ATEŞ KIVILCIMDAN ÇIKACAK

10 0 0
                                    

Windlake de güneşli bir sabahtı. Kane ve Bailey hanesi atlarını bankanın olduğu yere Taç Söğüt'e sürdüler. Bu yirmi iki kilometrelik yol onlar için aşırı sıcaktan dolayı zorlu geçmişti. Saatler sonra Taç Söğüt'e varan haneler atlarını bırakıp bankaya doğru ilerlemeye başladı. Bu koskocaman devasa banka tam bir şaheserdi. Önündeki dokuz sütun, dokuz Ulu Bilge'yi temsil ediyordu. Aralarındaki bir sütun diğerlerinden daha ihtişamlı ve estetik yapidaydi çünkü o Baş Ulu Bilge'yi temsil eden sütundu. Yavaşça içeri doğru ilerleyen Lordlar yerlerini aldı. Kane hanesini büyük bir heyecan sarmıştı çünkü hanelerinin geleceği buna bağlıydı. Salona giren Bilgeler sayesinde uğultu sesleri yerini büyük bir sessizliğe bırakmıştı.

"Bugün burada toplanma sebebimizi biliyorsunuz. İsterim ki çıkan sonuç hanelerimiz için en iyisini getirsin. Biz de bu yüzden hem bankanin hem yurtlarimizin iyiliği için en iyi haneyi seçtik. Bankayi en çok hak eden ve ona iyi gelecek haneyi."

Lord Bailey'in heyecandan elleri titremeye başladı. Bu onun için çok önemliydi. Hem Kane ailesini temsil edecek hem de bankaya sahip olacaktı. Onun için oldukça büyük başarı eline geçecekti.

Ulu Bilge sözlerine devam etti " Bu yüzden bankanın yeni sahibi Harold hanesidir."

Bu habere şaşıran Windlake Lordları kendi aralarında yüksek sesle tartışıp konuşmaya başladılar. Kimse Harold hanesinin kazanmasını beklemiyordu. Bir taraf Bailey hanesinin kazanmasını beklerken, diğer taraflar Burns'lerin alacağını düşünmüştü. Şimdi işler farklı bir boyuttaydı ve her şey değişmişti.

Bu habere sinirlenen Bailey Kane haneleri ve sancaktarlari tepki göstermeye başladı. Salonda büyük bir gürültü vardı. Bir yandan bu sonucu kabul etmeyenler, diğer yandan da  sonuca şaşıran insanlarin gürültüleri salonda yankılanıyordu.

Ulu Bilge eliyle oturduğu yüksek makamında eliyle masaya vurdu. "Sessiz olun karar verilmiştir." Bu cevaba ilk tepki Kane Lordundan geldi. " Harold hanesi banka icin nasil en iyi hane olabilir? Onlar daha devlet yönetimi nasıl bilmezler. Bu yaptığınız şey bizi bataklığa sürükleyecek!".

Ulu Bilge Lord Kane'e baktı " Sizin de durumunuz pek iç açıcı değil. Lord Bailey daha sadece bir çocuk elbette ki bankayi ona emanet edecek değilim. Bu mesele de burda kapanmıştır. Bankamizin yeni sahibini Tanrı kutsasin."

Herkes dağılırken Harold hanesinin arkasından büyük ve gürültülü bir ses duydu "Bana ihanet ettin. Bu yaptıklarının bedelini kanla ödeyeceksin." 

Lord Harold arkasını döndüğünde öfkeden gözleri dönmüş, yüzü kırmızıya boyanmış Lord Burns'i gördü. Elbette ki Lord Burns tüm bu yapılanların bedelini ödetecekti Harold hanesine. Bundan dolayı Harold hanesinin ilk işi bankayı alır almaz Burns'leri yıkmak olacaktı.

" Seni vahşi Lord Burns." Diye başladı cümlesine Lord Harold.

" Seni alçak ve kibirli adam. Yaptıklarının yanına kâr kalacağını mı sandın? Ne bekliyordun ki, yıllardır ailemle tehdit ettin. Beni kanlı günahlarına ortak ettin. Şimdi hepsi için af dileyeceksin."

Lord Burns sinirden kızaran gözleriyle Lord Harold'a yaklaşıp kulağına sessizce fısıldadı " Ateş... " dedi gözlerini yere devirerek, " Ateş, kıvılcımdan çıkacak..."

Karbak'ta bekleyen Leydi Kane, Eva ve Leydi Bailey atlılarin geldiklerini duyunca kapıya yöneldiler.  Lordlar kaleye giriş yapar yapmaz Leydi Bailey söze girişti "Umarım güzel haberler getirmişsindir canım oğlum."

Sorunun cevabını veremeyen Genç Bailey'i görünce bir şeylerin ters gittiğini anladılar ve söze Leydi Kane başladı " Neler oluyor Victor? Ters giden şey de ne? Sakın, sakın kaybettiğimizi söyleme."

Gözlerini yere çeviren Lucas'in ardından Lord Victor " Bankayı kaybettik bundan sonrasi Tanrının bize yazdığı kaderdir."

Atından sinirle yere inen Damien " Hepsinden bunun intikamını alacağım. Hepsinin bedelini kanla ödeyecekler." Diyerek kendi kendine sayıklamaya başladı. " Hepsinin sırası gelecek ve Tanrı'ya yemin ederim ki sırası geldiklerinde hiç birine merhamet etmeyeceğim."

Leydi Bailey ellerini sıktı. Büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. " Lord Burns alçağının bir hile yapacağını biliyordum. O adamla asla mertçe savaşılmaz."

" Lord Burns değil anne, Lord Harold. Bankanın yeni sahibi Lord Harold."

Bu cevap karşısında donup kalan kadınlar inanamadı. "Size söz veriyorum hepsinden intikam alacağım ailem için hanem için her şeyi yapacağım ama şuan öfke bizi sadece yenik düşürür. Sakince ve akıllıca davranmalıyız." dedikten sonra Lord Victor kaleye doğru ilerledi.

Damien, Lucas ve Leydi Kane kaleye girdikten sonra kalan sadece Eva oldu. Leydi Bailey'in arkasında duran Eva kaleye doğru bakarken, Lord Bailey'in ve Leydi Bailey'in aralarında sessizce bir şey fısıldadıklarini fark etti.

"Sana yakışır bir Leydi buldum. Bir doğu kızı, sıcak bölgelerin lordunun kızı. Meron'un lordunun kızı. Bize çok uzak ancak bu iyi bir şey eğer dünyanın öbür tarafında bir ittifakimiz olursa hem o bölgede hem bu bölgede güçlü oluruz ve bizi kimse durduramaz."

Bunu duyan Eva gözlerinden yaşlarının akmasına izin verdi ve sessizce arkada dinlemeye devam etti.

"Anne sana daha önce de söyledim. Benim hayatımdaki kararlarıma müdahil olma."

"Ne demek istiyorsun Robin? Elbette ki olacağım sen sadece benim oğlum değil bir hanenin lordusun. Kiminle evlenip evlenmeyeceğini ben karar vereceğim. Zira evlendiğin insan bizim hanemizin sonunu da getirebilir, hükümdarlığımızın başlamasını da."

Sessizce ağacın dibinde oturan Eva hıçkırarak ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ne bekliyordu ki zaten elbet sevdiği Lord evlenecekti. Zamanı da gelmişti. Sonsuza kadar bekar bir lord olarak kalmayacaktı. Büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Küçüklüğünden beri annesinin anlattığı masallardaki prensi nişanlanacaktı ve artık hayatı hiçbir zaman masallardaki gibi olmayacaktı. Düşüncelerini Leydi Yvette Bailey'in sesi böldü

" Leydi yarın yola çıkacak. Onu merakla beklediğini ve bir an önce buraya gelmesini istediğini söyledim. Muhtemelen bir kaç aya burda olur. Uzak yoldan geliyor nasılsa. Dua edelim de bir an önce sapasağlam gelsin."

" Daha önce teklifine hayır dediğimde sözümün bir değeri var sanıyordum ancak sen benim sözüme itibar etmedin. Kabul etmediğim halde buraya çağırdın. Öyle mi?"

" Resmi olarak bu devleti tek yönetiyor olabilirsin Robin ancak gerçekte bu öyle değil. Bu hanenin başında benim olduğumu unutuyorsun!"

Leydi Bailey arkasını döner dönmez Eva'yi ağlarken gördü. Lord Bailey Eva'ya döndü ve onun sessiz ağlaması bir anda hıçkırıklara yerini bıraktı. Leydi Bailey oğluna bakarak gitti. Leydi Eva'nin üzüntüsünü gören Lord Bailey yanına oturdu. " Seni bu kadar üzen şey nedir Eva? " Eva gerçeği sakladı. Onu sevdiğini söyleyemezdi çünkü bu Eva'yi küçük düşürürdü bu yüzden " Hanemiz için ağlıyorum. Bankayı kaybettik daha ne olabilir ki."  Aslında yalan da değildi. Bir yandan onun üzüntüsü diğer yandan Robin'in evleneceği konusu her şey için üzülüyordu. Bugün daha kötü ne duyabilirdi ki?

KILIÇLARIN YÜZÜ 1.KİTAP KIZILIN RESMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin