KARANLIKTAKİ KILIÇ

6 0 0
                                    

Lucas birkaç askerle birlikte etrafı gezerken yavaştan havanın karardığını görünce kampa geri dönüş için emir verdi. Lucas yolu yarılarken yokuşun aşağısında bir ses geldiğini fark etti. Yanındaki askerlere temkinli olmasini ve sesin kaynağını kontrol etmesini söyledi. Bir süreye kadar bekleyen Lucas bu olayın hayra alamet olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini anladı. Askerlerine ilerleme emrini verecek iken yanındaki askerinin bir anda boğazına bir ok isabet edip düştüğünü gördü. Hemen kılıcını çekti ve atından aşağı indi. Tepeden inen askerlerin üzerine yürüdü ve saldırmaya başladı. Kılıcının vurduğu gücü hissetti. Bir anda adamlarının hepsinin yere yığıldığını gördü. Bir asker Lucas'ın önüne geçti. " Lordum hemen gitmelisiniz. Atiniza binin ve gidin Lord Victor'a haber verin hemen." Lucas önce bu teklifi kabul etmedi her ne olursa olsun askerlerini orada bırakmak ona göre değildi ama askerin ısrarına daha fazla dayanamayıp bir anda atına atladi ve gözden kayboldu.

Nihayet Eva'nın mektubu Lord Robin'e ulaşmıştı. Lord Robin sessiz bir yere geçip leydinin ne yazdığını okudu. Eva'nin dediklerini düşündü. Gerçekten mutlu olup olmadığını sordu kendine. Düşüncelere dalmış iken bir asker yanina geldi. "Lordum buraya doğru yaklaşan süvariler var. " Robin mektubu yaktı ve hemen gitti. Robin ordusuyla birlikte süvarilerin bulunduğu yere gitti. Ormanın içine yaklaştıkça ondan az süvari olduğunu gördü. Boşa panik yaptığını sandı ve dağların çetelerinden biridir diye hafife aldı. Süvarilerin yanına doğru gitti " Derhal burayı terk edin yoksa olacaklardan sorumlu değilim".  Süvariler kahkahalarına engel olamadı. Lord Robin yapılan bu küstahça davranışa sinirlendi "Ne gülüyorsunuz siz? Ben Lord Robin Bailey'im Şahin Kalesinin Lordu." Atlılar gulmelerine hala engel olamadı ve tepeye doğru baktılar. Lord Robin kafasını yukari kaldirdi ve vadinin en tepesinde duran orduyu gördü. Başlarında ise Greg Harold vardı. En tepede Lord Robin'e gülümsedi. Robin hemen yanindaki iki askere seslendi " Hemen gidin Lord Victor'u durumdan haberdar edin."

Richard, Leslie'nin gideceğini duyunca onu takip ettirmeye başladı. Ondan gelecek bir haber çok önemliydi. Hasta olan halkın yavaş yavaş adaya taşındığını gördü. Tüm insanların ne halde olduğunu fark edince yüreği sızladı. Halkın böyle açlık ve sefalet içinde yaşaması onu üzüyordu. Söz verdi kendine ben çok iyi bir kral olacağım diye.

Lucas bitap düşmüş şekilde babasının yanına geldi. Atından doğru aşağı indi ancak ne alacak bir nefesi ne de anlatacak gücü vardi. Durumunu gören Victor Kane deliye döndü. Oğluna neler olduğunu sordu, Lucas nefes nefese anlattı " Baba, yolumuzu kestiler. Saldirdilar, askerler öldü." Victor Kane öfkeden ağzı köpürdü. " Kim yaptı Lucas, kim anlat?"

" Bilmiyorum baba ancak Harold askerleri olmalı. Bu kadar hızlı yaklaştıklarına göre."

" Lord Harold'un bu kadar haince savaşacağını düşünmezdim. Demek savaş alanında dövüşmekten korkuyor."diyerek şaşkınlığını dile getirdikten sonra sinirlerine hakim olamayarak öfke patlaması yaşadı.

Lord Harold, Kane hanesinin pusuya düşürüldüğünü duyunca şaşırdı. Kane hanesinin başka düşmanları olduğunu görmek onu memnun etse de kimin olduğunu merak etti. Derhal bu pusuyu yapanların kim olduğunu bulmalarını emretti. Oğlu Leon'a bakıp gülümsedi ve "Zafer bizim olacak." dedi

KILIÇLARIN YÜZÜ 1.KİTAP KIZILIN RESMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin