Okul çıkışında bahçe bahçe kapısında bizi bekleyen üçlünün yanına gittiğimizde Kaya ilk konuşan olmuştu.
"Ben antrenmana."
Baran bana bakarak sordu. "Sen de mi onunla gideceksin?"
"Yok, hastaneye uğrayacağım. Sinem senden de ben istedim ama ekiyormuş gibi oldum iki gündür."
"Sorun değil sarışın, sonra hallederiz."
"Ben bırakayım mı hastaneye seni?"
"Gerek yok, zahmet etme."
"Zaten hastane ve havuz yakınmış, birlikte gideriz."
"Tamam o zaman görüşürüz sonra."
"Görüşürüz." Hepimiz birbirimize el sallarken Baran eğilerek yanağımdan öpüp geri çekilmiş ve Arda ile Sinem'e hadi dercesine yaptığı el işaretiyle arkalarını dönüp yürümeye başlamışlardı.
"Hadi gel, gidelim biz de."
"Hı?"
"Aptal aşık hallerin beni uyuz ediyor, bünyemin tamamını kıskançlık kaplıyor resmen."
"Sen de seviyorsun birini, ben laf ediyor muyum?"
"Sen laf edersen ben de edebilir miyim?"
"Hayır."
"Çıkarsız bir anlaşma oldu bu." Gülerek koluna girerek yürümeye başladım.
"Merak etme yakışıklı, bu kalbin en büyük yerinde sen varsın"
"Yaa demek öyle? Benimkinin en büyük yerinde iskender var."
"Yaa."
"Şaka yapıyorum, istersen tüm kalbimi de verebilirim sana."
"Şımartıyorsunuz Kaya Bey."
"Şımarabilirsiniz Güneş Hanım." Gülerek kafamı kaldırarak ona baktığımda burnumu sıkarak o da gülmüştü.
"Ben burdan sola döneceğim, işim bitince yanına gelirim."
"Tamamdır, benim de geçmiş olsun dediğimi söyle." Başımı sallayarak onu onayladım ve el sallayarak hastanenin yoluna koyuldum.
Hastaneden içeri girince Cem'den öğrendiğim odaya doğru hızla ilerleyip kapıyı çaldım ve olumlu cevap almamla kapıyı açıp içeri girdim.
Hasta yatağında yatan Batu'dan önce odadakilere bakarak başımla selam verdim. Babası, Cem, Gamze'nin dediğine göre üvey annesi ve küçük bir kız çocuğu vardı. Ardından gözlerim Batu'ya kaydığında gerçekten çökmüş bir halde olduğunu gördüm.
Ortamdaki gözlerin üzerimde olmasından rahatsız olarak konuştum. "Geçmiş olsun Batu."
"Teşekkürler Güneş, buraya kadar zahmet etmeseydin."
Batu'ya tebessüm ederken Cem rahat hissetmediğimi anlamış olacak ki neşeyle konuştu. "Civcivim hoşgeldin."
"Ne? Sen Cem abinin civcivi misin?" Bacağımın dibinde bana bakan kız çocuğuna gülümseyerek baktığımda Cem de yanıma gelip kolunu omzuma atarak konuşmaya başladı. "Tabi kızım, civcivim bu benim."
"Annecim, lakap olarak civciv diyor. Bu arada ben Batu'nun annesi Efsun." Kendini annesi olarak tanıtmasıyla az daha oturup ağlayacaktım.
"Merhaba efendim, Güneş ben de. Tanıştığıma memnun oldum."
"Ben de kızım."
"Tayfun ben de, memnun oldum."
"Ben de memnun oldum efendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İngiltere Prensesi | Yarı Texting [Tamamlandı.]
ContoBilinmeyen Numara: Ferman Akgül bir şarkı sözünde diyor ki ara sıra uğra kalbime, Bilinmeyen Numara: Ama sen benim kalbimden çıkmak bilmiyorsun. [Tamamlandı.]