Duru'nun Ağzından;
"ABİİ DİKKAT ETT "
Diye bağırmama rağmen olanlar olmuştu.
Biraz daha olduğum yerde durduktan sonra olay mahaline doğru ilerledim. Abim koşarken önüne bakmayı unuttuğu için bir kıza çarpmış ve ardından ikisi bir yere düşmüştü.
Yanlarına geldiğimde abim hemen ayağa kalkıp kendini toparlamış kıza elini uzatmıştı.
"Gel bacım, kusura bakma önüme bakmadım."
Abimin eli havada kalmıştı, çünkü kız hemen yüzünü eli ile kapatmıştı. Bu da neyin nesi.
Korkuyordu...
Abim ne yapacağını şaşırmış gibi bana baktığında, gözümü kapatarak ben ilgilenicem dedim. Ardından kızın yanına çömelerek;
"Korkma, bizden sana zarar gelmez."
Diyerek elimi kızın omzuna koydum. Kız da bir süre sonra ellerini indirdi ve apar topar ayağa kalktı.
"Ş-şey ben bi an boşluğuma geldi, kusura bakmayın "
Abim söze girdi;
"Ne kusuru bacım, kardeşim ile şakalaşırken önüme bakamadım asıl sen kusura bakma"
Dedi.
"Güzel bir tanışma olmadı ama ben Duru, buda abim Emir"
Diyerek bizi tanıttım.
"Berrak bende, memnun oldum"
"Bizde memnun olduk Berrak, seni mahallede daha önce hiç görmedim, yeni mi taşındınız ?"
"Yok henüz taşınmadım ben ev bakıyordum, annem ile beraber kalabileceğim. "
"Reis seninle ilgilenecektir değil mi abi?"
"Evet bacım, Reis seninle ilgilenir en kısa zamanda ev bulursun merak etme"
"Şey Reis derken?"
"Ya kuzum sen bizim reis dediğimize bakma senin benim gibi biri, ha böyle biraz sırık boylu, ukala, gıcık olabilir ama genel anlamda mahalleden sorumlu olan kişi"
"Anladım, teşekkür ederim"
"Hiç önemli değil, hadi gel ben seni reisin yanına götüreyim."
Diyerek Berrak'ın koluna girdim, o sıra abimi unutunca;
"aaaaaa abicim, sende annemin istediği şeyleri marketten al, benim Berrak ile ilgilenmem gerek."
Diyerek market işini abime kitledim. Abim ise bu seferlik bir şey demiyorum der gibi bakıp markete ilerledi.
"Keşke gitseydin sende, işinden alıkoydum seni"
"Yok be Berrak, halletsin öküz. Hem fena mı oldu kız reis ile uğraşmaya fırsat çıktı bana da"
Diyerek hafif kahkaha attım, benim gülmem ile Berrak da gülümsemişti
*
*
*
*
*
*
*Reisin evine gelmiştik. Berrak'a dönüp;
"Sen şu sandalyelerden birine otur ben reisi çağırıp geleyim "
"Tamam"
Diyerek Berrak sandalyeye oturmuştu. Bende reisin evinin kapısını çalmış bekliyordum. Birkaç dakikanın ardından evin kapısı açılmıştı, karşımda Esin'i görmüştüm;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Mahallesi
Ficción General"Sen benim reisim değilsin, sen benim sevdiğim adamsın..." BİR MAHALLE HİKAYESİ NASIL MI OLUR? Bu hikayede birbirinden güzel eğlenceli anlar, birbirinden ilginç ve çeşitli minik esnaf hayatları, birbirinden farklı dedikoducu teyzeler, kan bağının...