🌿3.Bölüm🌿

9.9K 280 57
                                    

Duru'nun Ağzından;

Sonunda masalar, sandalyeler kaldırılmış. Mahalle toplanıp, temizlenmiş ve herkes evlerine dağılmıştı. Bizde eve gelmiştik ve ben dimdirek duşa girmiştim. Şuan duştan çıkmış, saçlarımı kurutmuş, mutfakta kahve yapıyordum. Saat gecenin 2 si annem babam abim hatta Kurabiye bile yatıp uyumuştu ama bende uyku yoktu bir kere.

Kahvemi alıp yavaş adımlarla odama gittim. Puf koltuğumu alıp, balkona çıktım. Puf koltufumu yere koyup dikkatlice oturdum. Gece gece kendimi yakmak istemezdim.

Yıldızlara bakarak kahvemi yudumlamaya başladım. Yorulmuştum bugün, ama tatlı yorgunluklardı. Sonunda reis de gelmişti, artık eskisi gibiydik. Reis Ve tayfası artık bir aradaydı.

Yazar'ın Ağzından;

Duru elindeki boş kahve fincanını yan tarafına koyup, ellerini dizlerine sardı ve başını dizlerine yasladı. Mayışmaya başlıyordu, ve yavaş yavaş gözleri kapanıyordu. Daha fazla dayanamayarak uykunun kollarına kendini bıraktı genç kız. Ama bilmediği bir şey vardı, onu izleyenden habersizdi...

*
*
*
*
*

Duru'nun Ağzından;

Sabah annemin sesini duymadan, ilk defa kendi başıma kalkmıştım. Allah'ım taş mı yağacak acaba şuan yani hiç normal bir durumda değilim.

Diye düşünürken gözüme gelen güneş ile ellerimi gözlerime siper ettim. Ben neredeyim ya, yatağımda güneş asla gözüme gelmezdi. Gözlerimi açıp etrafa baktığımda, balkonda uyuduğumu anladım. Üstüme baktığımda bir battaniye vardı, iyi de ben dün kahvem ve puf koltuğum ile gelmiştim. Battaniyeyi getiren kimdi ?

Kafam allak bullak balkondan kalkıp odama girdim. Kim getirmişti şimdi bu battaniyeyi ? Annem getirmiş olsa üstümü örtmez yatağa yatmamı söylerdi, kimdi bu?

Kafamdaki sorular ile birlikte banyoya ilerledim.

İşlerimi halledip Kurabiyenin yuvasını falan düzenledim, o kadar erken kalkmıştım ki odamı bile toplamıştım.

Ama aklıma takılan soru, o battaniyeyi kim bıraktı?

Emre'nin Ağzından;

Sonunda kavuşuyordum. Mahalleme, aileme,tayfama ve en önemlisi de sevdiğim kadına kavuşucaktım.

Aslında yıllardır olduğu gibi uzaktan bir kavuşmaydı bizimkisi...

Haberi olmadan, usulca sevdim ben onu. Bana her Emre Reis dediğinde hissettiğim o duyguyu keşke ona anlatabilseydim. Keşke karşısına geçip seni seviyorum diyebilseydim. Ama yapamam. Uzaktan da olsa onu sevebiliyordum, söylersem benden hep gider. Bunu kaldıramam.

*
*
*
*
*

Annem ve kardeşimin ağzıma zorla yemek tıkmasının ardından sonunda nefes almayı başarabilmiştim.

"Annem yeter bu kadar, biraz da nefes alayım. Valla gelir gelmez hastanelik olucam."

"Yetmez oğlum, Allah bilir sen orda aç aç nasıl dayandın"

Yine duygusala, anne yüreğine bağlamıştı. Gözleri dolmuştu işte, anne değil miydi evladını düşünen, anne değil miydi evladı için canını veren, anne değil miydi evladı için kendinden vazgeçen? Anneydi işte o, anne...

"Annem..."

Diyerek avuçlarını öptüm.

"Ben kendime iyi baktım sultanım, biraz nefes alayım, yediklerimi sindireyim, sonra devam edicem "

Çınar Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin