...
Herkesin bir hikayesi vardır ; kimi kağıda kazır hikayesini kimi etine... Kağıt yanınca, et gömülünce biter hikaye...Peki Demir'in hikayesi nerde yazılıydı?
"Ceylin güzel gözlüm sadece biraz sakin ol lütfen gel oturalım şurda." denize karşı bir bankı gösterdi eliyle.
"Uzatma konuya gir!""Peki tamam. Öncelikle bu kolye bir pusula bana hedefimi hatırlatması için. Evet haklısın sana anlatmalıydım ama inan Ceylin ben senin yanında başka biri oluyorum, senin gözlerinde kendimi kaybettim ben aklıma gelmedi inan bilerek yapmadım."
"Demir uzatma bana konuyu anlat sadece." umarsamaz bir tavırda sadece konuya odaklandım o banka oturdu ben ayakta yanında duruyordum. Denize bakarak anlatmaya başladı."Biri vardı ben 22 yaşındaydım onla tanıştığımda 3 yıl sürdü biteli 4 yıl oldu Ceylin koca 4 yıl." bir an gözlerime baktı sonra yine denize dönerek devam etti;
"Sevdim çok sevdim hemde ondan sonrada kimse olmadı hayatımda. Kimseye inanmadım kimseye kalbimi açmadım, açamadım. Beni sevdiğini sandım meğer o tamamen mantıkla hareket etmiş. İkimizde mezun olduk o avukat oldu. İlk başlarda sorun yoktu ama sonradan sürekli sorun çıkarmaya başladı ve bir gece sadece bir tek mesajla beni terketti. Tek tek kelimelerini beynime kazıdığım o mesaj; 'benim çevrem sana bir beden büyük Demir, arkadaşlarım seninle dalga geçiyor ve ben artık tahammül edemiyorum. Buraya kadar hoşçakal.' neden dalga geçiyolardı biliyor musun?" gözleri dolmuştu bir erkek için ne ağır bir kelime, o gün aklıma geldi bir anda sinirlenip bana bir daha o cümleyi kurma dediği an. Ona yarasının yeri hatırlatmıştım. Peki bu yara açıkken bana niye gelmişti."Nedenmiş?"
"Çünkü işim yoktu, param yoktu, arabam yoktu onların gittiği mekanların kapısından geçemiyordum ben. Ve o onları tercih etti beni değil."
"4 yıl önce seni paraya tercih eden bir kızın hala kolyesini boynunda taşıyorsun yani öyle mi? Bana rağmen bize rağmen?" gitmek için adım atmıştım ki kalkıp önümü kesti."Bitmedi Ceylin sonuna kadar dinle." kolumu elinden kurtardım gözlerine bakmadan devam et anlamında elimi gösterdim.
"Gece kalktım evine gittim benim yanıma bile gelmedi ablası seni istemiyor bırak artık dedi. Bıraktım... geri döndüm son kez bile benle konuşmak istemeyen bir kızın acısıyla geri döndüm." durdu şuan benim yanımda değildi o andaydı, o acıda ve bu benim kalbimi paramparça ediyordu. Denizin içinde kaybolmuştu benim değildi benimle değildi. Daha çok sinirlendim."Ne oldu? Mecbur mu bıraktılar bir anda niye ayrılmış? Sonra sana geri mi döndü? Ne Demir ne! Konuş gerçekten sabrım kalmadı benim yeter hala acısını çektiğin bir aşk varken benle neden başladın."
"Şşşş sakın, sakın bir daha böyle bir şey deme!" bir anda kalktı ve iyice yaklaştı bana nefesini hissettim yüzümde kokusu doldu ciğerime o bana huzur veren ferah konusu artık acı veriyordu kalbime o devam etti;"Ben acı çektim bitti. Yaşamam gerekiyordu yaşadım. Bu lanet kolyenin anlamı aşk acısı değil. Benim yolum, benim hatırlatıcım. Ben kimseye güvenmedim ondan sonra kimseye inanmadım sevmekten vazgeçtim ben. Sonra sen geldin ve ben bu kolyeyi bir gün bile hatırlamadım. Tenime değen bu metalin soğukluğunu hiç hissetmedim."
"Neden hala boynunda bu unutulacak bir şey değil anladın mı? Değil!""Evet değil haklısın değil ama unuttum inan ki unuttum. Bu kolyeyi boynuma taktığım gün kendime bir söz vermiştim ben, bir gün çok param olacaktı işim, arabam... O önünden geçemediğim mekanlarda lafı geçen adam olacaktım. Oldum da param, arabam, işim, heryerde arkadaşım çevrem... Hırs yaptım ve elde ettim eee sonuç ne koca bir hiç Ceylin!"
"O ne demek ya koca bir hiç ne demek? Ne bekliyordun sana geri dönmesini mi? Ne istedin yani Demir?"
"Bilmiyorum... Ne istediğimi bilmiyorum..." nasıl bilmezsin be adam nasıl, güçlü durmaya çalışmaktan yoruldum şimdi şurda deli gibi ağlayabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE (TAMAMLANDI)
Teen FictionEyy gece ne suç işledimde beni karanlığına, sessizliğine mahkum ettin yine? Hayatta yanan tek mumum var benim oda seni aydınlatmaya yetmiyor... Sus dedin sustum, görme dedin görmedim, duyma dedin duymadım, uğraşma artık dedin ben kendim olmaktan vaz...