Simmons son birkaç dakikada defalarca kez arkasına dönüp bakmıştı. Geride bıraktığımız Chitauri askerleri ile savaşan arkadaşları için endişeleniyordu ve bunu anlamak zor değildi. Aynı endişeyi savaş veren herkes için hissediyordum. Bu endişe kalbimi avuçları arasına alıp sıkıyordu ve nefes almamı zorlaştırıyordu. Üstelik artık hareket halinde olduğumuz için çizgi romandan neler olduğunu takip edip onlara yardım etme şansım yoktu. Bunun yanında endişe dikkatimi de dağıtıyordu. Bilinçsizce ilerliyor, sadece yanımda bulunan Fitz ve Simmons'un adımlarını takip ediyordum.
Kendime toparlanmak adına telkinde bulunup uzun koridorda gözlerimi gezdirdim. Görünürde kimse yoktu. Bizim ayak seslerimiz ve dışarıdan duyulan patlama sesleri koridoru dolduruyordu. Bir süre önce koşmayı bırakmıştık çünkü peşimizden bizi takip eden yoktu. Ayrıca koşmak çok ses çıkarıyordu. Sarayın içine doluşmuş Chitauri askerlerinin dikkatini çekmek istemiyorduk.
Simmons bir kez daha dönüp arkasına bakınca Fitz durup elini sevdiği kadının omzuna koydu. Yüzünde yumuşak bir ifade vardı. "Onlar iyi olacaklar. Endişelenme." Simmons yüzündeki düşünceli ifade ile cevap verdi. "Sadece içimdeki kötü bir şeyler olacak hissinden kurtulamıyorum."
"Onları en iyi sen tanıyorsun. Nelere göğüs gerdiler, nelerle başa çıktılar biliyorsun. Bu onlar için çocuk oyuncağı. Onlara zarar gelmeyecek." Simmons ağır ağır başını salladı ama hala o düşünceli ifadeyi taşıyordu. Derin bir nefes alıp konuşmaya devam ettim. "Biz kazanacağız. Ve bize bu kazancı getiren şey onlardan farklı olan yönümüz olacak. Onlar amaca ulaşmak için yanlarında savaşan askerleri sadece bir araç olarak görüyorlar. Kayıpları onlar için bir anlam ifade etmiyor. Bizse insanları korumak için savaşıyoruz. Yanımızdaki herkes değerli ve tek bir kayıp bile tahammül edilemez. Bu yüzden iyi olacaklar. Bu yüzden hepimiz iyi olacağız ve biz kazanacağız. Buna inanıyorum." Simmons hafifçe gülümseyerek başını sallarken Fitz konuştu. "İyi konuşma. Shield'a motivasyon bölümünün başı olarak katılabilirsin." Kaşlarımı çattım. "Öyle bir bölümünüz mü var?" Fitz gözlerini devirirken Simmons kısaca cevap verdi. "Hayır."
Yolumuza yavaş adımlarla devam ederken Fitz fısıldayarak konuştu. "Sizce de bu koridorlar çok boş değil mi?" Gözlerini kısa bir süre bize çevirip önüne döndü ve silahını kaldırarak ateş etmeye hazır bir hale geldi. "Şüphe uyandıracak kadar boş." Simmons söylediğiyle ona katıldığını dile getirmiş oldu ve o da silahını kaldırdı.
Onların söylediklerinden sonra benim de içime bir kurt düşmüştü. "Belki de benim de bir silahım olmalı."
"Senin bilgisayarın var. Onu kul-" Fitz bana doğru dönüp bilgisayarın olmadığını fark edince gözlerini kocaman açarak sordu. "Bilgisayar nerede?"
"Odada bıraktım. Yük olmasın demiştim." Cümlemin sonuna doğru sesim kısılırken o anda verdiğim kararın şu anda kulağa pek mantıklı gelmediğini fark ettim. Fitz ellerini kaldırıp kafasını ellerinin arasına alırken yüzünde sakinleşmeye çalışır gibi bir ifade vardı. Birkaç kez bir şeyler söylemeye yeltendi ama sonra vazgeçti ve bıkkın bir ifade ile önüne döndü. Kendimi savunmak adına bir şeyler söyleme ihtiyacı duydum. "Hadi ama! Burası Wakanda. Eminim rahatlıkla bir bilgisayar bulabiliriz."
Cümlemi bitirmem ile koridorun sonunda beliren kalabalık Chitauri askerleri ile olduğumuz yerde durduk. Fitz birkaç küfür savururken Simmons bariz olan şey dile getirdi. "Çok kalabalıklar." Ona hızla cevap verdim. "Kaçalım." İkisi de başıyla beni onayladıktan sonra askerlerden birinin bize doğru bir adım atması ile geriye dönüp koşmaya başladık.
İlerlediğimiz yönde başka bir grupla karşılaşınca ana salona giden kısa koridora saptık. Sol tarafımızda birkaç asker daha belirince sağa doğru yöneldik. "Etrafımızı sarmışlar." Koşmaktan nefesim yetmediği için kesik kesik konuşuyordum. "Bizi doğruca çıkışa yönlendiriyorlar." Karşımıza çıkan her grupla yönümüzü değiştirip çıkışa ulaştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CafunéㅣLoki
Fanfiction♦️the wattys 2022 Kazananı♦️ Her şey kendi evrenimde iki yıl önce dünyanın en çok çizgi roman satan şirketlerden birine yardımcı editör olarak girmemle başlamıştı. Sevdiğim işi hayranı olduğum çizgi roman evreni üzerinde yapacaktım ve bu ilk başta b...