CafunéㅣLoki

Green Magic

"Hey. Beni hatırladın mı karikatürcü kız?" Erik Killmonger siyah arabayı arkasına almış elindeki silahı benim üzerime doğrultmuştu. Silahını hemen yanımda olan, kalkmak için doğrulan Pietro'ya çevirdi  "Yerde kal."

Pietro üzerine doğrultulmuş silahı fark edince hareketsizce durdu. Kısa bir an bakışları bana döndü. Daha iyi bir halde olsaydı onu dinlemez ve mutlaka bir şeyler yapardı ama şuan beni tehlikeye atmak istemediğini biliyordum.

"Benimle geliyorsun." Killmonger konuşurken zırhlı iki araba daha olduğumuz yere yaklaşıp durdu. Arabadan silahlı adamlar çıktı ve içinde bulunduğumuz alanı çevrelediler. Bazıları temkinli adımlarla hala yerde yatan Loki'ye doğru ilerliyordu. "Eğer karşı koyarsan..." Bakışlarımı hala konuşmakta olan Killmonger'a çevirdim. "arkadaşın ölür." Cümlesini bitirirken Pietro'yu işaret etmişti.

Hızlıca bir durum değerlendirmesi yapmak için sessiz kaldım. Şu durumda ne Pietro'yu ne de Loki'yi tehlikeye atacak bir şey yapamazdım. Pietro savaşmak için güçsüzdü ve yerde hareketsizce yatan Loki'den umudumu kesmek üzereydim. Eğer Killmonger ile gidersem onların daha fazla zarar görmeden buradan çıkabilmelerini sağlayabilirdim. Üstelik Killmonger ile gitsem bile bana yardıma gelecek birilerinin olacağından emindim.

"Seninle geleceğim." Ayağa kalkmak için doğrulduğumda Pietro kolumu tuttu. "Ne yapıyorsun?" Şaşkın ve endişeli hali sesine de yansımıştı. Ona dönerek kısık bir sesle cevap verdim. "Sorun yok Pietro. Bana güven." Kolumu tutan elini kavrayıp kendimden uzaklaştırırken güven vermek için hafifçe sıkmıştım. Ayağa kalktığımda Killmonger'ın karşısında kendimden emin bir şekilde durdum. "Seninle geleceğim. Ama arkadaşlarımın buradan zarar görmeden çıkacağına söz vermelisin."

Killmonger alaylı bir ifade ile cevap verdi. "Değişmişsin. Artık o içine dönük çekingen kız değilsin." Bir süre sessiz kaldı ve düşündü. Daha sonra kafasını hafifçe sallayarak cevap verdi. "Arkadaşların zarar görmeyecek." Cümlesini söyledikten sonra eliyle az önce indiği arabayı gösterdi. "Artık gidelim mi?"

Arabaya doğru ilerlemeden önce Pietro'ya doğru döndüm. "Güvenli bir yere gidin." Pietro kaşları çatık bir şekilde onaylarken bakışlarını Killmonger'ın üzerinden ayırmamıştı. Arabanın arka tarafındaki yolcu koltuklarına geçtiğimde bir yanıma Killmonger diğer yanıma hiç tanımadığım silahlı bir adam oturdu. Öndeki yolcu koltuğunda da başka bir silahlı adam oturuyordu.

Onları görmezden gelerek arabanın camından dışarıda ayaklarıyla Loki'yi dürten adamlara baktım. Araba hareketlendiğinde Loki'nin çevik bir hareketle başında dikilen adamları yere serdiğini gördüm ama dikkati benim üzerimde olan Killmonger bunu fark etmemişti. İfademi sabit tutmaya çalışarak diğer adamlarında fark edip etmediğini anlamaya çalıştım. Şoförün dikkati tamamen yoldaydı ve diğer iki silahlı adam da yolun diğer tarafına bakıyorlardı.

Derin bir nefes alıp Pietro ve Loki'nin iyi olması için içimden dua ettim. Bu sırada Killmonger konuşmaya başladı. "Bütün işlerimizi mahvettin, biliyorsun değil mi?" Bakışlarımı ondan uzak tutarak ön camdan dışarıyı izlemeye devam ettim. "Dünyanın sahibi olabilirdin ama bunu elinin tersiyle ittin."

"Dünyanın sahibi olmak falan istemiyordum. Tek istediğim eve dönmekti." Killmonger arkasına yaslanırken cevap verdi. "Sen bize istediğimizi verdikten sonra biz de sana istediğini verebilirdik." Onun bu söylediğiyle bakışlarımı ona çevirdim. Onların elinde evime dönmemi sağlayabilecek bir şey olduğunu hiç düşünmemiştim ama bunun aklıma gelmemiş olması benim aptallığımdı. Beni buraya getirebildiyseler geri de gönderebilirlerdi. Bunun benim için önemli olduğunu fark etmesin ve bunu bana karşı kullanmasın diye konuyu değiştirdim. "Öldüğünü sanıyordum."