Kral, şehrinin meydanına indi. Köylülerin durumlarını kontrol etmek istedi. Riddian' la birlikte altarından indiler, köylülere durumunu sordular. Halk kötü bir haldeydi bir de smilodonun hediye edilmesi köylülerin tepkisine yol açtı. Herkes Kralı yuhaladı. Kralı orada görmek büyük bir kargaşaya yol açtı. Halk kendi arasında bağrışmaya başladı. " Tıpkı babası gibi- o lanet smilodonu evimize aldi-bize söz vermiştin-fakirlikten, hastalıktan ölüyoruz- lanet olsun senin krallığına" kargaşa ilerlemeye başlayınca muhafızlar Kralın etrafında çember oluşturdu. Yavaş yavaş krali atina bindirdiler ve saraya doğru gittiler. Kral saraya ulaşınca salona doğru geçti, kralın sinirli olduğunu biliyordu ancak her şeye rağmen konuşmalıydı. " Majesteleri size söylemiştim halkın arasına karışmak şuan çok tehlikeli, öfkeliler. "
- Riddian derhal yalnız bırak beni. Kral kızgın ses tonuyla bağırdı.
- Ama kralım...
Riddian'in sözünü yarıda kesti ve sesini daha da yükseltti. " DERHAL! dedim sana." Riddian reverans verip odadan çıktı. Kral altın tahtına doğru geçti, elleriyle başını tuttu. İşler iyice kontrolden çıkmıştı halkı öfkeli, krallığı çöküş içindeydi. Ne tahılları yetiyor, ne hastalıkları bitiyordu. Ayrıca dışarıdan aldığı borçlar birikmişti. Tahıl için o kadar çok para harcamıştı ki en az kendi krallığının meydanını dolduracak kadardı. İçini korku kapladı. Ya bende babam gibi olursam? Ya onun gibi acımasız birisi olursam? Ya halk isyan edip beni katlederse? Tüm bu soruları aklından geçirdi. Kafayı yemek üzereydi ancak biliyordu ki babası gibi olmayacaktı. Çünkü o vicdansız ve acımasız bir insan değildi, şuana kadar olmamıştı ve şuandan sonra da olmayacaktı.
Kraliçe, Kralın yanına doğru geldi. " Seni bu sıraları iyi görmüyorum. Biraz kafani dinlemelisin." Dedi.
Kral, hiç istifini bozmadı.
- Git başımdan yalnız kalmak istiyorum.
- Neden? Ben senin karın değil miyim yoksa seni rahatsız mi ediyorum?
- Sana başımdan gitmeni söyledim!
Kraliçe pelerinini çıkarıp yere attı yavaş yavaş kralın yanına doğru ilerlemeye başladı. " Gerçekten gitmemi mi istiyorsun? Dedi. Kral, karısına doğru baktı onu baştan aşağı süzdü fakat cevap vermedi. Kadın kralın kucağına doğru oturdu. Kralın kulağına doğru eğildi.
- Anlamıyorsun değil mi? Biz beraber olduğumuz sürece her şeyin üstesinden gelebiliriz. Diye fısıldadı.
Kadın, kralın dudaklarına doğru ilerledi, ikisinin de dudakları birbiri ile buluştu.
Hızlıca koşturan atın üzerinde olan Richard ve Leslie kahkahalarla gülmeye başladı. At büyük bir taşın üzerinden zıpladı, Leslie bir anda düşecek gibi olmuştu ki Richard sağ eliyle kizin kolundan tuttu. İkiside birlikte çok eğleniyordu. Nehrin oraya geldiler, Richard atı durdurdu ardından önce o sonra da Leslie indi. Leslie yaşadığı mutluluktan dolayı hala gülüyordu. Göz göze geldiler. Leslie daha nefes alamadan Rİchard kızın gözlerine doğru baktı. Leslie daha önce hiçbir erkeğin gözüne bu kadar derin ve uzun bir şekilde bakmamıştı. Bu gözler onun ilk baktığı gözlerdi. Kız daha fazla dayanamadı ve kizarmaya başladı Richard ile göz teması kurduğu için gerildi ve gözlerini kaçırdı.
Kız gözlerini yere doğru devirdi, başka tarafa doğru baktı ve içinden bakışlarını yanlış anlamaması için dua etti. Birbirlerine o kadar yakındılar ki uzanıp Leslie'nin beyaz tenine dokunabilirdi. Kız gözlerini kaldirdi ve bir bakış attı. Çocuğun yüzünü inceledi, yakışıklı olmaması gereken ama olan, naif tenliydi. Richard kıza doğru bir adım daha yaklaştı, Leslie vücudundaki her tüyün korku içinde diken diken olduğunu hissedebiliyordu.
" Bir dahaki sefere belimi daha sıkı tutmalısın" dedi.
"Ah.... Tamam" Leslie tam bir aptal gibi konuşuyordu. Kız derin bir nefes aldı vücudundaki her kasın rahatladığını hissetti. " Artık gitmek zorunda değilsin. Sana ben yardım edeceğim. Üstelik o iğrenç yerde çalışmak zorunda değilsin, bir fahişe de olmasan o adamların içinde bulunmani istemiyorum. Neye ihtiyacın varsa bana söyle." Leslie çocuğa doğru baktı, şaşırmıştı.
- Nasıl yaptın bunu? Dedi.
- Sen sadece dediğimi yap.
- Yaptığın şey için minnettarım ancak sana bir yük olamam. En yakın zamanda sana olan borcumu ödeyeceğim ve o yerde de çalışacağım. Dedi kız.
Leslie arkasına döndü ve yürümeye başladı. Richard kolundan tuttu ve kendine doğru çevirdi. " Bak Richard yardim etmeni anlıyorum ama inan bana senden bu kadar fazlasını istem-". Leslie tam konuşurken Richard kızın dudaklarına doğru yapıştı. Kız hiçbir şekilde tepki vermedi, resmen donup kaldı. Richard kızı öptükten sonra geri çekildi, kızın gözlerine doğru baktı " Seni seviyorum Leslie." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILIÇLARIN YÜZÜ 1.KİTAP KIZILIN RESMİ
Fantasy"Sensin" dedi. Gelecek senindir ve sen nasıl istersen öyle şekillenir. Kenara doğru çekildi eliyle uçurumu gösterdi ve ekledi. " Hadi şimdi pes et ve tarihe karış. İnsanlar seni korkak diye ansın. Tarih kitaplarinda hanenin son kalanı korkaklık ya...