24. Bölüm

263 30 6
                                    

...
Ağzımdan çıkan cümleye ben bile inanamazken Ahmet nasıl inansın ki tabi sorgulacaktı. Sorguladıda... Sessiz kalmak bazen cevap vermekten bile zor oluyormuş. Konuşsam olmaz sussam olmaz denilen yerdeydim. Ama ok yaydan çıkmıştı bir kere hedefi vurumuydu yoksa yanından geçermiydi birlikte görecektik.

"Hoşgeldiniz Ceylin hanım."
"Ya Deniz kızı." dedim gülerek.
"Ceylin bak lütfen başka türlü sana yardım edemem."
"Tamam tamam hoşbuldum Deniz ama hanımları kaldıralım geriliyorum."
"Tabi nasılsın."
"Bilmem, çok karışık ve çok saçmayım sanki bir çıkmazdayım ama sanki uçsuz bucaksız bir yoldaymışım gibide yani bilmiyorum ki nasıl anlatılır."
"Peki şöyle yapalım Ceylin pişman olduğun bir şeyi söyle bana."
"Ahmet'e evet demek."
"Ama bunu iki kez bile isteye yaptın."
"Hayır onları gördüğüm için yaptım sinirle belkide kıskançlıkla."
"Demir'i seviyorsun belli neden affetmeyi denemiyorsun o zaman."
"Ne! ne dedin sen! Affetmek mi? Ölsem affetmem onu anladın mı? Bana yaptığı biliyorsun Deniz sus!"
"Sakin ol o zaman onu görmezden gelmelisin. Hayatının sonuna kadar ona nispet yaparak yaşayamazsın."
"Biliyorum ama geçer belki, geçer mi?"
"Tabi ki geçer sen istersen geçer Ceylin. Yaşadığın şeyler kolay değil ve kabul etmesi zor ama sen kabul ettin yaşadığın şeyi kabullendin ve yola öyle devam ettin. Başardın yine başaracaksın merak etme."
"Seviyorum kimseyi kandırmak istemiyorum ama sevmemeliyim bunuda biliyorum. Affetmek istemiyorum ama başkasıyla görmekte istemiyorum. Canını yakmak istiyorum ama canı yanınca benimde canım yanıyor. Bana arkasını dönüp gidince içimden bir parça kopuyor. Hep bende kalsın istiyorum ama onu istemiyorum. Ne istiyorum ben bilmiyorum galiba."
"Sadece karışıksın yorma kendini ve Ahmet'le konuş o seni anlar bu ona haksızlık olur dimi?"
"Biliyorum çok utanıyorum ama oldu işte anlık sinirle evet dedim aslında ona yok demeye gitmiştim allah kahretsin! Ben nerden bilebilirdim ki gerçeği Deniz."

Herşey göründüğü gibi değildir aslında ve fevri olmak her zaman kötü sonuçlar doğurur. Yaşayarak öğreniyoruz ama bazen bedelleri kötü oluyor.

İki gün önce;
"Ah Ceylin neden açmıyorsun kaç defa aradım."
"Ahmet'le yemek yiyorduk ondan ne oldu?."
"Böyle telefonda olmaz aslında ama dayanamadım. Bak şimdi biz Eray'la çıkacaktık bu akşam neyse Demir kötüymüş baya dediki gelsin mi bizle gelsin dedim bende neyse yemeğe çıktık birlikte."
"Sadece üçünüz mü?"
"Başka kim olacaktı Ceylin tabi ki üçümüz dur dinle neler oldu."
"Yemek yerken Pınar'ı gördük arkadaşlarının yanına uğramış gidiyormuş tabi Demir'i görünce gider mi oturdu."
"Bir dakika nasıl yani siz dördünüz gitmediniz yani o orda mı.. hadi be!"
"Ne diyorsun Ceylin ya anlamıyorum bir tuhafsın sen."
"Anlat Duygu bende anlatacam."
"Bu sürekli Demir'le konuşmaya çalışıyor bilmem ne birşeyler diyor Demir hiç cevap vermiyor buna durdu durdu Demir sonunda bir patladı kızım görmeliydin."
"Nasıl yani."
"Döndü Pınar'a dan diye 'Ben Ceylin'i seviyorum o beni istesede istemesede anladın mı? Ben ölürüm ama ona olan sevgimden vazgeçmem.' çok havalıydı be Ceylin neden affetmiyorsun sen bu adamı affet valla bak nasıl seviyor seni."
"Ben sizi gördüm hepiniz yemeğe çıktınız sandım ve Ahmet'e evet dedim."
"Ne yaptın anlamadım."
Cevap vermedim sadece sustum.
"Sen, sen benim böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünürsün nasıl ya sen gerçekten eski Ceylin değilsin."

Cevap vermeme bile fırsat vermeden telefonu kapattı, haklıydıda ben neden böyle oldum bilmiyorum. Herşey daha kötüye gidiyor hayatımda ve ben buna engel olamıyorum.

Duşa girdim akan suyun altında tüm dertlerim akıp gitsin istedim. O geceye dönelim herşey çok güzel olsun istedim. Gözlerimi kapattım sonra açtım ama aynı yerdeydim değişmedi değişmeyecekte...

GECE  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin