Sanırım nerede hata yaptığımı bulmuştum. Çizgi roman evreninde geçirdiğim son zamanlarda kendimi artık hikayenin bir parçası olarak görmüştüm. Yaptığım her ne varsa hepsi evreni derinlemesine etkileyecek ve zaman akışını sonsuza kadar değiştirecek şeylerdi. Evren bir noktaya kadar yaptıklarımı tolere etmeyi başarmıştı. Ama son yaptığım ile hem zamanı geriye sarmış hem de evrenin gerçekliğini bozmuştum. Evren oraya ait olmadığımı haykırırcasına tükürüp atmıştı beni.
Yatağımda diğer tarafa doğru dönerken neleri farklı yapabileceğimi düşündüm. Eğer en başından korkmadan Yenilmezlere gidip dürüstçe her şeyi anlatmış olsaydım her şey daha mı iyi olurdu? Ya o gece cesaret edemeyip Loki'yi kurtarmasaydım, akışı değiştirmeseydim ne olurdu? Olaylar kendi yolunu bulup akmaya devam etseydi neler olurdu?
Saçmalama, dedim kendime. Yaptığım hiçbir şeyden pişman değildim. Onlarla vakit geçirebilme, onları tanıma, onlara yardım edebildiğime şansı bulduğum için mutluydum. Tek pişmanlığım korkularımı daha erken bir kenara bırakamamamdı.
Odamın kapısı tıklatıldığında düşüncelerimden saniyeler içinde sıyrıldım. Kapı açıldığında bakışlarımı kapı aralığından içeriye başını uzatmış anneme çevirdim. Uyanık olduğumu görünce içeriye girdi ve yanıma gelip oturdu. Alnıma minik bir öpücük bıraktıktan sonra hafifçe gülümsedi. "Günaydın hayatım." Elini başıma çıkardı ve yavaşça okşarken konuşmaya devam etti. "Kahvaltı hazır. Seni bekliyoruz."
Söylediklerini bir süre idrak edemedim çünkü aklım saçlarımın arasında dolaşan elindeydi. Her sabah aynı şeyi yaşıyorduk ve ben her sabah Loki'nin saçlarımın arasında dolaşan parmaklarını anımsayıp özlemini çekiyordum. Saniyeler sonra başımı sallayarak annemi onayladım. Annem odadan çıkmadan önce bir kez daha alnımdan öptü beni.
Aylar geçmişti. Kısacık bir zaman içinde yaşadığım her şeyi geçen bu aylarda karşılaştığım ne varsa hatırlatıyor ve özlemle yanıp tutuşmama neden oluyordu. Elimi boynumdaki kolyeme götürüp belleği avucumun içine aldım. Defalarca kez çizgi romanı açıp çizilmiş olan en son şeye bakmıştım. Toprağa gömülen bedenimin arkasından acı bir ifade ile bakan Loki'nin gözleri beni her seferinde yaralamıştı. Ondan sonrası ise yoktu. Ben oradan ayrıldıktan sonra çizgi roman kendi kendini güncellemeyi bırakmıştı. Ben oradan ayrıldıktan sonra neler olduğunu bilmemek beni mahvediyordu. Başlarına bela açmış olmaktan, onlara zarar vermiş olmaktan korkuyordum.
Çizgi romanı açtığım her seferde bir şeyler çizmeye çalışmıştım ama kalemimin ucunda oluşan çizgiler birkaç saniye içinde kayboluyordu. Artık hiçbir müdahalede bulunamıyordum ve Loki'ye sözünü verdiğim şekilde oraya geri dönmenin bir yolunu da bulamıyordum. Keşke o gece Loki'ye beni çizgi roman evrenine çeken o makineden bahsetseydim. Ben dönmek için bir yol bulamamış olsam da o en azından makineyi kullanabilirdi.
Gözlerim yanmaya başladığında düşünmeye bir son verip yataktan kalktım ve odadan çıkıp banyoya ilerledim. Yüzümü yıkayıp başımı kaldırdığımda aynadaki yansımamla karşı karşıya geldim. Gözlerimde aylardır yer edinmiş hüzün beni sarmaladı. Bu sefer gözlerimin dolmasına engel olamadım. Başımı yukarı kaldırıp gözlerimi tavana diktim. Gözyaşlarından kurtulmam biraz zamanımı aldı. Yeniden başımı indirip aynadaki yansımama baktım. Gözlerimin altı mordu. Çoğu gece ya düşünmekten ya da ağlayarak uyandığım rüyalarım yüzünden doğru düzgün uyuyamaz hale gelmiştim. Bozuk olan moralimin üstüne eklenen uykusuzluk iştahımı kesmişti ve zayıflamıştım. Bakışlarımı aynadan, kendi huzursuz görüntümden ayırıp banyodan çıktım ve aşağıya indim.
Mutfağa girdiğimde annemin ve Evelyn'in masada oturmuş beni beklediğini gördüm. Ben mutfağa girince ikisi de bakışlarını bana çevirip hafifçe gülümsediler. Az önceki halime tezat bir şekilde ben de onlara gülümserken masaya doğru ilerleyip sandalyeyi çektim ve oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CafunéㅣLoki
Fanfiction♦️the wattys 2022 Kazananı♦️ Her şey kendi evrenimde iki yıl önce dünyanın en çok çizgi roman satan şirketlerden birine yardımcı editör olarak girmemle başlamıştı. Sevdiğim işi hayranı olduğum çizgi roman evreni üzerinde yapacaktım ve bu ilk başta b...