ÖLÜMCÜL DİRENİŞ

6 0 0
                                    

Leydi Eva, koşarak abisinin odasına ulaştı. " Damien seninle konuşmam gerek. Çok önemli lütfen." Dedi kapının arkasından. Damien kapiyi açtı, içeri girdikten sonra Eva her şeyi anlattı.

" Eva annemin o cocukla ilgili olan kararını biliyorsun onunla gizli gizli görüşmemeliydin."

" Damien nolur beni dinle, önemli olan onunla konuşup konuşmamam değil. Birlikler geliyormuş diyorum sana." Damien gecenin vakti kendisini rahatsız eden kardeşine sinirlenmişti. Hala kardeşini küçük bir kız olarak görmekten vazgeçmiyordu. " Eva o çocuğa güvenip ne yapmamı bekliyorsun? Sana daha önce söyledim askerlerim ormanda karış karış adam aradılar fakat kimse yoktu. O çocuk bir yalancı, kim bilir kimin için çalışıyor bizi yanıltmak için. Şimdi odana dön." Eva abisinin kendisini dinlemesi için her şeyi yaptı ama abisi onu dinlemiyordu. " Ama abi-" diye savunmaya geçti ancak Damien ona odasına dönmesi için sesini yükseltti. Eva ağlayarak odasına doğru gitti.

Lord Greg Harold, Dooley hanesine ulaştı.  Lord Dooley ile selamlaştıktan sonra hemen harekete geçmelerini istedi. Kane kalesinin girişinin açık olacağını, istediği zaman harekete geçebileceğini belirtti. Lord Greg daha fazla bekleyemezdi, sabahın ilk ışıklarında harekete geçti, Dooley hanesinin açtığı kapıdan doğru ilerledi. Yavaş yavaş Kane kalesine gidiyordu, kalenin surlarına çok az kalmıştı. Cebindeki mor mendili çıkarttı son kez ona doğru baktı ve güzel kokusunu içine çekti.

Lord Damien, Sör Rasmus ile isyan eden askerler hakkında tartışma yaşıyorlardı. En sonunda Damien dayanamayıp dışarı çıktı. Askerlerinin yüzüne doğru baktı, hepsi Damien'i görünce buz kesildi. Sağından bir ses yükseldi. " Sen kim Lord olmak kim yol yakınken bırak bu işi" Damien bu kendini bilmez, küstah askerin yakasına yapıştı. Sör Rasmus sakin olması için çırpındı ancak Damien sakinleşmedi, kavganin sesini duyan Leydi Kane ve Eva da dışarı çıktı. Hemen Damien'in yanına doğru gittiler. Onu uyarmak istediler fakat Damien kimseyi dinlemiyordu. En sonunda Damien askerin yakasını bıraktı. Tüm askerler Damien'e karşı cephe aldı aç olduklarını ve şarap istediklerini söyledi.

Damien ofkeliydi, kendisine verilen bu lordluk görevini başarıyla yerine getirememişti. Kavga yaşanırken birden surlardan aşağı bir askerinin aşağı düştüğünü gördü. Önce kimse anlam veremedi, ne olup bittiklerine dair fikirleri yoktu. Bir süre şaşkınlıkla baktılar ardından gökyüzünden aşağı doğru inen alevli okları gördüler. Herkesi bir an panik kapladı. Kalkanları havaya doğru tuttular.

Lord Damien hemen Eva ve annesinin güvenli bir yere götürülmesini söyledi. Hendrick onları sığınağa doğru indirmek için harekete girişti. Lord Damien surlardaki okçuların teker teker aşağı doğru düştüğünü gördü. Savunma için derhal surlara adam gönderilmesini emretti. Emirleri verirken kalenin kapısı büyük bir odun ile vuruldu. İlk vuruş kapıyı yerinden hafifçe salladı, Damien kapininr zorlandığını farkına varınca hemen adamlarına kapıyı savunmalarını söyledi. Kalkanını ve kılıcını alip kapiya doğru koştu. " Dışarıda neredeyse bin askerden fazlası var Lordum." Sör Rasmus, Damien'e doğru seslendi.

Yol,  doğu  tepelerinden  gelip  denizin  kenarındaki  bataklıkları  geçiyordu.  Kötü  bir  yoldu.  Sonbaharın ısrarlı yağmurları, güneş çıktığında kuruyan yapış yapış bir çamur haline getirmişti. Otuz bin kişilik Harold ordusu kaleyi kuşatma altına almıştı. Sancakları  denizden  esen  rüzgârla  dalgalanırken  yirmi bin asker tepelerde  sıralandı. Harold hanesinin kutsal savaş flaması olan sancağı da oradaydı. Şaha kalkmış atın üzerinde kılıcını havaya kaldırmış bir şövalye bayrak değerli ipektendi. Esselsus'un büyük Lordlarinin sancakları dalganiyordu. Daha  önemsiz  sancaklar  da  soylu  sancaklar arasında  görülebiliyordu,  ama  bütün  hepsi Greg'in krallığının  en  büyük  savaşçılarının Kane hanesiyle savaşa geldiğini gösteriyordu. Ama onlarla düşmanın arasında taş kuleyle büyük surlar vardi. olurdu."Kuleyi  alabiliriz,  efendim." Ama bu cesur gösteri  on  bir  aydır  savaşın  altında  oldukları  gerçeğini gizleyemiyordu. Yardıma ihtiyaçları vardı."Kuleyi  alın,  efendim,"  diye  ısrar etti Sir Ramon.

KILIÇLARIN YÜZÜ 1.KİTAP KIZILIN RESMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin