''O kadın benim peşimde değildi. Benim peşime düşmesini gerektirecek kadar önemli olmadığımın farkındayım. O kadın senin peşindeydi Loki ve ben çaresizce seni ondan korumak istedim.''
Şu bir gerçekti ki çizgi romanları yakından takip eden ve benim gibi Loki'nin hayranı olan birçok insan aslında Loki'nin iyi biri olabileceğini, tek ihtiyacı olanın biraz sevgi olduğunu savunur. Bunun gerçekliğini şuan test ediyordum ama Loki pek de etkilenmiş gibi durmuyordu. Sanki son birkaç dakikadır hiçbir şey söylememişim gibi aynı ifade ile bana bakmaya devam ediyordu. Sevgi, Loki'yi kandırmak için yeterli değildi.
Muhtemelen sözlerime devam etmem gerekiyordu ama söyleyecek bir şeyler bulamadığım için ağzımdan anlamsız mırıldanmalar ve sesler çıkıyordu. Loki'yi ikna edebilmem için neden onu kaçırdığımın onun anlayabileceği mantıklı bir açıklaması gerekiyordu. Bunun içinde onun gibi düşünmem gerekiyordu. Sonunda tüm anlamsız hareketlerime bir son verip derin bir nefes aldım. ''Sana, kendimi kurtarabilmek için yardım ettim. Çünkü sen, benim bu sefil hayattan kurtulabilmem için tek yolsun. Amacım seni Yenilmezlere götürüp karşılığında bir şeyler alabilmekti. Peşime uzaylı bir kadının takılacağı aklıma gelmedi.''
Tüm hayatını kendi çıkarları üzerine kurmuş olan Loki'nin bunca şeyi kendi çıkarlarım uğruna yapmış olmamı mantıklı bulacağını biliyordum. Bunları neden yaptığımı anlayabilirdi. Ve öyle de oldu. ''Madem Proxima Midnight peşimizde burada vakit kaybetmek aptallık olur.'' Bir süredir kılını dahi kıpırdatmadan durduğu yerden ayrılıp sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğuna doğru yürümeye başladı.
''Hey, dur! Sana pansuman yapmamız gerek.'' Yolcu koltuğunun kapısını açan Loki birkaç saniye durdu. Yüzünde yine alay eden bir ifade oluştu. ''Ben bir Tanrıyım aptal Midgardlı. Pansumana ihtiyacım yok.''
''Aptal mı? Sana, sen bana hakaret edebilesin diye yardım etmedim.'' Sesim onunla konuşmaya başladığım zamandan bu yana ilk defa bu kadar sert çıkmıştı ve tekrar aracın içine yönelen Loki'nin duraksamasına neden oldu. ''Az önce vakit kaybetmenin aptallık olacağını söyledim. Sen ise elinde o garip bez parçalarıyla dikilip gereksiz şeylerden konuşmaya devam ediyorsun. Sana ne dememi beklerdin?''
Loki sözlerini bitirir bitirmez, bu sefer onu durdurmama izi vermeden arabaya binip kapıyı kapattı. Onun bu hali beni biraz sinir etmişti ve bunun normal hali olduğunu bilmek daha da sinir olmama neden oluyordu. Loki, çilesi çekilecek birisi değildi. Onu uzaktan izlediğim zamanları şimdi özlemle yad etmeme neden oluyordu.
Elimdeki pansuman malzemelerini sinirle arka koltuğa atıp arabanın kapısını hızlıca kapattım. Sürücü koltuğuna doğru ilerlerken elim boynumdaki kolyeye kısa bir süreliğine gitti. Bu küçük belleğin varlığı beni rahatlatıyordu.
Arabaya binip yola koyulduğumuzda yine sessizlik olacağını düşünmüştüm ama anlaşılan Loki'nin soruları henüz bitmemişti. ''Ne kadar gidecek yolumuz var?'' Gözlerimi yoldan kısa bir süreliğine ayırıp Loki'ye baktım. ''Birkaç saatlik yol var.''
''Proxima Midnight'ın biz evden ayrılırken farkına varmadığına emin misin?'' Bu soru benim de merak ettiğim bir çok soruyu aklıma getirdi. Proxima Midnight yokluğumuzu fark etmiş miydi? Fark ettiyse ne zaman fark etmişti, bu bize ne kadar zaman kazandırmıştı? Thanos'un bahsettiği destek ekip gelmiş miydi? Peşimize takılmışlar mıydı? Bu soruların hepsinin cevabını bellekteki sistemden edinebilirdim ama yalnız kalmadığım sürece bu mümkün değildi.
''Bilmiyorum.'' Tüm konuşmamız boyunca bu ona karşı dürüst olduğum ilk andı. ''Peşimizden gelir mi?'' Bu ise cevabını bildiğim bir soruydu.
''Gelecekler.'' Gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. Bir süre sessiz kaldı ve sonunda gözlerini üzerimden çekip başka bir yöne baktığında konuşmaya devam etti. ''Bende çok fazla istedikleri bir şey var. Onu alana kadar durmazlar.''
''Ne istiyorlar?'' Cevabını bildiğim başka bir soruyu sorarken aynı anda Loki'nin bana yalan söyleyip söylemediğini de test ediyordum. ''Tesseract.'' Ve o şu zamana kadar oldukça dürüsttü. Kendimle, ona karşı dikkatli olmam ve her kelimesinin yalan olduğuna inanmam konusunda anlaşmıştım ve şuan dürüst olması kafamı karıştırmıştı. Belki de ne yaptığımın farkındaydı ve o da benimle oynuyordu.
''Peki ya sen? Eğer tesseractı senden almayı başarırlarsa sana ne olacak?'' Loki yolcu koltuğunda daha gergin oturmaya başladı ve uzun bir sessizlik oldu. Bu konu hakkında konuşmak istemediği belliydi. ''En iyi ihtimalle beni öldürürler.''
''En iyi ihtimal öldürülmen mi?'' Loki'nin tüm vücudunu saran gerginlik sanki benim üzerime de sıçramıştı. Ölen kişi bir çizgi roman karakteri olsa bile birisinin öldürülebileceği ihtimalini hiç düşünmemiştim. Aslında, çizgi roman evreninde olmamla ilgili farkına varamadığım birçok şeyin daha yeni farkına varmaya başlamıştım. Bunu içime gömmeye, duygu karmaşasından uzak durmaya çalışsam da korku ve endişeyle yoğrulan duygularımın bir beden kazandığını ve kulağıma fısıldadığını hissedebiliyordum. Bana 'Sen de burada öleceksin. Hiç eve geri dönme şansın olmayacak.' diyordu.
''Onlar beni ele geçirirse yüzyıllar boyunca her saniyesinden zevk alarak bana işkence edebilirler.''
''O zaman seni yakalamalarına izin verme çünkü en iyi ihtimal de en kötü ihtimal de çok boktan.'' Yeniden kısa bir süreliğine gözlerimi yoldan ayırıp ona baktım. O da bana bakıyordu ve göz göze geldik. Ona karşı olan hayranlık duygularımı geriye atmak istesem de ona güven vermek istiyordum bu yüzden gözlerimi tekrar yola çevirmeden önce ona hafifçe gülümsedim. ''Ayrıca Yenilmezler'in yanına gidiyoruz. Onlar seni koruyacaktır.''
Arabanın içini Loki'nin kahkaha sesleriyle dolduğunda o kadar şaşırmıştım ki bir ara yola bakmayı unuttum ve neredeyse bu yüzden kaza yapacaktık. ''Bu şimdiye kadar duyduğum en komik şeydi.'' Bir süre daha güldü. Ardından gülmesi azalarak yok oldu ve yüzünde yumuşak bir ifade bıraktı. ''Yenilmezler beni korumayacak. Onlar için korumaya değecek kadar önemli değilim. Hatta fırsatları olsa düşünmeden benden kurtulurlar.''
''New York'da olanlardan sonra kucaklarını açıp seni beklemeleri sadece bir hayal ürünü olurdu zaten.'' Ve hayal ürünü, bu evrenin en ufak zerresini bile oluşturan şeydi.
Konuşmamız burada sona ermişti. Devam eden yolculuğumuz içinde ilk başlarda Loki'yi düşünüyordum. Tam yanımda oturan adam ne düşünüyordu, ne planlıyordu merak ediyordum. Vakit geçtikçe düşüncelerim arabanın bagajında bulunan yiyeceklere yönelmişti. En son dün akşam bir şeyler yemiştim ve marketten yiyecek alsam bilse yemek için fırsatım olmamıştı. Karnımdan garip sesler yükselmeye başladığında radyoyu açıp arabanın içini müzik sesiyle doldurdum ve sonra karnımdan yükselen sesleri duymaması için dua etmeye başladım.
Benim aksime Loki pek bir sıkıntısı varmış gibi görünmüyordu. Kafasını arkasına yaslamış gözleri kapalı kıpırdamadan duruyordu ama uyuduğunu sanmıyordum. Yol üzerinde başka bir benzin istasyonunda arabayı durdurduğumda kafasını kaldırıp çevresine bakındı. ''Neden durduk?''
''Çünkü mola vermeye ihtiyacım var.'' Arabadan çıkıp markete ilerlerken Loki'nin de arabadan çıktığını biliyordum. Hızlı adımlarla marketin içindeki tuvalete gidip ihtiyaçlarımı hallettikten sonra ellerimi yıkadım. Tam musluğun üzerinde duran aynadan kendi yansımama bakarken aklıma düşünceler üşüşmüştü.
Yenilmezler kulesine varmamıza çok az bir yol kalmıştı. Orada ne yapacaktım, nasıl işlerin içinden sıyrılıp hikayenin dışına çıkacaktım hepsini düşünmem ve planlamam gerekiyordu. Ama aklımdan bir şeyler yeme düşüncesini çıkaramadığım sürece düzgün düşünemeyeceğim ortadaydı. Marketten çıkıp arabaya doğru ilerlerken geriye kalan yolda düşünürüm bunları diyordum kendi kendime.
Biraz ileride Loki, arabaya yaslanmış duruyordu. Gözleri her adımımda üzerimdeydi. Aramızdaki mesafe yeterince azalınca konuştum. ''Çok acıktım. Bir şeyler yiyelim.'' Bagajın önüne geldiğimde kapağını tutup açarken Loki konuştu. ''Bunu biraz ertelemek zorunda kalacakmışsın gibi görünüyor.''
Neden bahsettiğini anlamak için ona doğru döndüğümde havada asılı sarı ışık huzmelerini gördüm. Sarı ışık, bir daire şeklinde yavaş yavaş büyüdü. Doktor Strange ve Thor dairenin içinden geçip karşımızda durdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CafunéㅣLoki
Fanfiction♦️the wattys 2022 Kazananı♦️ Her şey kendi evrenimde iki yıl önce dünyanın en çok çizgi roman satan şirketlerden birine yardımcı editör olarak girmemle başlamıştı. Sevdiğim işi hayranı olduğum çizgi roman evreni üzerinde yapacaktım ve bu ilk başta b...