LEYDİNİN ONURU

12 0 0
                                    

Kral odasında bir süre düşündü. Hangisi için uğraşacaktı, hastalık mı isyan mı... Kral sözcüsü Riddian'ı yanına çağırttı. Riddian onun beraber büyüdüğü, sevdiği bir adamdı. Her konuda ona danışırdı. Riddian'a çiftçilerin daha çok çalışıp, daha çok hasat etmelerini bunun için fazladan ödeme yapacağının emrini verdi.

Kralın büyük oğlu Reginald genel olarak şarap içmeyi ve eğlenmeyi severdi. Günün büyük bölümünü muhafızlarıyla birlikte tavernada geçirirdi. Richard abisine eşlik etse de ona göre bir yer değildi. Reginald muhafizlarla ve kadinlarla birlikte masada oturup eğlenip şarkılar söylüyordu. Diğer yandan Richard ise ayakta durup etrafa bakarken gözüne bir kız takıldı. Güneş saçlı, beyaz tenli, mavi gözlere sahip güzeller güzeli bir kız. Richard kızı gördüğü andan itibaren etkilendi. Kıza hayranlıkla baktı. Masalara içki servisi yapan bu kızı merak etti. Ancak o abisi gibi özgüvenli değildi. Utangacligi onu yendi kızla konuşmaya cesaret edemedi. Kız masaya doğru yaklaşıyordu. Richard ilk başta kızın onun için yaklaştığını sandı. Onu rahatsiz ettiğini düşündü ancak kız içki servis etti. Abisi Reginald kızı gördü ve ona doğru yaklaştı.

"Böyle bir güzelliğin nereli olduğunu bana söyler misiniz leydim?" Mavi gözleriyle kızı masada otururken inceledi.

Kız çocuğa baktı. Dalgalı sarı saçları, kendinden emin duruşu, özgüvenli ve çapkın biri olduğu belliydi. Üstelik kıyafetlerinden asil biri olduğu belli oluyordu.'Yanında bir sürü adam bulunduran, her şeye sahip olabilecek yüksek rütbeli birisi sadece.' Dedi içinden. Saygısızlık yapmak istemediği için bu düşüncesini içine gömdü.

"Ly efendim."

"Demek Ly... Bir kaç kez orada bulundum sahilin en güzel kasabalarından biridir ancak kadınlarının bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum, bilseydim eğer orada daha uzun kalabilirdim."

Kızın yanakları kızardı, utanmıştı. Neden utandığını bilmiyordu. Hoşuna mi gitmişti yoksa kötü mü hissetmişti anlam veremedi. Sadece uzaklaşmak istedi. "Üzgünüm efendim işlerim var ve ben gitmeliyim."

Richard kızın o halini görünce kızın peşinden hızlı adımlarla gitti. Kızın kötü hissettiğini düşündü, kızın kolundan yakaladı ve kendine doğru çekti. Richard'ın bu hareketine şaşıran kız bir an ona zarar vereceğini düşündü ve panikledi.

"Saygısızlık yapmak istememiştim. Lütfen bana zarar vermeyin. Ben sadece burada içki servis ediyorum, bir fahişe değilim."

Richard kızın korktuğunu anlayınca kolunu bıraktı. "Üzgünüm leydim size zarar vermek istememiştim sadece özür dilemek için....." Richard lafını bitirmeden kız söze atladı. "Lütfen bana leydi demeyin ben bir leydi değilim."

Kız koşarak uzaklaştı. Kızı korkuttuğunu düşününce kalbine sancılar girdi. İlk defa bu kadar hoşlandığı bir kadının ondan korkmasini, onu yanlış tanımasını istemedi.

Ertesi gün sabahın ilk ışıklarında Kral halkın derdini dinlemek için saraya davet etti.

Kralın önüne üstü yırtık bir adam başı yerde ilerledi. Muhafızlar dizlerinin üzerine çökmesini emretti. Dizlerinin üzerine çöken adam konuşmaya başladı. "Majesteleri durumum çok vahim durumda. Yiyecek ekmeğim, içecek suyum yok. Kiramı ödeyemiyorum. Çiftçilik yapıyorum ancak gücüm her şeye yetmiyor."

" Eksiğin her ne varsa giderilecektir. Adamlarim bizzat seninle ilgilenecek.  " Ardından muhafızlar bir adamı yaka paça sürükleyerek kralın önüne getirdi. Riddian kralın önünde eğilerek konuşmaya başladı. "Majesteleri bu adam ihanetle suçlanıyor. İsyancıların başlarından biri olduğu söyleniyor. Saraya ait olan bir kaç tahıl deposunu yakmış. Şehrimizde meydanda halka size ihanet etmesi için çağrılar yaptığı, naralar attığı söyleniyor. Dün gece de meydanda sizin hükümdarlığınız için kötü şeyler söylemiş ve bir kaç muhafiza saldırmış."

+" Doğru mudur bu? Sen benim hükümdarlığım konusunda kötü sözler söyleyip benim halkimi bana karşı ayaklanmaya mi teşvik edersin? "

-" Sizin hükümdarlığınız başımıza gelen felaketlerden birisi. Babanızda sizin gibiydi ama halk öğrendi ve artık aptal değil. Yılanın başını küçükken ezecek ki babanızın yaptıklarını siz de yapmayın. "

+" Sen nasıl beni babamla karşılaştırırsın! Şuan karşında babam olsaydı eğer seni alıp dinler miydi-..." Kral konuşurken lafını kesen adam -"Beni dinlemiş olmanız iyi bir hayat sürdüğüm anlamına gelmiyor. Kardeşlerim pislik ve sefil içinde yaşadılar. Açlıktan hastalanıp öldüler. Annem bulaşıcı hastalığa yakalandı ve öldü iki ay önce onu kaybettim. Biz pislik ve hastalık içinde yaşarken siz burada keyif sürüyorsunuz. Babanıza isyancilarla birlikte karşı gelirken onlara iyi bir kral olma sözünü vermiştiniz ama görüyorum ki pek bir farkınız yok."

Kralın sözünü kesen adama cesaretinden dolayı herkes baktı. Yaptığı saygısızlık Kralı çok kızdırdı. Sinirden gözleri kızaran, dişlerini sıkan kral, " Götürün bu haini, boynunu kestikten sonra oturtun kazığa meydanda gezdirin diğer herkese ibret olsun."

Muhafızlar adamı götürdükten sonra Riddian kralın yanına geldi. Kral tahtından kalktı sarayin terasına çıktı. Öylece denize ve şehrine göz gezdirdi. "Krallar her şeyi bilir diyorlar. Ben ne yapacağım bilmiyorum Riddian. Babam olsaydı ne yapardı. Doğru nedir yanlış nedir bilmiyorum. Bu hastalik çıktığından beri hem halkimi hem beni etkiliyor. İnsanlar ölüyor, halkıma yaptığım fazladan ödemeler hazinemi boşaltıyor. Haber edin Mosswood da ki tüm şehirler, tüm hanelerin vergisini arttırıyorum. Bak şu karşıdaki tepesi görünen adayı görüyor musun? Orası Slandsslands Adası. Kimse yaşamıyor. Babam orayi feth ettiğinde küçük bir kale varmış sonra da yaşayan herkes şehre gelmiş. Tüm hastalar oraya gönderilsin. Girişler çıkışlar kapatılsın.Böylece bulaşmayı da engellemiş oluruz."

Riddian adaya bakarken " Söylediğiniz şey gayet mantıklı efendim ancak insanlar aile fertlerinden ayrılmak istemeyecektir. " Dedi. Kral Riddian'a döndü. " Hastalığın tedavisini buldun mu Riddian? " Riddian kralin sorduğu soruya başını eğerek sessiz kalmayı tercih etti. "O halde aile fertlerinden zorla ayırın bu bir emirdir."

KILIÇLARIN YÜZÜ 1.KİTAP KIZILIN RESMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin