Güneşin doğuşunu bana ayrılan geniş odanın camından izlerken son zamanlarda yaşanan şeyleri tekrar düşündüm. Bunu neredeyse bütün gece yapmıştım ve hiç uyumamıştım. Loki'nin gidişinin ardından onun verdiği söze güvenerek sadece Heimdall için endişelenmiştim. Loki'ye güvenmek belki aptalca bir tercihti ama o an Heimdall için endişeleniyor olmak bile fazlaydı. Sabah olur olmaz ilk iş Heimdall'ın yanına gidip onunla konuşmaya karar vermemin ardından, ne konuşacağım hakkında bir fikrim bile yoktu, sonunda yalnız kalmış olmamı değerlendirerek bilgisayarı açmış ve sisteme girmiştim.
Kendimi sistemde bir çizgi roman karakteri olarak görmenin şaşkınlığını üzerimden atamadan Heimdall'ın yenilmezler üyeleriyle konuşmasına şahit olmuştum. Heimdall'ın beni göremiyor olmasını ne kadar garip olsa da arka plana atmış ve bundan sonra ne yapacağıma karar vermeye çalışmıştım. Kaçabilirdim ama peşime düşer ve beni yakalarlarsa bu işleri daha karmaşık hale getirirdi. Kalırsam ve bir açıklama yapmamı isterlerse ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Gerçekleri dile getirmeye cesaretim yoktu.
Yenilmezler binasının bahçesinde hareketlilik iyice arttığında kapım çalındı. Yorgunlukla oturduğum yerden kalkıp kapıyı açtığımda Natasha ile karşılaştım. "Seni bu kadar erken rahatsız etmezdim ama Friday uyanık olduğunu söyledi." Yüzünde hafif bir gülümseme vardı. "Beraber kahvaltı edebiliriz diye düşündüm." Gergince gülümseyip kafamla onayladıktan sonra odadan çıktım ve onun yönlendirmesiyle koridorda ilerlemeye başladık.
Yan yana yürürken ileriye doğru bakmaya ve rahat görünmeye gayret ediyordum ama muhtemelen çoktan ne kadar gergin olduğumu fark etmişti. Neden gergin olduğumu sormadığını merak ediyordum. "Dünküne nazaran daha yorgun görünüyorsun."
Natasha yüzünde aynı gülümseme ile konuştuğunda kafamı hafifçe ona çevirerek gülümsemeye çalıştım. "Bütün gece uyuyamadım." Kızıl saçlarını elleriyle geriye atarak bakmaya devam etti. Daha fazlasını istediği belliydi. "Dün konuşulanlardan sonra biraz korktum sanırım."
"Anlıyorum. Normal birisi için bu yaşananlar oldukça korkutucu olmalı." Yüzünü ileriye dönüp güçlü adımlarla yürümeye devam ederken, 'normal birisi' dediğinde bir imada bulunup bulunmadığını anlamaya çalışıyordum. Gerçi Natasha bir imada bulunsa bunu anlayabileceğimi sanmıyordum.
Dünkü konuşmalara misafirlik eden salona geldiğimizde, içeride yorgunlukla masa başında bir şeyler yiyen Tony ve Bruce ikilisiyle karşılaştık. Biz de onların yanına gidip masada onların karşısında olan sandalyeleri çekip oturduk. Önümdeki boş tabağa kahvaltılıklardan koyup yerken masadaki konuşmaları dinliyordum.
"Siz de mi bütün gece uyumadınız?" Natasha tabağına kahvaltılıkları koyarken sormuştu.
"Tüm gece tesseract üzerinde çalıştık." Bruce yorgunlukla cevap verip tabağında kalmış olan son zeytini de ağzına attı.
"O büyücü de neredeyse tüm gece başımızda bekledi."
Natasha tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki kapının açılmasıyla vazgeçip gelenlere baktı. Thor ve peşinden sürüklediği Loki salona girdiklerinde Loki'yle göz göze gelmiştim. Gözlerimi kaçırıp tabağıma bakmaya başladığımda zaten üzerimde olan gerginlik daha da artmıştı. Dün geceki gibi aç olmama rağmen bir şey yiyemeyeceğimi anladığımda çatalı tabağın kenarına bıraktım.
Thor boş bir sandalyeyi çekip önündeki boş tabağı doldurup iştahla yemeye başladığında Loki yavaş hareketlerle herkesten uzak bir köşedeki sandalyeye oturmuş ve bir şeyler yemeye başlamıştı.
"Hiç gelen oldu mu?" Thor lokmasını yutup kısaca bir soru sorup tekrar yemeye döndüğünde neyden bahsettiğini anlayamamıştım. "Herkese haber verdik ama şimdiye kadar sadece Sam geldi. Barnes da bir saate burada olacakmış." Tony, Bucky'den bahsederken yüzünü buruşturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CafunéㅣLoki
Fanfiction♦️the wattys 2022 Kazananı♦️ Her şey kendi evrenimde iki yıl önce dünyanın en çok çizgi roman satan şirketlerden birine yardımcı editör olarak girmemle başlamıştı. Sevdiğim işi hayranı olduğum çizgi roman evreni üzerinde yapacaktım ve bu ilk başta b...