Bilinmeyen Numara: Canımın içi, yine çevrimiçi.Güneş: Efendim?
Bilinmeyen Numara: Ne yapıyorsun diyorum.
Güneş: Öyle geziniyordum, bizimkilerle falan konuşuyordum.
Bilinmeyen Numara: Anladım.
Bilinmeyen Numara: Bir gün gülüşünün sebebi ben olabilir miyim sence?
Bilinmeyen Numara: Ama böyle içten bir kahkahanın, aynı maçta güldüğün gibi.
Güneş: Komik bir şey yaşarsak neden olmasın.
Bilinmeyen Numara: Sana bir şey soracaktım bir de,
Bilinmeyen Numara: Ama böyle hesap soruyormuşum gibi anlama, merakımdan soruyorum sadece.
Güneş: Sor, tabi.
Bilinmeyen Numara: Senin ve Kaya'nın fotoğraflarına yorum atan bir çocuk var, Jackson mı Steven mı herneyse.
Güneş: İngiltere'deki yakın bir arkadaşımız.
Güneş: Hatta Kaya'nın en yakın arkadaşı, evlerimiz hemen yan yana, yani doğduğumuzdan beri beraberdik.
Güneş: Biz taşınana kadar tabi, Kaya onu özlüyor.
Güneş: Ben de özlüyorum tabi ama Kaya'nın en yakın arkadaşıydı.
Bilinmeyen Numara: Bana İngiltere'deki hayatınızı anlatsana, merak ediyorum.
Güneş: Ne anlatsam ki bilemedim.
Güneş: Yani böyle bir mahalleydi işte, mahalledeki tüm arkadaşlarımızla aynı okula gidiyorduk zaten.
Güneş: Jackson, Liz ve Daniel ile yakın arkadaştık.
Güneş: Yani hâlâ arkadaşız ama farklı ülkelerdeyiz.
Güneş: Buraya taşınırken ordaki evimizi satmadık, sıkça gidiyoruz zaten, o zamanlar görüşüyoruz.
Güneş: Büyükannem ve büyükbabam da aynı mahallede oturuyor aslında ama evi satmak istemedik, yani ordan tamamen kopmak.
Güneş: Onun dışında zaten çok büyük değildik, yani okula gidip gelirdik.
Güneş: Sonrasında da birinin arka bahçesinde toplanıp oynardık, her şeyimiz saatliydi zaten.
Güneş: Herkes bir saatte eve giderdi biraz asker gibiydik aslında bu konuda ama İngilizlere bağlı bir şey sanırım, yani burda o kadar sıkı bir şey görmedim.
Güneş: Yatma saatimiz gelince kimse bizi uyarmazdı mesela biz kendimiz odalarımıza gidip uyurduk.
Güneş: Yani bilemedim ne anlatmalıyım.
Bilinmeyen Numara: O arkadaşlarını özlüyor musun?
Güneş: Yani özlüyorum ama burda da güzel arkadaşlıklarım var.
Güneş: Kaya daha çok özlüyor, zaten buraya taşınmayı hiç istememişti de.
Güneş: Nedenini bilmiyorum ama İngiltere'de daha mutluydu.
Güneş: Belki yüzmeyi orda daha rahat yapıyordu belki de ordaki okulu daha çok seviyordu, bilmiyorum nedenini.
Bilinmeyen Numara: Orda değer verdiği insanlar var, bence o yüzden.
Güneş: Ben de değer veriyorum onlara.
Güneş: Doğup büyüdüğün kültürden kopup sadece tatillerde geldiğin bir yerde en başından yaşamaya başlamak kolay değil, bunu onunla aynı olarak ben de deneyimledim sonuçta.
Bilinmeyen Numara: Ama aynı kişi değilsiniz, kişilikleriniz farklı, tepkilerinizin farklı olması normal.
Bilinmeyen Numara: Sahi, buraya nasıl alıştın?
Güneş: Annem Türk olsa da, Türkiye'ye daha önce gelmiş veya evde olabildiğince Türkçe konuşuyor olsak da tamamıyla bir ülkede yaşamak çok başka bir şeymiş.
Güneş: Yani, zorlandık aslında bayağı.
Güneş: Ama geçti gitti, alıştık artık.
Bilinmeyen Numara: Güneş, belki zamanında taşınırken çok üzüldün, senin üzülmene de gram dayanamıyorum ama,
Bilinmeyen Numara: İyi ki taşınmışsınız buraya, iyi ki tanışmışım senle, iyi ki kalbim seninkine tutulmuş.
Bilinmeyen Numara: Seni cidden o kadar çok seviyorum ki.
Bilinmeyen Numara: Neyse çok hüzünlü bir ortam oldu.
Bilinmeyen Numara: Gideyim de ev beyi olarak annemin perdelerini asayım.
Güneş: Kolay gelsin djxjsmxksk.
Güneş ve Kaya'nın taşınırken yaşadıklarından etkilendiği bölüm daha çooook göreceğiz, bugünlük bölüm atma kotamı da doldurdum. Yine ve yinee vote ve yorumları unutmayıııın. 💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İngiltere Prensesi | Yarı Texting [Tamamlandı.]
ContoBilinmeyen Numara: Ferman Akgül bir şarkı sözünde diyor ki ara sıra uğra kalbime, Bilinmeyen Numara: Ama sen benim kalbimden çıkmak bilmiyorsun. [Tamamlandı.]