Krallık şehrinde huzursuzluk büyük bir gerginlik yarattı. Kuraklık nedeniyle artık ekinler de olmuyordu. Kral hemen başka şehirlerden tahıl alınmasını emretti. Her ne kadar altın isteselerde vereceğini söyledi. Kralın emrinden birkaç saat sonra tonlarca tahıl ve hayvan getirilip kesilip halka dağıtıldı. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan Krali asıl üzen hastalıktı. Herkes hastalıkla mücadele ediyordu. Kralın terasında olan düşüncesini Riddian bozdu. "Majesteleri size mektup var." Riddian'ın elinden mektubu aldı. Lawren hanesinin Krallığı ziyarete geleceği yazıyordu. Kral hemen hazırlık yapılmasını emretti. Krallık bölgesinde bulunan Taşkılıç kalesinin sahipleriydi. Mosswood bölgesindeki her yer Krallığa bağlıydı ancak Lawren hanesi ile büyük bir bağ vardı. Kazıklı Kralin tahttan inmesine ve William Desmond'un tahta çıkmasına yardımcı olmuşlardı.
William Desmond şehirde bir eğlence ile karşılamaya karar vermişti. Hazırlıkların başlaması için talimat verirken içeriye giren Maureen'i gören Kral, Riddian'a çıkmasını emretti. " Neden onun hizmetkârı olmayı kabul ettin? Bu yaptığın şey çok tehlikeli, bizi riske atıyorsun." Maureen, elini zarifçe kralın yüzünde gezdirdi. " Ne onemi var ki? Ondan korkmuyorum, benim tek isteğim senin sevgin."
" Onu tanımıyorsun o her şeyden tehlikeli." Dudaklarına yaklaşan Maureen'i uyarmaya çalışan kralı, kadın en sonunda susturmayı başardı.
Eva eve dönüş yolunda Eric ile kahkalar atıp eğleniyordu. Bir anda beklenmedik şekilde karşısına çıkan Leydi Mary Kane, Eva'yı korkuttu. " Eva ne yapıyorsun burada?" Annesinin sert tavırları ne kadar kızdığının habercisiydi. Eva bir şey diyemedi. Kalbi korkuyla atan Eva en sonunda konuştu " Anne inan bana hiçbir şey görüldüğü gibi değil." Leydi Mary Kane hep otoriter birisiydi. Çocuklarını en küçük zarardan bile savunmasi gerektiğinin bilincindeydi. " Hemen önüme düş Eva." Eva sadece kafasını salladı ve ilerlemeye devam etti. Başına neler geleceğini tahmin etmesinin korkusuyla ne yapacağını bilemedi.
Kaleye ulaşan Eva'yı annesi odasına geçirdi. " Leydi Eva hala bir çocuk gibi davranıyorsun. Büyü artık." Gözyaşları içinde boğulan Eva durumu anlatmaya çalışsa da başarılı olamadı. Hıçkırık seslerinin arasinda konuşmaya başladı "Anne sana yemin ederim ben kötü bir şey yapmadım." Leydi Kane kızının ne dediğini umursamadan ona bağırdı. "Yeter artık. Sen bir Leydisin ve bir Leydiye yakışır şekilde davran. Şimdi odanda kalacaksın ve ben çıkmana izin vermeden çıkmayacaksın." Eva kendini utanç içinde hissetti. Yaptığı şeyden dolayı pişmanlıklar duydu ama artık çok geç olduğunu fark etti.
Lawren hanesi için hazırlıklar sürüyordu. Hazırlıklarla ilgilenen Kraliçe, Maureen'in yanında olmadığını fark edince yanındaki hizmetlilere sordu ancak kimse kadının nerede olduğunu bilmiyordu. Kraliçe ne olduğunu anlayacak kadar akıllı bir kadındı ama şuanda her şeyi görmezlikten gelmekteydi. İntikamını alacağı günü bekliyordu. Hazırlıklar sırasında her şeyin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmek için Rimon geldi.
Kraliçeye doğru reverans veren adam bir ihtiyaç olup olmadığını sordu. Rimon küçüklükten beri yanlarında bulunuyordu. Kraliçe, Rimon'u ailesinin soyundan gelmediği halde Richard ile bu kadar yakin olmasından rahatsiz olduğu için hiç sevmiyordu. Nitekim Kraliçenin, Rimon'u görünce yüzü düştü. Yüzüne bile bakmadan bir ihtiyacın olmadığını söyledi. Kraliçe Gwen'in onu sevmediğini bilen Rimon bu durumu fazla umursamıyordu. Onun için önemli olan Richard ve dostluklariydi. Rimon sessizce etrafı izlerken Kraliçe yanına doğru yaklaştı. Kısık bir sesle konuşmaya başladı.
" Biliyorsun ki Richard'ın etrafında olmandan hoşlanmıyorum. Akıllı bir çocuğa benziyorsun. Beni tek seferde anlayacağını düşündüğüm için seni bir daha uyarmayacağım. Oğlumdan uzak dur Rimon. Onun aklına sakın girme. Hele ki kanından olan abisine karşı onu kullanma. Bu sana oğlumdan uzak durman için bir uyarı çünkü bir dahaki sefere uyarı olmayacak. Canının yanmasını istemiyorsan beni dinlersin."
Rimon bu sözlere karşı gülümsedi. Kraliçenin tehdidinin ciddiyetini elbette anladı çünkü öylesine zeki bir kadın her şeyi yapardı. " Üzgünüm majesteleri, öyle bir şeyin olmayacağını ikimiz de biliyoruz."
Kraliçe böyle bir cevapla karşılaşacağını biliyordu çünkü Rimon gibi bir muhafızı ölümle korkutamazdi. Ne kadar reddeceğini bilse de son kozunu oynadı.
" Sana hayal dahi edemeyeceğin kadar altin veririm. Buralardan gidip krallar gibi yaşarsın. Richard'ın yaninda yaverlik yapmaktansa onun gibi olursun. Bundan daha iyisi olamaz değil mi?" Rimon kraliçenin onu hedef almasından oldukça rahatsız oldu. Oğluna bu kadar yakın olmak onu tehlikeye sokmuştu. " Hiçbir külçe altın bir dostluğun bedeli değildir Majesteleri."
Kraliçe oldukça vicdanlı davrandığını düşündü. En azından ona şans verdiğini söyledi. Rimon'un bu tavırları onun yüzünü düşürdü. " Bende seni akıllı birisi sanmıştım. Sana bir şans verdim Rimon sen ise onu yırtıp attın. Kendi sonunu, kendi ellerinle imzaladın." Rimon kraliçeye doğru yaklaştı, gözlerini, gözlerine kitledi. " Hala karşınızda duruyorum Majesteleri." Dedikten sonra reverans yaparak ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILIÇLARIN YÜZÜ 1.KİTAP KIZILIN RESMİ
Fantasy"Sensin" dedi. Gelecek senindir ve sen nasıl istersen öyle şekillenir. Kenara doğru çekildi eliyle uçurumu gösterdi ve ekledi. " Hadi şimdi pes et ve tarihe karış. İnsanlar seni korkak diye ansın. Tarih kitaplarinda hanenin son kalanı korkaklık ya...