2.1

1.2K 83 44
                                    


Bilinmeyen Numara: Canımın içi, yine çevrimiçi.

Güneş: Efendim?

Bilinmeyen Numara: Ne yapıyorsun diyorum.

Güneş: Öyle geziniyordum, bizimkilerle falan konuşuyordum.

Bilinmeyen Numara: Anladım.

Bilinmeyen Numara: Bir gün gülüşünün sebebi ben olabilir miyim sence?

Bilinmeyen Numara: Ama böyle içten bir kahkahanın, aynı maçta güldüğün gibi.

Güneş: Komik bir şey yaşarsak neden olmasın.

Bilinmeyen Numara: Sana bir şey soracaktım bir de,

Bilinmeyen Numara: Ama böyle hesap soruyormuşum gibi anlama, merakımdan soruyorum sadece.

Güneş: Sor, tabi.

Bilinmeyen Numara: Senin ve Kaya'nın fotoğraflarına yorum atan bir çocuk var, Jackson mı Steven mı herneyse.

Güneş: İngiltere'deki yakın bir arkadaşımız.

Güneş: Hatta Kaya'nın en yakın arkadaşı, evlerimiz hemen yan yana, yani doğduğumuzdan beri beraberdik.

Güneş: Biz taşınana kadar tabi, Kaya onu özlüyor.

Güneş: Ben de özlüyorum tabi ama Kaya'nın en yakın arkadaşıydı.

Bilinmeyen Numara: Bana İngiltere'deki hayatınızı anlatsana, merak ediyorum.

Güneş: Ne anlatsam ki bilemedim.

Güneş: Yani böyle bir mahalleydi işte, mahalledeki tüm arkadaşlarımızla aynı okula gidiyorduk zaten.

Güneş: Jackson, Liz ve Daniel ile yakın arkadaştık.

Güneş: Yani hâlâ arkadaşız ama farklı ülkelerdeyiz.

Güneş: Buraya taşınırken ordaki evimizi satmadık, sıkça gidiyoruz zaten, o zamanlar görüşüyoruz.

Güneş: Büyükannem ve büyükbabam da aynı mahallede oturuyor aslında ama evi satmak istemedik, yani ordan tamamen kopmak.

Güneş: Onun dışında zaten çok büyük değildik, yani okula gidip gelirdik.

Güneş: Sonrasında da birinin arka bahçesinde toplanıp oynardık, her şeyimiz saatliydi zaten.

Güneş: Herkes bir saatte eve giderdi biraz asker gibiydik aslında bu konuda ama İngilizlere bağlı bir şey sanırım, yani burda o kadar sıkı bir şey görmedim.

Güneş: Yatma saatimiz gelince kimse bizi uyarmazdı mesela biz kendimiz odalarımıza gidip uyurduk.

Güneş: Yani bilemedim ne anlatmalıyım.

Bilinmeyen Numara: O arkadaşlarını özlüyor musun?

Güneş: Yani özlüyorum ama burda da güzel arkadaşlıklarım var.

Güneş: Kaya daha çok özlüyor, zaten buraya taşınmayı hiç istememişti de.

Güneş: Nedenini bilmiyorum ama İngiltere'de daha mutluydu.

Güneş: Belki yüzmeyi orda daha rahat yapıyordu belki de ordaki okulu daha çok seviyordu, bilmiyorum nedenini.

Bilinmeyen Numara: Orda değer verdiği insanlar var, bence o yüzden.

Güneş: Ben de değer veriyorum onlara.

Güneş: Doğup büyüdüğün kültürden kopup sadece tatillerde geldiğin bir yerde en başından yaşamaya başlamak kolay değil, bunu onunla aynı olarak ben de deneyimledim sonuçta.

Bilinmeyen Numara: Ama aynı kişi değilsiniz, kişilikleriniz farklı, tepkilerinizin farklı olması normal.

Bilinmeyen Numara: Sahi, buraya nasıl alıştın?

Güneş: Annem Türk olsa da, Türkiye'ye daha önce gelmiş veya evde olabildiğince Türkçe konuşuyor olsak da tamamıyla bir ülkede yaşamak çok başka bir şeymiş.

Güneş: Yani, zorlandık aslında bayağı.

Güneş: Ama geçti gitti, alıştık artık.

Bilinmeyen Numara: Güneş, belki zamanında taşınırken çok üzüldün, senin üzülmene de gram dayanamıyorum ama,

Bilinmeyen Numara: İyi ki taşınmışsınız buraya, iyi ki tanışmışım senle, iyi ki kalbim seninkine tutulmuş.

Bilinmeyen Numara: Seni cidden o kadar çok seviyorum ki.

Bilinmeyen Numara: Neyse çok hüzünlü bir ortam oldu.

Bilinmeyen Numara: Gideyim de ev beyi olarak annemin perdelerini asayım.

Güneş: Kolay gelsin djxjsmxksk.

Güneş ve Kaya'nın taşınırken yaşadıklarından etkilendiği bölüm daha çooook göreceğiz, bugünlük bölüm atma kotamı da doldurdum. Yine ve yinee vote ve yorumları unutmayıııın. 💖

İngiltere Prensesi | Yarı Texting  [Tamamlandı.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin