Not: sol altta bulunan yıldıza basmayı unutmayınız...♡
Not: ÇM AİLESİ 6K OLDU. HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
İYİKİ SİZ, İYİKİ ÇM♡
*
*
*
*Duru'nun Ağzından;
Erkekleri kapı dışarı ettikten sonra kızlar olarak mutfaktaki büyük masaya oturmuştuk. Önümüzde çekirdek, kola, cips gibi abur cuburlar vardı.
"Hatice sana çok önemli bir şey demek istiyorum"
"De tabi Yeşim, dinleyrum"
"Sultan Reisin bize yaptırdığı işleri siz her gün yapıyor musunuz? Hayır yani cidden çekilecek çile değil bu. Kız sen gencecik bir şeysin, yorulursun falan ondan merak ettim sordum"
"Ya Yeşim Abla ona ben bir günde öldüm sen nasıl dayanıyorsun diye sorsana"
"Saa ne Duru saaaa neee"
"Tamam Abla sakin ol bak şive falan da kayay aman kayıyor. Sakin olalım yoksa bu iş değişik yerlere gidiyor"
Hafif kıkırdayan Hatice abla daha sonra kendine çeki düzen verip;
"Bizim buralarda bu işleru küçük yaşlarda öğretiyler. O yüzden biz aluşkunuz."
"Anladım "
"Hatice Abla sen kaç yaşındasın, yani yanlış anlama niye buradasın? Sevdiğin veya ailen yok mu?"
"Ah be Açelya, hayat hep yüzümüze gülmeye bilur. Baa da gülmedu. "
"Abla anlat bence biraz da olsa dök içini "
"Ablam, Berrak haklı dök içini. Sadece sen değil ki herkes bu gece döker içini. Senden başlayalım ha ne dersin?"
"Ula uşaklar, peki başlayalum bakalım. Bundan tam 10 sene evvel bir adamu sevdum. Öyle üç beş günlük sevda değildu bizimkisi. Derun duygular barındıran sevdaydı. Tam 2 seneyi beraber geçurduk. 15 yaşunda bağlanduk, sevda deduk birbirimize ama 2 sene sonra o sevdaya gömüldük. Ya da sadece ben gömüldüm. Çok sevdum ben kızlar. Her şeyumden çok sevdum."
Diye kendini tutamayıp ağlamaya başlamıştı;
"Dök ablam içini, kus nefretini, acını. Bir şey yapamayız belki ama rahatlarsın."
"Lise 1 deyim o zaman, 15 yaşında gencecuk bir kizum. Okul koridorunda yürürken o göründü birden. Yakuşuklu yüzü, duruşu, gülümsemesi...
Oni gördüm...
Ferhat'ı...İlk kez o gün kalbum hızlandı, heyecanladum. Sebebini bilmeduğum duyguların içine hapsoldum. Mideme kramplar mı girmedu, bir bakışı ile bacaklarum mu tutmadi.
Aradan 1 ay geçtu. Okula da ona da alişmişum. Arada kaçamak bakuşlarumuz olurdu. O bana bakay ben ona bakaydum.
1 ay daha geçtu. Artuk o da beni seviydi, ben de oni.
Açuldu, dedi belki adun şirin değul ama ben senun için ha bu karadenuzun dalgalaruna karşu gelur, ha bu yemyeşul ormanlaru yakarum dedi.
Yaptu da...
Ormanları yakmadi belki ya da ha bu uçsuz bucaksız karadenizin dalgalaruna karşu gelmedu...
O benu yaktu, beni paramparça ettu. Beni hayallerumuzun içine kendi elleri gömdü.
Mezarumu kendi kazdu, o mezara benu kendu elleri ile koydu."
Hıçkıra hıçkıra ağlayan kadın karşısında ne yapacağımızı şaşırdık. Sevda çok büyük yara vermişti Hatice ablaya. Sevda mutluluk da verirdi belki ama Hatice ablaya acısını vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Mahallesi
General Fiction"Sen benim reisim değilsin, sen benim sevdiğim adamsın..." BİR MAHALLE HİKAYESİ NASIL MI OLUR? Bu hikayede birbirinden güzel eğlenceli anlar, birbirinden ilginç ve çeşitli minik esnaf hayatları, birbirinden farklı dedikoducu teyzeler, kan bağının...