama Furkan geldi.
"Çok sağol Ceylin gerçektende önemliymiş kesik 2 dikiş atılacak kadar ama şuan sorun yok senin sayende."
"Geçmiş olsun herkes aynı şeyi yapardı yaptıda zaten herkes benle aynı şeyi söyledi sana önemli değil."
"Benim için değerli ama evet Arzu sana da çok teşekkür ederim Ceylin bugün dışarda mı yesek yemeği konuşuruz biraz yanlış anladığın şeyler vardı hem." ya buda fırsat kolluyormuş resmen ne yılışık adam Demir'i tutmasaydım o gün daha çok dövseydi bu salağı. Sen ne ara böyle şiddet yanlısı oldun acaba Ceylin!. Demir'le ayrıldığın bu kadar mı belli.
"Yok teşekkürler ben yemek yemeyi düşünmüyorum."
"Tamam o zaman başka zaman artık, kolay gelsin ben izin alıp çıkarım belki Demir gibi biriyle hastaneye gittim kolay değil kendimi toparlamam lazım." dedi küçük bir kahkaha atarak sonra devam etti;
"Sahi Ceylin sen nasıl dayandın bu suratsız adama ya birde senin gibi güler yüzlü enerjik bir kız."
"Furkan bence git istersen Demir'in bunları duyması hiç iyi olmaz senin açından, bak uyarmadı deme."
"Aynen bugünlük bu doz yeter bana, ben gittim."

GECE  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin