7.4

607 49 15
                                    

Baran'dan

Hızla okula girip sınıfımdan önce Güneşler'in sınıfına girmiştim. Dünden beri ne ondan ne de Kaya'dan haber alamıyorduk ve cidden kafayı yemek üzereydim. Kaya'yı kendi sırasında uyurken görünce hızla gidip dürtükledim.

"Neden telefonlarınıza bakmıyorsunuz?"

"Sana da günaydın Baran." Bu sırada Arda ve Sinem de yetişmiş ve sınıfa girmişlerdi. "Kaya çok endişelendim, iyi misiniz?" Sinem geçip Kaya'nın yanına oturunca Kaya hemen bir kolunu omzuna atarak kendine çekti onu.

"Babam, dün Güneş'in uzaklaştırma aldığını duyunca telefonunu aldı elinden hemen, sonra da üç gün içinde evden çıkmayacağını ve benim dışımda da kimseyle görüşmesini istemediğini söyledi."

"E sen neden bakmıyorsun telefonuna o zaman?"

"Yemekten sonra benimkini de aldı çünkü."

Endişemi belli ederek konuştum. "Peki o nasıl?"

"İyi. Zaten üç gün boyunca sadece ders çalışmasına izin var, ben de eve dönünce gün içinde işlediğimiz konuları anlatmakla görevlendirildim."

"Gerçekten iyi mi Kaya?"

"Bilmiyorum Baran, kötüyse bile bana belli etmiyor üzülmeyeyim diye. Aslında babama benim suçum olduğunu söyledim ama Güneş kendi suçlu olduğunu kabul edince cezayı da o yemiş oldu."

"Peki çıkışta gelsek?" diye soran Sinem ile Kaya'dan cevap beklemeye başladım. "Benim bile odasına girmeme pek izin vermiyor, evdekiler dışında kimseyle görüşmeyeceksin dedi zaten, babam görürse daha çok yakarsınız başını." Yüzümü sıvazlayarak ofladığımda Arda destek olurcasına omzumu sıvazladı. "3 gün ya, çok değil."

"Kaya, selam!" Cem'in birden aramıza dalmasıyla kafamı geriye çevirerek ona baktım. Bu sırada kapının önünde bekleyen Batu ile de göz göze gelmiştim, o hemen gözlerini kaçırırken ben de tekrar önüme döndüm. "Güneş'ten haber alamadık da dün, bir sorun mu var diye soracaktım."

"3 gün boyunca telefona bakamayacak o, daha haber alamazsınız. İyi, merak etme, etmeyin."

"Tamamdır, sağol. Civcivime onsuz okulun bok gibi olduğunu ilet." diyerek sınıftan çıktığında Batu da kapının önünden ayrılıp onunla gitmişti.

"Baran, senin iletmemi istediğin bir şey var mı?" Kaya muzipçe sırıtırken tebessüm ederek cevapladım onu. "O hissettiğim her şeyi biliyordur zaten."

Batu'ya çok üzülüyorum ama Baran da benim bebeğim, bir çikolata reklamı vardı ikisi de benim bebeklerim diye, hikayeyi yazarken aynı öyle oluyorum kdjzsmkxks. Vote ve yorumları unutmayııın.

İngiltere Prensesi | Yarı Texting  [Tamamlandı.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin