🌿18.Bölüm🌿

4.5K 159 32
                                    

Not: sol altta bulunan yıldıza basmayı ve yorumlarınızı unutmayın...

Not: watpadd hesabımı takip ederseniz beni mutlu edersiniz

*
*
*
*
*
*

Yazar'ın Ağzından:

Koskoca 23 saat geçmişti...

Ömürlerinden ömür verdikleri, her saniyesi, dakikası, saatinde acı çektikleri 23 saat...

Her saniyesinde hatta salisesinde içlerindeki korku kendini belli etmişti...

Korku vardı, ya bir şey olursa düşüncesi vardı...

24 saatin 23 saati geride kalmıştı...

Son 1 saat , ardından rahat nefes alacaklardı...

Ya da alamayacaklardı...

Son 1 saat diyorlardı, son 1 saat...

Akrep yelkovanı sanki olması gerektiğinden daha yavaş kovalıyordu. Zaman durmak üzereydi sanki onlar için. Su gibi değil de sanki bataklık gibi yavaş yavaş içine çekiyor, yavaş yavaş ilerliyordu.

Herkes ağlamaktan perişan olmuştu. Bir taraftan evlât acısı çekmek istemeyen ve dualar eden anne ve baba, diğer taraftan kardeş gibi gördükleri dostu için perişan olan tayfa.

Kimsenin elinden bir şey gelmiyordu sanki, elleri mühürlenmiş sadece ağlıyorlardı. Ellerinden gözyaşları haricinde bir şey gelmiyordu.

Gelemiyordu belkide...

Çok değil tamı tamına 12 dakika 36 saniye sonra Berkan'ın bulunduğu odaya doktorlar ve hemşireler koşarak girmişti.

Hemşire içerisi gözükmesin diye perdeyi çekmişti.

Bu hareketi üzerine herkesi panik kaplamıştı, kötü bir şey olduğu düşüncesi ile kalplerine ağırlık çökmüştü.

"Niye kapattılar perdeyi, niye girdiler içeriye? Oğluma bir şey mi oldu? Niye kimse konuşmuyor, ne yapıyorlar içeride? Oğlum iyi mi? Bir şey desinler nolur..."

Diye haykırıyordu anne.

Oğlum iyi mi diyordu, oğlum iyi mi..?

Eşini sakinleştirmeye çalışıyordu Erol, ama onun yüreğinde de yangın vardı.

Sahi oğulları iyi miydi?

"Reis bir şey yapsana, abi sen bir şey yap, Yeşim abla sen bak. Ya bir şey diyin ne oluyor, Berkan'a ne oluyor?"

Diyordu Duru, sebep olduğu bu olay için omuzlarında yük ve en önemlisi kalbindeki ağırlık ona fazla gelmişti.

Berkan'a bir şey olma düşüncesi onu öldürüyordu. Yavaş yavaş nefesi kesilecek gibi oluyordu.

Durdu sandığı gözyaşları geri akmaya başlamıştı.

Herkesin kurudu sandığı yaşları yeniden akmaya başlamıştı.

Yeniden kalplerine ağırlık gelmiş, acı çekmeye başlamışlardı.

"YA BİRİNİZ BİR ŞEY DESİN, BERKAN İYİ Mİ? KARDEŞIME NOLUYOR? BİRİNİZ KONUŞUN LAN BİRİNİZ KONUŞUN "

diyerek kapıya yumruk atmaya başlamıştı genç oğlan.

Korku, kanının çekilmesini sağlıyordu. Buğra için Berkan çok değerliydi. Kim değerli olan birini kaybetmek isterdi ki?

Çınar Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin